Bu bir iş fırsatı mı, yoksa yeni bir bebek mi geliyor? | Open Subtitles | إطلاقاً هل هي فرصة عمل أم .. هو طفل آخر في الطريق؟ |
Şirketler, girişimciler, cüretli kapitalistlerin hepsi bunun büyük bir sosyal problem olmanın yanında, büyük bir iş fırsatı olduğunu anlaması lazım. | TED | الشركات,رجال الاعمال, رؤوس الاموال جميعهم يجب عليها ان يعوا أن هذه فرصة عمل عظيمة وفي نفس الوقت مشكلة اجتماعية كبيرة |
Seninle konuşmak istediğim bir iş fırsatı var. | Open Subtitles | حقاً , لقد كان عمل رائع عندي فرصة عمل أود مناقشتها معك |
Senin için çok iyi bir iş fırsatı var. | Open Subtitles | لديها فرصة تجارية مثيرة للغاية بالنسبة إليك |
Ayrıca harika bir iş fırsatı. | Open Subtitles | و فرصة تجارية ممتازة |
bir iş fırsatı yakaladı. Ufak bir mağaza açacak. | Open Subtitles | قدّ حصلت على فرصة عمل جيدة ستفتح متجر صغير. |
Şu an bir arkadaşı arıyomuş gibi bile yapmayacağım çünkü baya açıkça arkadaşım olmadığını söyledin, ama elimde ikimizin de yararlanabileceği bir iş fırsatı var. | Open Subtitles | لن أدعي أنني اتصل بكِ الأن كصديقة، لأنكِ وضحتي هذا الأمر. أنكِ لستِ صديقتي. لكن لديّ فرصة عمل لكِ ذات منفعة متبادلة. |
Böyle hissetmenin, gerçekten heyecan verici bir iş fırsatı elde ettiğim zamana denk gelmesi hiç de tesadüf değil bence. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنها مصادفة أن تشعر بهذا الشعور.. في نفس الوقت الذي لدي فيه فرصة عمل مهمة حقاً |
Bu, benim için sadece bir iş fırsatı değil sevdiğim bir yapının mirasını da korumak anlamına geliyor. | Open Subtitles | ليست هذه فرصة عمل بالنسبة لي فحسب لكن طريقة لحماية مبني إثري أكن له الحب. |
Ama diğeri seni hayatta tutuyor ve sana söylemekten gurur duyuyorum ki gerçekten olağanüstü bir iş fırsatı sunuyor. | Open Subtitles | لكن الاختيار الآخر يبقيك على قيد الحياة و يزودك بما أفخر بالقول إنها فرصة عمل مميزة حقاً |
Kolonilerde aniden iyi bir iş fırsatı yakalamıştı. | Open Subtitles | جائته فرصة عمل غير متوقعة في المستعمرات |
Bu da bize bir iş fırsatı doğuruyor | Open Subtitles | هذه هي فرصة عمل تنتظر لتحدث ، يارفاق |
Bu arada bize bir iş fırsatı çıktı. | Open Subtitles | أسمع فرصة عمل معينة ظهرت بالصدفة |
Sizinle bir iş fırsatı üzerine konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | يودّ أن يتحدّث إليك حول فرصة عمل |
İlginç bir iş fırsatı karşıma çıktı. | Open Subtitles | جائتني فكرة فرصة عمل مثيرة حقًا للغاية. |
Çünkü bence sizin için bir iş fırsatı olabilirim. | Open Subtitles | لأنّني أعتقد ربما لديّ فرصة عمل لك. |
Önüme bir iş fırsatı çıktı. | Open Subtitles | حصلت على فرصة عمل |
Bu da mükemmel bir iş fırsatı... | Open Subtitles | فهذا يصنع فرصة تجارية رائـ.. |
"Değerlendirilmesi gereken bir iş fırsatı." | Open Subtitles | "فرصة تجارية قادرة على النمو" |