O kıllı davul tokmaklarını görünce bir içki içmem gerektiğini anladım. | Open Subtitles | عندما رأيت تلك الساق المشعرة، علمت أني كنت بحاجة إلى شراب. |
Ama bana bir içki verin. Bu her ne ise. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك أحضر لنا أي شراب من فضلك |
Biz bunu tartışırken, bir içki daha söylemek için bara gittim. | Open Subtitles | وبينما كانا يتجادلان بشأن ذلك ذهبت إلى البار لأحضر شراباً آخر |
Haydi, gidip bir içki içelim. Jimmy, Tony, masayı toparlayın. | Open Subtitles | لنحتسى شراباً الآن جيمى , تونى , أنهيا هذا الجدل |
Sen ilk buluşmamıza gelmediğin gün tesadüfen o geldi ve bir içki içtik. | Open Subtitles | وعندما لم تأتِ في تلك المرة الأولى فقد كانت مارّة، جلستْ واحتسينا شرابا |
Geleceğini bilseydim kırmızı hali serdirirdim. Sana bir içki hazırlayayım. | Open Subtitles | لو عرفت بمجيئك لفرشت سجادة حمراء دعني أعد لك مشروباً |
Otursana. Sana bir içki hazırlayayım. Sanırım içkiye ihtiyacın var. | Open Subtitles | اجلس ، سأعد لك مشروب أعتقد أنك في احتياج له |
Gel böyle. Sana bir içki ısmarlayayım. | Open Subtitles | تعال إلى هنا، سأشتري لك شرابًا على حسابي. |
Hayır. Efsanevi Şişko Kobra ile bir içki paylaşmaktan daha fazla hiçbirşeyden hoşlanmazdım. | Open Subtitles | كلا, أنا لا أحبّ شيء أكثر من حصة شراب مع الكوبرا السمينة الأسطورية |
Kimlik mi? Yani tek bacaklı bir genç bir içki de mi içemeyecek? | Open Subtitles | أنت ترد هوية , تقصد بأنني مراهق واحد لايمكن أن أحصل على شراب |
Ama çok pahalıydı. Her bir içki yaklaşık 6.40 dolardı. | Open Subtitles | لكنه كان مكلف جداً كل شراب كان حوالي 6 دولارات |
Uh, çocuklar, İsimlerinizi bilmiyorum, ...ama size bir içki ısmarlamak istiyorum. | Open Subtitles | أولاد أنا لا أعرف أسمائكما لكنّي أودّ أن أقدم لكما شراب |
Git kendine bir içki al. Godzilla'nın seni takip etmesini sağla. | Open Subtitles | أذهب أحضر لنفسك شراباً وأحرص على أن تلحق بك جودزيلا هذه |
Bayan, size bir içki ısmarlarsam, ufak bir masaj elde edebilir miyim? | Open Subtitles | يا آنسة , لو اشتريت لك شراباً بالمقابل هل أحصل على تدليك؟ |
- Hayır. Buradan geçiyordum, bir içki içeyim diye oturdum. | Open Subtitles | , لقد مررت من هنا فحسب ودخلت هنا لأحتسي شراباً |
Sana gerçekten bir içki ısmarlamak istiyorum. Kesinlikle harika görünüyorsun. | Open Subtitles | .أريد بصدق أن أشتري لكِ شراباً .إنّكِ تبدين جميلة للغاية |
Ona bir içki yollayacağım. - Bunu zihninle mi yaptın? | Open Subtitles | سأرسل اليه شرابا هل فعلت هذا للتو بقدراتك الذهنية ؟ |
Sizi bugün mahkemede gördüm. Size bir içki ısmarlayabilir miyim? | Open Subtitles | رأيتك في المحكمة اليوم أيمكنني أن أبتاع لك شرابا ؟ |
Hayatım, bir içki bile ikram edilmeden ne kadardır misafirimiz burada? | Open Subtitles | كم مضى على صاحبنا هنا بدون أن تقدّمي له مشروباً ؟ |
bir içki alacağım. Köpüklü bir şey, B ile başlıyor. | Open Subtitles | أتلقى طلب مشروب ، شيء به رغوة هل هي الجعة؟ |
Belki buradan çıktığımızda, sana bir içki ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | ربّما عندما نخرج من هنا سأشتري لك شرابًا |
Benim yüzümden! bir içki ısmarlayayım mı. Yani açık bir bar bulabilirsek. | Open Subtitles | سأعوض لك ذلك بشراب إن وجدنا حانة مفتوحة. |
Bak ne diyeceğim, sen bir içki daha iç, ben de sana yatak yapayım. | Open Subtitles | أتعرف؟ انصحك باحتساء كأس اخر, بينمااعدلك السرير. |
Hey, ahbap, arkadaşım bana bir içki daha ısmarlamak istiyor. | Open Subtitles | ياغلام ، صديقى يود أن يشترى لى كأساً أخرى |
Eh, en azından size içinizi ısıtacak bir içki sözü verebilirim. | Open Subtitles | حسننا يمكننى على الاقل ان اعدك. بمشروب دافىء طيب. |
- Biz salyangoz alacagiz. - bir içki daha istiyorum. | Open Subtitles | ـ إننا نتناول الحلزون أيضاً ـ أظن إنّي بحاجة لشراب آخر |
Özür dilemek için gitmiştim. bir içki ısmarlayıp eve döndüm. | Open Subtitles | ذهبت لأعتذر له, إشتريت له مشروبا, وبعدها ذهبت إلى المنزل |
Getir götür. Sana bir içki lazım mı diye soran yok. | Open Subtitles | أخرجه, أرجعها لا أحد يسألني أذا أحتجت لمشروب |
Onu bir içki içmeye davet et. | Open Subtitles | فقط إسئلهـا الخروج إذا كانت تريد أن تشرب مشروبًا معك |
Hey, siz çocuklar Klüp 227'de bir içki içmek ister misiniz? | Open Subtitles | مهلا، يا رفاق اريد الذهاب الحصول على الشراب في نادي 227؟ |