Yapmak zorunda olduğunu düşündüğü bir şey yapıyor. | Open Subtitles | انه يقوم بشيء اندفاع سلوكي يشعر انه مجبر على فعله |
Pek bir şey yapıyor gibi görünmüyordu ama, yaptı. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه يقوم بشيء ما، لكنه... فعل. |
Daima, gizlemek için tek bir şey yapıyor. | Open Subtitles | دائماً يقوم بشيء ليخفي شيء آخر |
Katkıda bulunmak istiyorum. Herkes bir şey yapıyor. | Open Subtitles | أُريد المُساهمة، فالجميع له دور |
Katkıda bulunmak istiyorum. Herkes bir şey yapıyor. | Open Subtitles | أُريد المُساهمة، فالجميع له دور |
Birime zarar verecek bir şey yapıyor musun? | Open Subtitles | هل تقوم بشيء من شأنه تعريض الوحدة للخطر؟ |
Çıkınca insan özel bir şey yapıyor mu? | Open Subtitles | هل تقوم بشيء خاص عندمت تواعد أحداً؟ |
Ya da başka bir insan için muhteşem bir şey yapıyor. | Open Subtitles | او انه يقوم بشيء مذهل لانسان أخر |
Her defasında farklı bir şey yapıyor. | Open Subtitles | يقوم بشيء مختلف في كل مرة |
Katkıda bulunmak istiyorum. Herkes bir şey yapıyor. | Open Subtitles | أريد المساهمة، فالجميع له دور |
Yardım etmek için bir şey yapıyor musun? | Open Subtitles | أأنتَ حقاً تقوم بشيء ما للمساعدة؟ |
Farklı bir şey yapıyor olmalısın. | Open Subtitles | أنت بالطبع تقوم بشيء مختلف |
Düşünülemeyecek bir şey yapıyor, ama seni öldürmüyor. | Open Subtitles | تقوم بشيء لا يتصور، لكنها... غير مميتة. |