Döküntü bir kamyonet içinde sadece yirmilikle bir cüzdan ve beş para etmez bir olta takımı. | Open Subtitles | ، حصلت على شاحنة صغيرة محفظة فيها 20 دولار و معطف قذر |
Ben de bir kamyonet kiraladım ve California'ya gittik. | Open Subtitles | لذا استأجرت شاحنة صغيرة وقصدنا كاليفورنيا |
Biraz aşağıda bir kamyonet vardı. | Open Subtitles | كان هناك شاحنة مركونة على بعد منزلين تقريبا |
Bir köpek, beyaz bir kamyonet ve bir şeylere bakınan bir adam gördüm. | Open Subtitles | رأيت كلب وشاحنة صغيرة بيضاء ورجل كان يبحث عن شيء ما |
Nasıl bir kamyonet? | Open Subtitles | ما نوع الشاحنة ؟ |
Şu an ön tarafta park edili beyaz bir kamyonet var. | Open Subtitles | هنالك شاحنة بيضاء تركن هناك الآن |
Ama kayıtta bir kamyonet yok. | Open Subtitles | ولكن لا توجد شاحنة حمراء على الشريط |
Diyebileceğim, yangın yolunda bir kamyonet vardı ve işte o zaman diğer kızı gördüm. | Open Subtitles | حسنًا، أفضل ما يمكنني قوله، كانت هناك سيارة فان على طريق النار، وذلك عندما -رأيتُ الفتاة الأخرى |
Belki o beyaz bir kamyonet veya diğer araçlardan biri. | Open Subtitles | ربما تكون شاحنة بيضاء أو ربما واحدة من المركبات الأخري |
Buralarda Ford F-350 boyutlarında bir kamyonet görmüş müydün hiç? | Open Subtitles | هل تتذكر رؤيتك بالأرجاء هنا شاحنة ذات بابين في حجم "اف-350"؟ |
Geldim. Otoparkın 3. katında bir kamyonet var. | Open Subtitles | أنا هنا، لدي حركة في شاحنة في موقف المستوي الثالث. |
Yan tarafında üzerinde Waldo'nun olacağı, ekranı olan bir kamyonet ayarlarız. | Open Subtitles | نحضر شاحنه كبيره بها شاشه عملاقه و فريق العمل بالداخل |
Aslında mini bir kamyonet gördüm ama bu muydu, emin değilim. | Open Subtitles | أتعلمان؟ لقد شاهدت شاحنة صغيرة لكن لايمكنني أن أؤكد إن كانت هذه هي |
Boyu ve rengi beyaz bir kamyonet ya da kamyon aradığımızı söylüyor ama bildiklerimizin hepsi bu kadar. | Open Subtitles | الارتفاع واللون يخبرنا أننا نبحث عن شاحنة صغيرة أو شاحنة، لكن ذلك كله لا يخبرنا شيئاً |
Ama babası yepyeni bir kamyonet aldı. | Open Subtitles | لكن أبوها قام بشراء شاحنة صغيرة جديدة. |
Boyut, derinlik ve lastik desenine bakılınca şüphelimiz son model bir SUV ya da hafif bir kamyonet kullanıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | -أجل وفقاً لحجم ونمط العجلة، يبدو أن المشتبه به كان يقود سيّارة قديمة أو شاحنة صغيرة |
Diego'nun kullanabildiği kırmızı bir kamyonet var mı? | Open Subtitles | هل يستطيع "ديجو" الحصول على شاحنة صغيرة حمراء؟ |
bir kamyonet ve... Bir şey daha var işte. | Open Subtitles | ...لقد اصطدمت شاحنة صغيرة بـ لا أدري بماذا اصطدمت |
Bakın, bir kamyonet var belki beş, belki sekiz blok ötede. | Open Subtitles | أسمعي, هناك شاحنة لا أعلم ربما على بعد 5 أو 8 مجمعات |
60. sokakla Broadway'in köşesinde bir kamyonet var, anahtarlar güneşliğin içinde. | Open Subtitles | هناك شاحنة مركونة عندالـ60 والمفاتيح تحت الشمسية |
Elimizde şu kamera, ışık ve bir kamyonet var. | Open Subtitles | لدينا آلة تصوير لدينا أضواء، وشاحنة |
- Nasıl bir kamyonet? | Open Subtitles | ماهي نوع الشاحنة ؟ |
Ve batıdan yaklaşan siyah bir kamyonet var. | Open Subtitles | هنالك شاحنة نقل تقترب من الغرب. |
Dışarıda beyaz bir kamyonet var. | Open Subtitles | توجد شاحنة بيضاء بالخارج |
Diyebileceğim, yangın yolunda bir kamyonet vardı. | Open Subtitles | "حسنًا، أفضل ما يمكنني قوله،" "كانت هناك سيارة فان على طريق النار" |
Eğer beyaz bir kamyonet veya beyaz kamyon kullanıyorsanız-- | Open Subtitles | لو أنك تقود شاحنة بيضاء ... . أوقاطرةبيضاء |
Kaza yerinin kuzeyinde 3 tonluk bir kamyonet bulundu. Kanada'ya yakın. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} وجدت شاحنة ذات 3 أطنان شماليّ الحادث على مقربة من (كندا) |
- Mike saat 2 yönünde yüklenen bir kamyonet var. | Open Subtitles | هناك a شاحنة في نا السّاعة الثّانية أن يكون محمّلون. |
Onları bekleyen büyük bir kamyonet vardı. | Open Subtitles | كانت هناك شاحنه كبيره فى انتظارهم |