Ya da kolayca açıklanamayacak bir şey gördü. | Open Subtitles | أو ربما رأى شيئاً لا يمكن تفسيره بسهولة. |
Bence Edgar Roy görmemesi gereken bir şey gördü. | Open Subtitles | انا اعتقد ان ادجار روى رأى شيئاً لم يكن يجب ان يراة |
o da bir şey gördü. buralardadır. Şimdi buna göz mü yumacaksın? | Open Subtitles | حسناً, ربما رأى شيئاً ايضاً الان انت تنغمس بهذا؟ |
Ama Albert Einstein, uzayın dokusuna baktığında tamamen farklı bir şey gördü. | Open Subtitles | لكن عندما نظر البرت اينشتاين إلى نسيج الفضاء, رأى شىء مختلف تماماً. |
O zaman müdürü tanıyor olabilirdi ya da ÖYD'ine kadar hatırlamadığı bir şey gördü. | Open Subtitles | إذاً ربما يعرف المدير أو رأى شىء لم يتذكره حتى خاض تجربته مع الموت |
Belki Will yanlış zamanda, yanlış yerdeydi ve görmemesi gereken bir şey gördü. | Open Subtitles | ربما كان"ويل" في المكان والوقت غير المناسبين ورأى شيئا لم يكن يُفترض أن يراه. |
bir şey gördü mü bilmiyorum ama kesin bir şeyler biliyor yoksa Marco ona dokunulmazlık sağlamaya çalışmazdı. | Open Subtitles | لا أدري إن كان رأي شيئاً ولكن لابد أنه فعل وإلا لما كان (مارك) ليحاول... الحصول له على حصانة |
Belki onda ihtiyacı olan bir şey gördü. Arkadaşın nasıl biriydi? | Open Subtitles | ربما رأى شيئاً بالفعل كيف كانت تبدو، صديقتك ؟ |
Sebastian hassas ve nazikti evrende, hassas ve nazik olmayan bir şey gördü. | Open Subtitles | سيباستيان " كان لطيفاً و طيباً " قد رأى شيئاً ليس لطيفاً و ليس جيداً فى الكون |
Oyun sırasında Netero zaman geçirdi, Gon'da bir şey gördü. | Open Subtitles | "أثناء محاولة (نيترو) لتسلية وقته، رأى شيئاً قيّماً في (جون)" |
Sen küçük bir kızken, sende bir şey gördü. | Open Subtitles | , منذ أن كنتِ صغيرة رأى شيئاً فيكِ |
Ancak, çok daha şok edici bir şey gördü. | Open Subtitles | ،على أية حال، لقد رأى شيئاً أكثر صدمة |
Bak, Jammer aşağıda bir şey gördü. | Open Subtitles | جامر رأى شيئاً بالأسفل |
"10 yıl önce, soğuk ve kasvetli bir gecede Preston adındaki bir ressam çok ama çok garip bir şey gördü." | Open Subtitles | "قبل 10 أعوام، في ليلة كئيبة باردة،" "كان هناك فنان اسمه (بريستون)،" "رأى شيئاً غريباً، جداً، جداً." |
Affedersiniz, bayan. -Kocam az önce bir şey gördü. | Open Subtitles | المعذرة يا سيده - زوجي رأى شيئاً ما - |
Herkes bir şey gördü. | Open Subtitles | الجميع رأى شيئاً |
Herhalde bir şey gördü ve önemsiz olduğundan emin olmak istiyor. | Open Subtitles | ربما يكون رأى شىء للتو و يريد التأكد |
Belki de kendine gelmeden önce bir şey gördü. | Open Subtitles | لربما رأى شىء قبل أن يفيق |
Pedro görebiliyordu ve o bende kimsenin görmediği önemli bir şey gördü. | Open Subtitles | استطاع (بيدرو) أن يرى.. ورأى شيئا مميزا بداخلي لم يره أحد من قبل. |
bir şey gördü. | Open Subtitles | لقد رأي شيئاً. |