Bir aile babasıydı ve iyi bir işi vardı. İntihar etmesi için sebep yoktu. | Open Subtitles | كان صاحب عائله لديه عمل جيد ولا يوجد سبب ليقتل نفسه |
Onunsa kötü bir işi vardı, kaybedecek bir şeyi yoktu. | Open Subtitles | لديه عمل بلا مستقبل ليس لديه شيئ ليخسره |
Harika bir işi vardı ama en yüksek teklifi verene sattı. | Open Subtitles | كانت لديه وظيفة رائعة باعها إلى من دفع السعر الأعلى |
Ne parası ne de bir işi vardı. | Open Subtitles | ولم تكن لديه وظيفة أو أيّ مال أو أيّ شيء |
Tek bir işi vardı, o da koca bulmak. | Open Subtitles | كان لديها وظيفة واحدة فقط، وهي أن تعثر على زوج، |
Ama Hillary Fuller üniversite mezunu bir kadındı ve bir pazarlama firmasında iyi bir işi vardı. | Open Subtitles | لكن (هيلارى) كانت أمرأه ذات تعليم جامعي كانت لديها وظيفة جيـدة فى السوق |
Haataja'nın farklı bir işi vardı. | Open Subtitles | هاجاتا لدية عمل مختلف صدقينى |
Yapması gereken bir işi vardı, kızı koruyordu. | Open Subtitles | كان لديه عمل يمارسه بحماية الفتاة |
Mafyayla başka bir işi vardı. Yeni bir para saklama evi ayarlıyordu. | Open Subtitles | كان لديه عمل آخر مع "الكارتال" مصدر آخر لإيرادات البيت |
Ogilvy Kanada'da genç bir stajyer vardı Hunter Somerville isminde. Toronto'da improvda çalışıyordu, ve reklamcılıkta part time bir işi vardı, Kahvaltılık gevrek pazarlaması ile ilgiliydi. | TED | لقد كان هنالك متدرب في أوجيلفي كندا يدعى " هنتر سميرفيل " وكان يعمل في " إمبروف " في تورنتو وكان لديه عمل جزئي في مجال الإعلانات وقد أعطي مهمة التسويق ل " شريديس " |
Kenny'nin iyi bir işi vardı. Fotokopicide müdür yardımcısıydı. | Open Subtitles | (كينى) لديه عمل جيد كمساعد مدير فى شركة(كوبى هات) |
Burada güzel bir işi vardı. | Open Subtitles | لديه وظيفة جيدة في المحافظة |
Çok zor bir işi vardı. | Open Subtitles | كانت لديها وظيفة صعبة |
Halletmesi gereken bir işi vardı. | Open Subtitles | لدية عمل ينهيه |