İlk başta doğaçlamayla başladım. Tiyatral oyunlar olarak adlandırılan bir doğaçlama şekliyle başladım, bunun bir tane kuralı vardı, bu kuralın bir topluluk etiği için önemli bir kural olduğunu düşünüyorum. | TED | بدأت بالإرتجال بإحدى أنواعها وهو الألعاب المسرحية والتي تحكمها قاعدة واحدة برأيي تعتبر رائعة لأخلاقيات المجتمع |
Fakat bir kural var. Kar etmeden asla yatağa girme. | Open Subtitles | لكن لدي قاعدة واحدة لا أوي إلى الفراش دون تحقيق الربح |
Güzel bir kural aslında, ortamdaki uyumu korur ya da en azından bunu amaçlar. | TED | إنها قاعدة جيدة من حيث أنها تحافظ على الانسجام أو من شأنها ذلك. |
Fakat bu, özel bir toplumsal kural. Bu, kiminle görüşebileceğimiz ve kiminle olmamamız gerektiğini gerektiğini söylemek isteyen toplumsal bir kural. | TED | لكنها نوعية خاصة من القواعد الإجتماعية, لأنها قاعدة إجتماعية تريد أن تخبرنا بمن نستطيع أن نألفه ومن لا يجب أن نألفه. |
Burada tek bir kural vardır. Çok basit olduğundan siz bunu hatırlayabilirsiniz. | Open Subtitles | هناك قاعدة واحدة,و هى بسيطة, حتى تتذكروا أيها الشياطين |
Karşı koymadığın bir kural varsa bu, karşı koymadığın kuraldır. | Open Subtitles | إنْ كان هناك قاعدة واحدة لم تكسريها فتلك هي القاعدة التي لا تكسريها. |
Eee, konu yazarlar olunca, tek bir kural vardır.Sabır. | Open Subtitles | حسنا، عندما تتعلق بالكتاب هناك قاعدة واحدة فقط : الصبر. |
Buluşmaya gelince sadece bir kural vardır Clark. | Open Subtitles | هناك قاعدة واحدة فقط فيما يتعلّق بالمواعدة، |
Bu sadece bozulmadan kalmasını istediğim bir kural. | Open Subtitles | إنها قاعدة واحدة فحسب، أريد أن أرحل غير محطماً. |
Gel bir oyun oynayalım senle. Sadece tek bir kural var: | Open Subtitles | لنلعب لعبة, ولا يوجد فيها سوى قاعدة واحدة |
Harvard' ta yazılı olmayan bir kural vardır- | Open Subtitles | إنها قاعدة غير رسمية فى نادى جامعة هافارد |
O zamanlar etkilendiğimiz bir şey yoktu, o yüzden gizli tuttuğumuz bir kural listemiz vardı. | TED | لم يكن لدينا أي تأثير آنذاك، وبالتالي كانت لدينا قائمة سرية من القواعد أبقينا عليها لأنفسنا. |
Burada tek bir kural var yıldızın ne kadar büyükse, çadırın da o kadar büyür. | Open Subtitles | هناك قانون واحد هنا كلما كنت نجمًا أكبر كلما اتسعت خيمتك |
Bu yüzden annem alışverişe gittiğinde tek bir kural vardır. | Open Subtitles | لذا عندما كنت تذهب أمّي للتسوق : كان يضع لها قانوناً واحداً |
bir kural yıkılıyor. | Open Subtitles | هذا خرق للمبدأ! |
Köpekler için iyi bir kural, eşler için de öyle, değil mi? | Open Subtitles | أنها قاعدة جيدة للكلاب والزوجات ، هاه؟ |
Belden aşağı vurmama dışında bir kural yok. | Open Subtitles | لا توجد أي قواعد باستثناء أي ضربة تحت الحزام |
Kütüphane kitaplarına yazmak hakkında bir kural filan yok mu? | Open Subtitles | هل توجد أي قوانين عن الكتابة فى كتب المكتبة ؟ |
Analistlerin hastaları ile diğer hastaları... hakkında konuşmaması konusunda bir kural yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد قانون يمنع الطبيب النفسي من مناقشة أمور مرضاه مع مرضى آخرين؟ |
Bu evde herkesin uyması gereken basit bir kural vardır. | Open Subtitles | هناك قواعد أساسيه فى هذا المنزل ولا يجب على أحد ان يكسرها |
Baba, ateş etmeden önce seni uyarmaları gerek. Bu bir kural. | Open Subtitles | عليهم أن يحذروك أولاً قبل اطلاق النار يا أبي هذه قاعدة |
Bir şey olmam gerek diye bir kural mı var? | Open Subtitles | هل هناك قانون يقول انه يجب ان اكون شكلا ثابتا؟ |
Anne böyle bir kural koymak için Paula Drake lazım değil sanki. | Open Subtitles | لنجعل من هذا قاعده يا أمي ما الذي تفعلينه؟ |
Bu mukemmel bir kural degil, ama hizli bir arastirma icin iyi bir baslangic. | TED | إنها ليست قاعدة ذهبية، لكنها بداية جيدة للبحث السريع. |