Biz bir karar aldık. Dün geceden sonra asla içilmeyecek. | Open Subtitles | لقد اتخذنا قراراً بعد يوم أمس ألا نشرب مرة أخرى |
Bak, sonradan pişman olmak istemediğinden medikal bir karar alıyor. | Open Subtitles | هي تبني قراراً طبياً على عدم رغبتها في الشعور بالذنب |
Kendinizi nasıl hissederdiniz ve bir dahaki sefere nasıl bir karar alırsınız? | TED | بما سيشعرك هذا الأمر وما القرار الذي ستقوم باتخاذه في المرة القادمة؟ |
Senin beklediğin yönde olmayabilir ama bence akıllıca bir karar verdi. | Open Subtitles | ربما ليس بالضبط ما توقعته لكن من وجهة نظري إنه قرار حكيم |
Kusura bakma ama bu vermem gereken önemli bir karar. | Open Subtitles | آسفة للغاية، ولكن هذا قرار مصيري نوعاً ما عليّ إتخاذه. |
Dinle, Leo, senden hemen bir karar vermeni istemiyorum. | Open Subtitles | اسمع ، ليو ، لا أطلب منك تحديد قرارك الآن |
Bu yukarından gelen bir karar. Ama elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك قرارٌ من الإدارة العليا ولكن سأفعل مايمكنني .. |
Efendimiz, bu beklenmedik ziyaret bizi bir karar almaya mecbur bırakıyor. | Open Subtitles | يا سيدي، هذه الزيـّارة غير متوقعة يُـلزمنا الآمر أن نتخذ قراراً |
İkinizin yakın olduğunu biliyorum fakat bu duygusal bir karar değil. | Open Subtitles | انظر، أدرك أنكما مقربان من بعضكما لكن هذا ليس قراراً عاطفياً |
Bu sırf biriyle yatmak için kötü bir karar verdiğin gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | هذا لا يغيّر حقيقة أنّكَ اتخذتَ قراراً خاطئاً لأنّكَ أردتَ ممارسة الجنس |
Bütün bilgilere sahip olunca,.. ...mantıklı bir karar vereceğini biliyorum. | Open Subtitles | أثق في أنّها ستتخذ قراراً عقلانياً عندما تملك جميع المعلومات. |
Bir gün milyoner olmak istiyorsaniz biraz cesur olun, bir karar verin. | Open Subtitles | إذا أردت أن تصبح مليونير ذات يوم فامتلك الشجاعة و اتخذ القرار |
Ama içimden bir ses, kötü bir karar vermek üzere olduğumu söylüyordu. | Open Subtitles | ولكن البرد الشديد أصاب مؤخرة رقبتي أنني على وشك إصدار القرار السيء |
Bir gun milyoner olmak istiyorsaniz biraz cesur olun, bir karar verin. | Open Subtitles | إذا أردت أن تصبح مليونير ذات يوم فامتلك الشجاعة و اتخذ القرار |
Kafamda çözmeden verebileceğim bir karar değil. | Open Subtitles | إنه قرار صعب اتخاذه بدون التفكير فيه مليا |
Yani bunun bizim birlikte almamız gereken bir karar olduğunu düşünmedin? | Open Subtitles | ألم تفكّر في أنّ هذا قرار كان ينبغي أنْ نتّخذه معاً؟ |
Ortaklık için bir karar vermelisin. | Open Subtitles | أنا أصنع لك مقدمة لتتخذ قرارك حول المكان. |
Doğru bir karar vereceğinizden eminim. | Open Subtitles | اعلم انك قادر على اتخاذ قرارٌ عادلٌ وحكيم |
Duyduğuma göre önemli bir karar vermen gerekiyormuş. | Open Subtitles | أتى على ماسمعي . أن لديك قرار مهم لتتخذينه |
Böldüğüm için özür dilerim ama kravatta son bir karar gerek. | Open Subtitles | أنا , أعتذر عن التدخل لكننا نحتاج إلى قرار نهائي بشأن ربطة العنق |
O anda, büyükanneme açılmamak için bilinçli bir karar verdiğimi hatırlıyorum. | TED | الآن، أتذكر اتخاذ قرار واع في تلك اللحظة ألا أزور جدتي. |
Bu karımla ve ailemle birlikte... verebileceğimiz bir karar. | Open Subtitles | انه قرار سأتخذه مع زوجتي من اجل مصلحة عائلتي |
Zor bir karar oldu Komutan. Ama adil bir karar olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لقد كان قرار صعب أيها القائد .لكنى أقول أنه كان قرار عادل |
Biliyorum, çok zor ama hemen bir karar vermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | انظر . بالرغم من صعوبة الوضع لكن نحتاج لقرار الآن |
Sizce böyle gergin bir zamanda bu mantıklı bir karar mı? | Open Subtitles | أتظن حقاً أنه قرار حكيم تحت ظل هذه الظروف الصعبة؟ |
Bu, onun veremeyeceği bir karar. Senin verdiğin bir karar. | Open Subtitles | وهو ليس قرارًا اتخذته هي إنّه قرار اتخذته أنتِ |
Acaba Müdür Yardımcılığı pozisyonu ile ilgili bir karar verebildiniz mi? | Open Subtitles | كنت أتسائل إذا كنت إتخذت أي قرار بخصوص وظيفة المدير المساعد |