Hayır. Ben uyumak istiyorum, fakat yatamıyorum çünkü penceremin dışında bir kuş var. | Open Subtitles | أنا أريد أن أنام و لكني لا استطيع لأن هناك طير خارج نافذتي |
bir kuş hastalanırsa eğer, senin kitabına bakabilirim. | Open Subtitles | وإذا طير اصابته علِة فسألقي نظرة إلى كتابك |
Ben hiç Mach 2 (680m/s) civarında uçan bir kuş görmedim. | TED | لم أشاهد في حياتي طائر يطير بسرعة تعادل ضعفي سرعة الصوت. |
Eğer bir kuş camı gagalar veya ona çarparsa... ölen biri var demektir! | Open Subtitles | إذا ارتطم عصفور بنافذة إذا اصطدم بإحداهن هذا يعني أن موتاً قد وقع |
Medullar doku, bir hayvan hamileyken, daha doğrusu bir kuş hamileyken oluşan bir kalsiyum birikimidir, buralada kalsiyum depolanır. | TED | ان الانسجة النخاعية .. تشكل من خلال الكالسيوم ان الكالسيوم يتشكل عادة اثناء مرحلة الحمل في الحيوانات او الطيور |
Diyelim ki yolda yürüyorsun ve çimlerde yaralı bir kuş gördün. | Open Subtitles | لو كنت تسير في الشارع ولمحت طائراً جريحاً ملقى على الحشائش |
buraya gel, kanatların çırpıldığını görünce, ne olduğunu merak ediyor, ve geliyor... ..orada şişman ve yaşlı bir kuş görür, ve onun kokusunu duyar... ..o aslında çürümüş balık kokusudur..., o zaman yemek ister... | Open Subtitles | هنا ، عندما يرى خفقان اجنحة السنونو سيفرح عندما يرى طير سمين |
Güzel, burada gerçek bir kuş yuvası var. Ve unutma. | Open Subtitles | حسناً، إنه عش طير حقيقي الطير مزيف، ولا تنسي.. |
Ve o yuvada bir yumurta vardı. Ve o yumurtada bir kuş vardı, ve o kuştan bir tüy düştü. | Open Subtitles | وكان على هذا الغصن عش وكان في هذا العش بيضة وكان بهذه البيضة طير ومن هذا الطير جاءت ريشة |
Ama dahası var: ödlek diye düşündüğün güvercin yırtıcı bir kuş tarafından yakalandı ve öldürüldü! | Open Subtitles | لكن هناك المزيد : الوليف الذي طار بعيداً لقد كان جبان وقد اقتنصه طير جارح |
Burada, benim onayım olmadan bir kuş bile kanat çırpamaz! | Open Subtitles | لا يمكن حتي طير أن يخفق بجناحه هنا بدون إذني... |
bir kuş ya da çiçek olmadan yerden havalanmak yeterince zor zaten. | Open Subtitles | من الصعب البدء على آية حال على أن تكون طائر أو زهرة |
Küçük bir kuş gelip bana dedi ki Dwight, oğlunun doğumgününe gelemiyormuş. | Open Subtitles | مهلا , طائر صغير أخبرني بأن دوايت لايستطيع الحضور لعيد ميلاد ابنك |
Bu kıtaya özgü büyük bir kuş olan Emu'yu gördüler. | Open Subtitles | لقد شاهدو الإمو, طائر كبير طائر محلي في هذه القارة |
Küçük bir kuş, senin dün gece Leslie ile işi pişirdiğini söyledi. | Open Subtitles | حسنا ، عصفور صغير أخبرني أنك و ليزلي غزوتما ليلة أمس ؟ |
Küçük bir kuş söyledi de, bu yıldıza kendi ekibini veriyormuşsun? | Open Subtitles | مرحبا. تعلمين، عصفور صغير أخبرني أنكِ أعطيتي هذه هنا فريقها الخاص. |
İleriye doğru bir kuş yuvası ve geriye bir piruet. | Open Subtitles | الطيور تطير من العش ، ثم تقوم بالدوران وتعود إليه |
O kadar yüksekten uçupta düşmek zorunda olmayan bir kuş görmedim. | Open Subtitles | أنا لم أرى طائراً يطير لمسافه عاليه ولكنه يحتم عليه بأن يجلس بالأسفل قليلاً |
Minik bir kuş, kolunu koparıp bana atmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني عصفورة صغيرة أنك أردت إنتزاع زراعك و إلقائه عليٌ |
Hevesli bir kuş meraklısı olan Cristian Moullec kendi kaz sürüsünü oluşturmak üzere. | Open Subtitles | المتعطش للطيور كريستيان مولك على وشك ان يقوم بتربية سربه الخاص من الأوز. |
Yani bir kuş resmi gerçekten o hayvanı temsil ediyordu. | TED | لذلك صورة لطائر من شأنها حقا أن تمثل هذا الحيوان. |
- Göğsünde atam yaşam için... küçük beyaz bir kuş gibi pır pır ettiğini duydum. | Open Subtitles | بقلبك الذى يدق فى صدرك اسمعه يرفرف كطير ابيض |
Başka bir deyişle, bir kuş bir balığı sevebilir ama nerede bir yuva kurabilirler? | Open Subtitles | بمعنى آخر، قد يحب العصفور سمكة لكن أين سيبنيان منزلا لهما؟ |
Böyle görünüyor. Üzerine bir kuş indiği zaman, bir ses dosyasını tetikliyor. | TED | كنت ابدو كهذا. وعندما يهبط الطائر عليها، فإنها تؤدي الى ملف صوت. |
Deri koltuklu, mavi bir arabaydı dikiz aynasında plastik bir kuş asılıydı. | Open Subtitles | وطائر من البلاستيك معلق بجوار المرآة الخلفية |
Size, kötü durumdaki masum bir adamın bir kuş kadar özgür oluşunu göstereyim. | Open Subtitles | و سوف أريكم محنة الرجل البريء الذي يتوق إلى ان يكون حراً كالطائر |
Adam hareket edemiyor ama ben bir kuş kadar özgürüm. | Open Subtitles | إنه عاجز عن الحركة، أما أنا فحرّ كالطير. |
Akıllı bir kuş olun | Open Subtitles | ماذا تستطيع أن تفعل سوى أن تكون طيراً ذكيَّاً |