Onlar zihnin neden olduğu bir kalp krizi geçirdiğini söylediler.. | Open Subtitles | لقد قالوا بأنّها كانت نوبة قلبية وسببها بعض النوبات العقلية |
bir kalp krizi daha geçirmek istiyorsan durma, senin hayatın. | Open Subtitles | إذا أردت نوبة قلبية أخرى إمضي فلدي عمل لأقوم به |
O bir kalp krizi geçirdi. Bu onun kez, ben sanırım. | Open Subtitles | لقد أتته نوبة قلبية . لقد حان وقته ، كما أعتقد |
Davayı düşünmeden geçirdiği tek bir dakikası bile olmuyordu. Kendi açtığı davadan sadece birkaç gün önce bir sabah acı içerisinde uyandı ve stres kaynaklı bir kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti. | TED | قضى كل وقته بالتفكير فيها و قبل ايام من موعده مع المحكمة استيقظ في الصباح بألم شديد ومات بنوبة قلبية جراء الضغط النفسي |
bir kalp krizi geçirmiş, tedavi görüyor ve spor yapıyor olmanız, şimdi artmaya başlıyor. | TED | سواءً كان لديك اعتلال في القلب وأنت في إعادة التاهيل وتقوم بالتمارين، ننتقل للأعلى الآن. |
Ufacık, küçücük adımlarla çıkın. Unutmayın ufacık, küçücük bir kalp krizi geçirdiniz. | Open Subtitles | الآن خطوات صغيرة جدا ، تذكر أننا عانينا من أزمة قلبية صغيرة |
Bayan Holloway, Roger Sterling bir kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | آنسة هولواي, عانى روجر سترلينج من جلطة قلبية |
Basit bir kalp krizi değil. | Open Subtitles | مجرد تكن لم بسيطة قلبية نوبة |
At gitti. Ondan güzelce kurtulduğumda heyecandan ölümcül bir kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | لقد أصيب بـ نوبة قلبية من الإثارة ولقد تخلصت منه بشكل صحيح |
Doktorlar basit bir kalp krizi olduğuna karar vermiş. | Open Subtitles | قال الطبيب الشرعي إنها نوبة قلبية بشكل واضح وبسيط |
Bay Sanborn hafif bir kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | السّيد سانبورن كان لديه نوبة قلبية خفيفة |
Bak bu durumunu göz önüne alırsak, Jonathan her an yeni bir kalp krizi geçirebilirsin. | Open Subtitles | انظر إلي حالتك الحالية جونثان يمكن أن تأتيك نوبة قلبية في أي لحظة |
Kokusu 3 kapı öteden duyuluyor. Bir 911 aramasına karşılık olarak, olası bir kalp krizi diye buraya geldik ve bunu bulduk. | Open Subtitles | رَددنَا على 911 نداء حول نوبة قلبية محتملة ووَجدنَا هذه. |
Kırk saniye ve bir kalp krizi, değil mi? | Open Subtitles | بعد أربعين ثانية ستكون نوبة قلبية, صحيح؟ |
Efsanevi şarkıcı ve söz yazarı dün gece İsveç'teki Kungstrardgarden Park'ta büyük bir kalabalığın önünde konser verirken şiddetli bir kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | المغني والشاعر الأسطوري الذي عانى على ما يبدو من نوبة قلبية قاتلة بينما كان يؤدّي ليلة أمس أمام حشد |
Üniversiteden mezun olduktan birkaç ay sonra, babam onu öldürebilecek ciddi bir kalp krizi geçirdi. | TED | بعد أن تخرجت من الجامعة بعدة أشهر، أصيب والدي بنوبة قلبية حادة والتي كانت ينبغي أن تقتله. |
Önemsiz bir kalp krizi geçirmiş. Şu anda gözetim altında. | Open Subtitles | اصيب بنوبة قلبية خفيفة وهو تحت المراقبة الطبية. |
Oh, büyük ihtimalle yeni bir kalp krizi üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | ربما يحاول أن يصيب نفسه بنوبة قلبية ثانية |
Pazartesi gececi bir... kalp krizi geçirdi, ve kızını aradı. | Open Subtitles | يبدو أنه مساء الاثنين تعرّض لمشاكل في القلب |
Rex bir iş toplantısı sırasında ani bir kalp krizi geçirmiş. | Open Subtitles | ريكس حدث له تضخم في القلب في منتصف إجتماع عمل انه ميت |
bir kalp krizi, felç ya da olumsuz vakalar önlenmeden önce 300 insanın bir yıl boyunca ilacı alması gerekiyor. | TED | يجب على 300 شخص تعاطي الأدوية لمدة سنة قبل منع حدوث أزمة قلبية أوسكتة دماغية أو أي أثر ضار |
ki bu baylar ve bayanlar, bir kalp krizi demektir. | TED | ذلك ، أيها السيدات والسادة ، هو أزمة قلبية |
Doktor hafif bir kalp krizi geçirdiğini söyledi. - Ne? | Open Subtitles | وقال الطبيب أنها عانت من جلطة قلبية خفيفة |
- Peki nedir bu, bir kalp krizi mi? | Open Subtitles | - ؟ قلبية نوبة , إذن هذه ما |