Ama söyledikleri gibi ağlayan bir bebeği efendine bir sebep olarak gösteremezsin. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك العدل ما بين طفل رضيع وبين مولاكم، كما يقولون |
Bildiğim, kafamın almadığı; bir rahibin korumasız bir bebeği başkasına vermesi. | Open Subtitles | ما لا أعرفه ولا أفهمه رجل متدين يتخلى عن طفل رضيع |
Neden babasız bir bebeği karnında taşımak istesin ki? | Open Subtitles | لماذا ستريد أن تُبقى على طفل بدون أب؟ خاصةً طفلكَ؟ |
Ya da en azından ters dönmüş bir bebeği nasıl doğurtacağımızı araştır. | Open Subtitles | ابحتي عن كيفية اخراج طفل من رحم امه من ناحية و جهه |
Asla kucağına alabileceği bir bebeği olmayacak. | Open Subtitles | ولن تحظى بفرصة كي يكون لديها طفل لكي تحتضنه بين ذراعيها |
Kayıp bir bebeği aramak senin için zor olmalı. | Open Subtitles | هذا صعب عليكي .. اليس كذلك.. انتي فقط تبحثين عن الطفل المفقود؟ |
Sana sabah 9'da anma törenine katılacağın 10.15'de bir bebeği ve 2'de salonun önünde gerçekleşecek ikinci bir evlilik.. | Open Subtitles | لحفل تأبين في التاسعة صباحاً و تعميد طفل في العاشرة والربع و مراسم إعادة زواج |
Bu adam seninle oynuyor. Önce bir çocuğu, şimdi de bir bebeği sağ bıraktı. | Open Subtitles | هذا الرجل يستهزأ بك ترك طفلاً صغيراً حياً ثم رضيعاً |
Herhalde kaçıran demek istedin O sepetteki bir bebeği bile yakalayamaz. | Open Subtitles | جاهل ، أنت تقصد أنه لا يستطيع التقاط طفل رضيع من داخل سلة |
bir bebeği vermek bundan milyonlarca kat zor olabilir.Ama tanrım! | Open Subtitles | ..هو سيكونمليونمرةاصعب. لإستسلام طفل رضيع. |
Ayrıca bir bebeği öperken müthiş görünürdün çünkü sen de bebeğe benziyorsun ve bir bebeğin başka bir bebeği öpmesinden daha tatlı bir şey olmadığını herkes bilir. | Open Subtitles | أيضا تبدو جيدا جدا و انت تقبل طفلا رضيعا لأنك تبدو قليلا مثل طفل رضيع و ليس هناك شيئ أظرف من |
- bir bebeği öylece bırakamazsın. | Open Subtitles | هيا بنا . لا يمكنك ترك طفل رضيع |
Kendi hayatını kurtarmak için daha yeni doğmuş bir bebeği ele geçirmeye çalıştın. | Open Subtitles | لقد حاولتِ الأستحواذ على طفل حديث الولادة لتُنقذى نفسك. |
Birinin iki kafalı, üç kollu ve on bir ayak parmaklı bir bebeği olacaksa o kesin ben olurum, bilesin. | Open Subtitles | أنا أقول فقط، إن كان هناك شخص سيحصل على طفل برأسين و3 أذرع و11 إصبع، فسيكون أنا. |
Daha önce sağlıklı bir bebeği olmadığı için onu umutlandırıyorsun. | Open Subtitles | هذا الأمل الذي تبيعينه لها .. في الحصول على طفل لم تحصل علية في ولادتها الأولى - لم أقول هذا - |
bir bebeği annesinin kollarından alıp gözü önünde öldürüyor ve acısına karşılık bir gümüş mü veriyorsunuz? | Open Subtitles | أنت أخذت طفل من بين ذراع أمه تقتله و هي تشاهد , و تدفع ثمن آلمها بالفضة ؟ |
Eğer üvey ailenin zaten bir bebeği varsa neden sana ihtiyaç duyuyorlar? | Open Subtitles | لو أن والديك بالتبني لديهم طفل من صُلبهم فعلاً، فلماذا يحتاجونك؟ |
- bir bebeği varmış. | Open Subtitles | حسنا هذا يعني بانها كان يجب عليها أن يكون لديها طفل |
Ben bir bebeği, bir posta kutusunu ve bir sürü kayıp parayı öğrendim. | Open Subtitles | لقد عرفت لتوي عن الطفل وصندوق البريد والكثير من المال المفقود |
Mükemmel Doug'ın çeşitli plaketleri ve doğmak üzere olan bir bebeği varmış. | Open Subtitles | يبدو أن الزوج لديه العديد من اللوحات و طفل في الطريق |
O yüzden hastalarımın çoğu bir bebeği incitmeyecek bir mikroptan dolayı geliyorlar. | Open Subtitles | لذا فإن أمراض أغلب المرضى الذين يراجعون تسببها جراثيم ضعيفة لا تؤذي طفلاً رضيعاً. |
Sana bir bebeği alıp da onun hayatını bir oyuna çevirme hakkını kim veriyor? | Open Subtitles | وما حقك أنت في أن تأخذ طفلا بريئا وتحول حياته الي نوع ما من السخرية |
Bunu hiç düşünmemiştim bir bebeği tüm kalbimle sevebileceğimi. | Open Subtitles | أعني, لم أعتقد يوماً بأني سأحب طفلاً من كل قلبي. |