Bu ülkede bir işin yok, bu yüzden insanlardan çalıyorsun. | Open Subtitles | ليس لديك عمل فى هذة البلاد لذل تسرق من الناس |
- Nereye gittiğimi bilmiyorum ama senin yapacak bir işin var. | Open Subtitles | إن احتجتِ لأي توصيات. أجهل أين سأذهب لكن لديك عمل لتنجزه. |
Geçen yıl, bir işin vardı ve erkek arkadaşınla beraber yaşıyordun. | Open Subtitles | حسناً, في العام الماضي كانت لديك وظيفة وكنت تعيشين مع صديقك |
Çok genç yaştan itibaren iyi bir işin ve kazancın zor durumdaki aileler için büyük bir fark yarattığını gördüm. | TED | وقد رأيت منذ طفولتي ان الحصول على عمل محترم و دخل ملائم كان الفيصل في الحالات الاجتماعية لتلك العائلات التي كانت تعاني |
Lucy, Henry Roth, bir işin olabilmesi için tek fırsatın. | Open Subtitles | لوسى ، هنرى روس هو السبب الوحيد لحصولك على وظيفة |
Çeneni kapat da hâlâ bir işin varken küpelerimi geri ver. | Open Subtitles | أخرسي أيتها الكاذبة، وأعيدي لي أقراطي بينما لا يزال لديكِ وظيفة. |
Eğer kadın gibi giyinmiş erkeklerle özel bir işin yoksa, bırak gitsinler. | Open Subtitles | اذا لم يكن لديك عمل لرجال يرتدون ملابس النساء دعهم يذهبون |
İyi bir işin vardı, ama araba kiralama işi kurmak için bıraktın. | Open Subtitles | كان لديك عمل جيد، لكنّك تركته لبدء العمل بتأجير السيارات |
Ama senin bunu yapma lüksün yok çünkü yeni bir işin var. | Open Subtitles | ..لكنك على أي حال ليس لديك الترف لأنه لديك عمل جديد |
Kız tavlamaya yardım edecek bir işin var. | Open Subtitles | ها أنت لديك وظيفة تساعدك على الحصول على الفتيات |
Rüya gibi bir işin, güzel bir evin, muazzam bir ailen var. | Open Subtitles | لديك وظيفة أحلامك ومنزل جميل وعائلة رائعة |
Ama bitirdiğinde seni bekleyen bir işin olacak. | Open Subtitles | ولكن في نهاية البرنامج سيكون لديك وظيفة جيدة في انتظارك. |
bir işin var. Ve o iş beni güçlendirip, geri getirmek. | Open Subtitles | لقد حصلت على عمل ، لترجعني أقوى و لتجعلني أعود |
ama bir işin yok kesinlikle daha bir iş bile alamadım çok bahtsızım hatta bikeresinde tam işi alacaktım adam öldü biliyorum | Open Subtitles | لكنّك لاتملك عمل بالضبط أحيانا أنا لا أحصل على عمل وأحيانا ربّ عملي يموت |
Eğer gerçek bir işin olmazsa, ...nasıl olur da hayatta kalabilirsin? | Open Subtitles | إذا لم تستطع العثور على وظيفة حقيقة، فكيف ستنجو في الحياة؟ |
Artık başka bir işin var, o yüzden söylenmeyi bırak ve aramaya başla. | Open Subtitles | والآن لديكِ وظيفة آخرى لذلك توقفِ عن التذمر وأبدأى بالبحث |
Ama tabi, insanları harekete geçiren bir işin, hakir görenleri de olur. | TED | ولكن بالطبع فإن أي عمل يستثير مشاعر الناس لا يخلو من الذامين |
Kalkmanı gerektirecek bir şey yok. Gidecek bir işin yok, hayatım. | Open Subtitles | لا داعى لتستيقظى مبكراً يا عزيزتى فليس لديكِ عمل لتذهبى إليه |
Tabii Noel arifesinde yapacak başka bir işin yoksa. | Open Subtitles | ما لم يكن لديكَ شيء آخر تفعله عشيّة العيد |
Üzgünüm tatlım, baban bir işin ortasında. Ama annen seni götürecek. | Open Subtitles | آسف يا عزيزتي والدكِ لديه عمل والدتكِ ستعتني بكِ |
Bu arada, Cuma günü bir işin var mı? | Open Subtitles | على أي حال , هل لديك شئ تقوم به يوم الجمعه ؟ |
Diploman olmazsa, düzgün bir işin veya eşin olamazdı. | Open Subtitles | إن لم نحصل على الشهادة لن نحصل على الوظيفة و إن لم نحصل على الوظيفة لن يقبل أب أن يزوجنا بإبنته |
Ama Haley eğer basketbol bursunu alamazsan, babanın çalıştığı fabrikada seni bir işin beklediğini söylemişti. | Open Subtitles | لكن هايلي ذكرت لي أنه اذا لم تحصل على المنحة الدراسية سيكون هناك عمل لك بالمصنع الذي يعمل به والدك |
Niye öyle dedin benim için bir işin mi vardı? | Open Subtitles | اليس كذلك؟ بسبب وظيفة واحدة من أجلي .. |
Ne de olsa büyük bok içinde havalı bir işin var. | Open Subtitles | لقد حصلت لنفسك الآن على وظيفة ممتازة في المهزلة الكبرى. |
bir işin yoksa elbette. | Open Subtitles | هذا إذا لم تكوني مشغولة بشيء ما |