Frances için bir doğum günü hediyesi almam lazım, belki sen yardım edebilirsin. | Open Subtitles | يجب أن احضر هدية عيد ميلاد لـ فرانسيس ربما بإمكانكِ مساعدتي في ذلك |
Frances için bir doğum günü hediyesi almam lazım, belki sen yardım edebilirsin. | Open Subtitles | يجب أن احضر هدية عيد ميلاد لـ فرانسيس ربما بإمكانكِ مساعدتي في ذلك |
Yarına Atmaram için sürpriz bir doğum günü partisi ayarlıyorum. | Open Subtitles | غدا عيد ميلاد اتما رام وانا أخطط لحفلة كمفاجأة له |
Yemek odasında bir doğum günü partisinin devam ettiği gözüküyordu. | Open Subtitles | وبتلك الغرفة تستطيع ان تري حفلا لعيد ميلاد |
Perşembe gecesi onun adına büyük bir doğum günü yemeği vereceğiz. | Open Subtitles | الستون بالفعل؟ مذهل سنتناول عشاء عيد ميلاد ضخم لأجله ليلة الخميس |
Cehennem donmadan önce Leonard'ın bir doğum günü partisinin olması ihtimali var. | Open Subtitles | ليونارد لديه احتمال بأن يحظى بحفلة عيد ميلاد قبل أن تقوم القيامة |
Scott McKnight cumartesi gecesi evinde bir doğum günü partisi veriyor. | Open Subtitles | سوف يقيم حفلة عيد ميلاد يوم السبت الساعة السابعة في منزله |
Düşündüm de, eğer ona ufak bir doğum günü yemeği yaparsak, güzel olur. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه من اللطيف لو أننا أقمنا حفله عشاء عيد ميلاد لها |
Sanırım umduğunuz gibi geçmeyen bir doğum günü partisi oldu. | Open Subtitles | أظن بأنها ليست حفلة عيد ميلاد التي كنتي تأمكلين بها |
Düşündüm de, eğer ona ufak bir doğum günü yemeği yaparsak, güzel olur. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه من اللطيف لو أننا أقمنا حفله عشاء عيد ميلاد لها |
Sanırım umduğunuz gibi geçmeyen bir doğum günü partisi oldu. | Open Subtitles | أظن بأنها ليست حفلة عيد ميلاد التي كنتي تأمكلين بها |
Ama bir doğum günü partisi yapmayı planlıyorum ve çöreklerin iyi olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ولكنني أقيم حفلة عيد ميلاد هذا الإسبوع وظننت أن الكعك سوف يكون رائعا |
Diyebilirsiniz ki, basit bir doğum günü partisinin ırkçılık tartışmasına dönüşecek hali yok tabii, ancak benim anlatmaya çalıştığım bu değil. | TED | الآن، ربما تقول، بالتأكيد، إن حفل عيد ميلاد أحدٍ ما لن يكون أفضلَ من جلسة نقاش حول العرق، ولكنّ هذا ليس ما أتطرق إليه. |
Sevgili çocuğum, bu bir doğum günü partisi değil. | Open Subtitles | يا طفلتي العزيزة، هذه ليست حفلة عيد ميلاد |
1 Maryville yolunda, bir doğum günü partisine davetlisiniz | Open Subtitles | أنتِ ذاهبة إلى حفل عيد ميلاد أحد أصدقائك |
İsmini vermeyeceğim birisinden düşüncesiz bir doğum günü hediyesi aldım. | Open Subtitles | حصلت على هدية عيد ميلاد سيئة من شخص سأتستر على اسمه |
Ve itiraz edemiyoruz, çünkü sonuçta bir doğum günü var neymiş Ross'muş. | Open Subtitles | و لانستطيع أن نتكلم حيال ذلك لأنه عيد ميلاد و هو عيد ميلاد روس |
Bunun bir doğum günü partisi olduğunu nereden anladınız? | Open Subtitles | كيف عرفت انه حفلا لعيد ميلاد ؟ |
Beraber her ne kadar eğlenmiş de olsak Nolan benim gitmem gereken bir doğum günü partisi var. | Open Subtitles | على قدر المرح الذي حظينا به معاً، يبدو أنني مدعو إلى حفل عيد مولد ما. |
bir doğum günü kutlamasına bile askeri düzen içinde davranır. | Open Subtitles | انه يتعامل مع الامر العسكرى و كأنه تهنئة بعيد ميلاد |
Gözlerimi ondan bir an ayırdım ve güm! bir doğum günü daha göremeyecekti az kalsın. | Open Subtitles | إذا غفلت عنه عيني مرة أخرى لن يكون هناك يوم ميلاد أخر له |
Bizim de bir doğum günü pastamız vardı, onlar onu yalnızca gördü. | Open Subtitles | نحن صنعنا كعكة ميلاد من أجلها أيضا لكّنها ببساطة لم ترها |