ويكيبيديا

    "bir günah" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خطيئة
        
    • فداء
        
    • ذنب
        
    • إثم
        
    • خطيئه
        
    • لألقاء اللوم عليه
        
    • إثمًا
        
    • تغتفر
        
    • خطئية
        
    Gördüğüm şeyi size anlatamam, rahip. Bu büyük bir günah. Open Subtitles لا أستطيع أن أقول لك يا أبتي، أنها خطيئة عظمى
    Zarfı yalamak bir günah olsa da, bunlardan 100 tane gönderdim bile. Open Subtitles لقد قمت بإرسال حوالي 100 خطاب, بالرغم من أن لعق الخطابات خطيئة,
    O sadece bir günah keçisi. Ben başka birinin peşindeydim. Open Subtitles انها مجرد كبش فداء أنا كنت أعني بها شخص آخر
    Halkı birleştirmek isteyen liderler için çok kullanışlı bir günah keçisiydiler. Open Subtitles لكنهم بالنسبة لقيادة تبحث عن توحيد الشعب كانت لهم فائدة عظمى ككبش فداء يتحدون ضده
    Ama önceden de pederdin! Bu bir günah! bir günah! Open Subtitles لكنك الآن أنت كاهن سيعد هذا الآن ذنب ، خطيئه
    Çocuk doğurmak suç değil ki. Evlenmeden çocuk doğurmak ölümcül bir günah. Open Subtitles إنجاب الأطفال قبل الزواج إثم مميت
    Ama bu bir günah değil ki, onların söylediği bir şey. Open Subtitles لكنها ليست خطيئة غريبة ما يدعون أنا فعلناه
    Tanrı'nın delisine zarar vermeye kalkışamazlar. Bu büyük bir günah. Open Subtitles لا يجرؤون على ان يؤذوا احباب الله, انها خطيئة.
    Kötü bir edepsizliğe düştü ve 6. emire karşı bir günah işledi. Open Subtitles وقعت في طُرق فاسقة وارتكبت خطيئة بحق الوصية السادسة
    Rahip sarhoş bir halde piskoposa günah çıkarırken, ölümcül bir günah işledi. Open Subtitles ذات يوم ٍ، فى اعتراف وهو ثملٌ لرئيس الدير الخاص به، ارتكب خطيئة مميتة.
    - Rahip, korkunç bir günah işledim. Open Subtitles أعتقد بأنني أرتكبت خطيئة فظيعة خطيئةً جسدية؟
    Öyle görünüyor ki herkes bir örnek yapılmasını istiyor. bir günah keçisi. Open Subtitles يبدو أن كل شخص أراد ان لا يكون مثال كبش فداء
    Önce kendinize bir günah keçisi bulursunuz, sonra da gerçeklerinizi sırtına yüklersiniz. Open Subtitles اولا تبحثون عن كبش فداء , ثم تكيفون الدلائل لتناسب القضية
    Başından neler geçtiği hakkında hiçbir fikriniz yok. Kendinize başka bir günah keçisi bulun. Open Subtitles ليس لديكِ أيّ فكرة عما عاناه جدي لنفسك كبش فداء آخر
    Ama affetmeyeceği tek bir günah var... eğer bir kadın, bir erkeği yatağına çağırdığında... erkek gitmiyorsa. Open Subtitles لكن هناك ذنب واحد لَنْ يَغْفرَه لأحد: إذا كانت هناك إمرأة تدعو رجلاً ..إلى سريرِها.
    Eşcinsel ilişkinin birini öldürmekten daha ağır bir günah olduğunu düşünüyor gibisiniz peder. Open Subtitles هو تقريبا كما تفكر أنت , لواطة هل هناك ذنب كبير أخر من قتل احد ما ايها الخوري
    Papazı ekemezdim. Bu bir günah olurdu. Open Subtitles لا يمكنني طرد كاهن أنا واثق أنْ هـذا ذنب
    Ama o kendini öldürdü ve bu büyük bir günah. Open Subtitles لكنها قتلت نفسها وذلك إثم عظيم
    İnsanlar büyük bir günah işledi çünkü kendilerine altın bir tanrı yapıp, tapındılar. Open Subtitles و أخطأ الناس خطيئه عظيمه حيث صنعوا لأنفسهم إلها من الذهب
    Çünkü Andrew, senin harika bir günah keçisi olduğunu söyledi. Open Subtitles لأنَ (أندروا) ظنَ أنكَ ستكون الغبي المناسب لألقاء اللوم عليه
    Ama o listede nefret bir günah değil. Utanç da değil. Open Subtitles ولكن الكراهية ليست إثمًا بهذه القائمة ولا العار كذلك
    Bence tamamen sağlam olan insanlara, vücutlarındaki en küçük zararsız kusurları gösterip, onları gereksiz testler yaptırmaya zorlamak, büyük bir günah. Open Subtitles فقط لإخافتهم وجعلهم يدخلون في فحوص مرتفعة الثمن وبلا جدوى هي غلطة لا تغتفر
    Papazla birlikte günah çıkartırken fark ettim ki o gün kilisede büyük bir günah işlemişim ve umarım özürümü kabul edersin. Open Subtitles بعدما صليت مع الأسقف أدركت أني إرتكبت خطئية الغضب داخل الكنيسه و آمل أن تقبل إعتذاري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد