Seni rahatlatacak bir sebep söyleyemem. Seni memnun edecek bir açıklamam da yok. | Open Subtitles | ليس لديّ مصوّغ من شأنه إسعادكَ، ليس لديّ تفسير من شأنه إرضائكَ. |
O kadar yoldan geldin keşke daha iyi bir açıklamam olsaydı. | Open Subtitles | تعرف، الأمر فقط، أتيت كل هذا الطريق وأنا فقط أتمنى... أن يكون لديّ تفسير أفضل لك... |
O yüz yaraları için bir açıklamam olabilir. | Open Subtitles | -قد يكون لديّ تفسير لتلك الجروح على الوجه . |
O fotoğraflarda kim olduğu konusunda mantıklı bir açıklamam yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي تفسير منطقي حول الذي كان موجوداً في تلك الصور |
"Hayır, elimdeki bu malzemelerle ilgili bir açıklamam yok, memur bey." | Open Subtitles | "لا,ليس لدي أي تفسير حيال حيازتي هذه الأغراض يا حضرة الضابط" |
Tatmin edici bir açıklamam yok. | Open Subtitles | لن أقدم لك أي تفسير مرضي |
Bunun ne kadar tehlikeli olduğu ve evleniyor olduğun için risk almaman gerektiğiyle ilgili koca bir açıklamam vardı... | Open Subtitles | لدي تفسير كامل حول كيف أنها لم تؤد حقها منذ أن قررتما الزواج لا يجب عليك أن تتحمل المحاطرة |
Bay Calloway mantıklı bir açıklamam yok. | Open Subtitles | ليس لدي تفسير عقلاني أتمنى بأنه كان لديَّ، لكنه ليس لدي |
Çok güzel bir açıklamam var. Hiç beklenmeyen biriyle... | Open Subtitles | إن لديّ تفسير رائع! |
Çok güzel bir açıklamam var. | Open Subtitles | إن لديّ تفسير رائع! |
Ve kulağa gerçekten garip geldiğini biliyorum ama eğer bana bir şans verirsen gerçekten iyi bir açıklamam var. | Open Subtitles | و أعرف أن هذا يبدو غريبا حقا و لكن لدي تفسير جيد إذا أعطيتني فرصة |
Bunu söylemek doğru olmaz, ama kurtuluşu için mantıklı bir açıklamam yok. | Open Subtitles | لا أريد قول ذلك, لكن في الجانب الآخر ليس لدي تفسير علمي لبقاءه |