ويكيبيديا

    "bir kuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • طير
        
    • طائر
        
    • عصفور
        
    • الطيور
        
    • طائراً
        
    • عصفورة
        
    • للطيور
        
    • لطائر
        
    • كطير
        
    • العصفور
        
    • الطائر
        
    • وطائر
        
    • كالطائر
        
    • كالطير
        
    • طيراً
        
    Hayır. Ben uyumak istiyorum, fakat yatamıyorum çünkü penceremin dışında bir kuş var. Open Subtitles أنا أريد أن أنام و لكني لا استطيع لأن هناك طير خارج نافذتي
    bir kuş hastalanırsa eğer, senin kitabına bakabilirim. Open Subtitles وإذا طير اصابته علِة فسألقي نظرة إلى كتابك
    Ben hiç Mach 2 (680m/s) civarında uçan bir kuş görmedim. TED لم أشاهد في حياتي طائر يطير بسرعة تعادل ضعفي سرعة الصوت.
    Eğer bir kuş camı gagalar veya ona çarparsa... ölen biri var demektir! Open Subtitles إذا ارتطم عصفور بنافذة إذا اصطدم بإحداهن هذا يعني أن موتاً قد وقع
    Medullar doku, bir hayvan hamileyken, daha doğrusu bir kuş hamileyken oluşan bir kalsiyum birikimidir, buralada kalsiyum depolanır. TED ان الانسجة النخاعية .. تشكل من خلال الكالسيوم ان الكالسيوم يتشكل عادة اثناء مرحلة الحمل في الحيوانات او الطيور
    Diyelim ki yolda yürüyorsun ve çimlerde yaralı bir kuş gördün. Open Subtitles لو كنت تسير في الشارع ولمحت طائراً جريحاً ملقى على الحشائش
    buraya gel, kanatların çırpıldığını görünce, ne olduğunu merak ediyor, ve geliyor... ..orada şişman ve yaşlı bir kuş görür, ve onun kokusunu duyar... ..o aslında çürümüş balık kokusudur..., o zaman yemek ister... Open Subtitles هنا ، عندما يرى خفقان اجنحة السنونو سيفرح عندما يرى طير سمين
    Güzel, burada gerçek bir kuş yuvası var. Ve unutma. Open Subtitles حسناً، إنه عش طير حقيقي الطير مزيف، ولا تنسي..
    Ve o yuvada bir yumurta vardı. Ve o yumurtada bir kuş vardı, ve o kuştan bir tüy düştü. Open Subtitles وكان على هذا الغصن عش وكان في هذا العش بيضة وكان بهذه البيضة طير ومن هذا الطير جاءت ريشة
    Ama dahası var: ödlek diye düşündüğün güvercin yırtıcı bir kuş tarafından yakalandı ve öldürüldü! Open Subtitles لكن هناك المزيد : الوليف الذي طار بعيداً لقد كان جبان وقد اقتنصه طير جارح
    Burada, benim onayım olmadan bir kuş bile kanat çırpamaz! Open Subtitles لا يمكن حتي طير أن يخفق بجناحه هنا بدون إذني...
    bir kuş ya da çiçek olmadan yerden havalanmak yeterince zor zaten. Open Subtitles من الصعب البدء على آية حال على أن تكون طائر أو زهرة
    Küçük bir kuş gelip bana dedi ki Dwight, oğlunun doğumgününe gelemiyormuş. Open Subtitles مهلا , طائر صغير أخبرني بأن دوايت لايستطيع الحضور لعيد ميلاد ابنك
    Bu kıtaya özgü büyük bir kuş olan Emu'yu gördüler. Open Subtitles لقد شاهدو الإمو, طائر كبير طائر محلي في هذه القارة
    Küçük bir kuş, senin dün gece Leslie ile işi pişirdiğini söyledi. Open Subtitles حسنا ، عصفور صغير أخبرني أنك و ليزلي غزوتما ليلة أمس ؟
    Küçük bir kuş söyledi de, bu yıldıza kendi ekibini veriyormuşsun? Open Subtitles مرحبا. تعلمين، عصفور صغير أخبرني أنكِ أعطيتي هذه هنا فريقها الخاص.
    İleriye doğru bir kuş yuvası ve geriye bir piruet. Open Subtitles الطيور تطير من العش ، ثم تقوم بالدوران وتعود إليه
    O kadar yüksekten uçupta düşmek zorunda olmayan bir kuş görmedim. Open Subtitles أنا لم أرى طائراً يطير لمسافه عاليه ولكنه يحتم عليه بأن يجلس بالأسفل قليلاً
    Minik bir kuş, kolunu koparıp bana atmak istediğini söyledi. Open Subtitles أخبرتني عصفورة صغيرة أنك أردت إنتزاع زراعك و إلقائه عليٌ
    Hevesli bir kuş meraklısı olan Cristian Moullec kendi kaz sürüsünü oluşturmak üzere. Open Subtitles المتعطش للطيور كريستيان مولك على وشك ان يقوم بتربية سربه الخاص من الأوز.
    Yani bir kuş resmi gerçekten o hayvanı temsil ediyordu. TED لذلك صورة لطائر من شأنها حقا أن تمثل هذا الحيوان.
    - Göğsünde atam yaşam için... küçük beyaz bir kuş gibi pır pır ettiğini duydum. Open Subtitles بقلبك الذى يدق فى صدرك اسمعه يرفرف كطير ابيض
    Başka bir deyişle, bir kuş bir balığı sevebilir ama nerede bir yuva kurabilirler? Open Subtitles بمعنى آخر، قد يحب العصفور سمكة لكن أين سيبنيان منزلا لهما؟
    Böyle görünüyor. Üzerine bir kuş indiği zaman, bir ses dosyasını tetikliyor. TED كنت ابدو كهذا. وعندما يهبط الطائر عليها، فإنها تؤدي الى ملف صوت.
    Deri koltuklu, mavi bir arabaydı dikiz aynasında plastik bir kuş asılıydı. Open Subtitles وطائر من البلاستيك معلق بجوار المرآة الخلفية
    Size, kötü durumdaki masum bir adamın bir kuş kadar özgür oluşunu göstereyim. Open Subtitles و سوف أريكم محنة الرجل البريء الذي يتوق إلى ان يكون حراً كالطائر
    Adam hareket edemiyor ama ben bir kuş kadar özgürüm. Open Subtitles إنه عاجز عن الحركة، أما أنا فحرّ كالطير.
    Akıllı bir kuş olun Open Subtitles ماذا تستطيع أن تفعل سوى أن تكون طيراً ذكيَّاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد