Bugün kullandığımız mecazi anlamda değil, gerçek anlamıyla cadılar, çingeneler ve kısmen de Kelt büyüsüyle ilişkilendirilen bir büyü. | TED | وليست مجازية كما نستخدمها اليوم لقد كانت تعويذة سحرية حرفية مرتبطة بالسحرة والغجر وإلى حد ما ، سحر السيلتيك |
Seni bundan bir kez kurtardık. Hepimiz yanındayız. Tek bir büyü. | Open Subtitles | لقد أرجعناكِ منه مرة , إنها تعويذة واحدة صغيرة بإمكاننا ارجاعك |
Onlara bir büyü olabilir, o yaptığı gibi onları düşünmeye, | Open Subtitles | يمكنها أن تقول لهن تعويذة تجعلهم يفكرون كما تفكر هي |
Çok güçlü bir cadı, bana bakan herkesin başka birini gördüğünü sanması için bir büyü yaptı. | Open Subtitles | ساحرة ذات قوة كبيرة القت تعويذه علي جعلت كل شخص ينظر الي يعتقد اني شخص اخر. |
- Ve sonra birisi bir büyü karanlık ileri getirdi. | Open Subtitles | و بعدها أحدهم قال تعويذة الذي أحضر إلى القلعة الظلام |
Neden, bir büyü söyleyip de her şeyi kendi yerine koyduramıyorsunuz? | Open Subtitles | ألا يمكنك فقط أن تقولي تعويذة و تجعليها تنظف نفسها ؟ |
Bir tılsımla bir büyü arasındaki bağı kaldırmayı biliyor musun? | Open Subtitles | أوتعرف كيف تكسر عقداً بين تعويذة حاجبة و تعويذة مُطلقة؟ |
Yeniden doldurabileceğimiz bir büyü biliyorum ama çemberin tamamına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | اعلم تعويذة يمكننا أن نعيدَ شحنها بها لكننا نحتاجُ الدائرة بكاملها |
Sana soru sorarken zihnini okumalarını engelleyen bir büyü var. | Open Subtitles | هنّاك تعويذة ، إذا استجوبوكم لنْ يتمكنوا من قراءة عقولكم. |
Ve genellikle tarih boyunca cazibe tehlikeli olmuştur. Cadılar size bir büyü yaptıklarında bu sizin çıkarınız için değil, kendi isteğiniz dışında hareket etmenizi sağlamak için yapılırdı. | TED | وهناك شيء خطير بالنسبة له خلال العصور، عندما تلقي الساحرات تعويذة سحرية عليك لم يكن ذلك في نطاق اهتماماتك ولكن كان ذلك لكي تجعلك تتصرف عكس اهتماماتك |
Canım istediği zaman bir büyü fısıldar ve atımı güzel bir kıza çeviririm. | Open Subtitles | في أي مكان أحب استخدم تعويذة سحرية أحول بها فرسي لفتاة جميلة |
Asla kullanmamam gereken bir büyü daha var. - Ne büyüsü? | Open Subtitles | حتى أن هناك تعويذة اخبرتني بألاّ استخدمها أبداً |
O zaman güçlerini kullan. Ona bir büyü ya da öyle bir şey yap. | Open Subtitles | إذاً استخدمي قدراتكِ، ألقي تعويذة عليه أو ماشابه ذلك؟ |
Çok basit bir büyü. Kaybolanlara, nerede olduğunu bilmeyenlere yol gösterme büyüsü yapayım. | Open Subtitles | إنها تعزيمة بسيطة ، تعويذة قائدة توجه المسافرون عندما يتيهون |
Sen kalıp onu gözle. İçindeki iblisi çıkaracak bir büyü biliyorum. | Open Subtitles | أنتما إبقيا و راقباها ، أعرف تعويذة تظهر الشيطان حتى يمكننا محاربته |
bir büyü veya oyun yüzünden ona ihanet edebilirim. | Open Subtitles | من الممكن ان اخونه بسبب .تعويذه او خدعه ما |
Hayattan daha güçlü bir büyü yoktur ve hayat aşktır. | Open Subtitles | سحرٌ في العالم أقوى من الحياة, و الحياة هي الحب |
Willow. Bahse varım büyük bir büyü hazırlıyorsundur. Glory'i kurbağa yap. | Open Subtitles | ويلو , أراهن بأن لديك بعض من السحر الأسود أجعليها ضفدعة |
Pizzacı çocuk buraya geldiğinde pizzayı beleşe getirmek için bir büyü yapalım. | Open Subtitles | عندما يصل فتى التوصيل إلى هنا لنقم بتعويذة حتى نحصلَ عليها مجاناً |
Kuvvetli bir büyü var üzerinde. Üzerindeki rûnleri Cücelerin haricinde biri okursa ilelebet lanetlenir. | Open Subtitles | إنه سحر قوي إن قرأه أحد سوى الأقزام يتحول إلى حجرٍ |
Çünkü iki tılsım bir araya geldiğinde sadece bir büyü güçlerini harekete geçirebilir. | Open Subtitles | لأنه عندما يتم ربط الترياقَيْن معاً وحدها هذه التعويذة ستكون قادرة على تفعيل قدرتهما |
Burada kuvvetli bir büyü var, Teğmen. | Open Subtitles | هناك سحر قوي يعمل هنا سيادة الملازم |
Daha önce hiç görmediğim bir büyü çeşidi. | Open Subtitles | احد انواع السحر التى لم اراها من قبل. |
Nasıl bir büyü yaptığını da bilmiyorum ve kimin gerçek kimin gerçek olmadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا ادري اي سحر تمتلكين ولا اعرف من هو الحقيقي و من الزائف |
Öyleyse, yapmamız gereken Lukas tekrar saldırırsa diye günahı bulaşan insandan ayıracak bir büyü bulmalıyız, değil mi? | Open Subtitles | إذاً علينا إيجاد تعويذةً ما لإزالة الخطيئة من حاملها البشري في حال مهاجمة، لوكاس لنا ثانيةً، صحيح؟ |