ويكيبيديا

    "bir numaralı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رقم واحد
        
    • الأول في
        
    • الرقم واحد
        
    • الأولى في
        
    • الأوّل
        
    • به الرئيسي
        
    • الاول لتسوس
        
    • الأفضل في
        
    • الأول على
        
    • الأولى عالمياً
        
    • الرئيسي في
        
    • موبيل واحد
        
    • المعمرين
        
    • الأول بجريمة
        
    • الأنبوب رقم
        
    Ve şehirler arası ağların tümü tek bir amaç taşır, insanlığın 21. yy'daki bir numaralı önceliği: sürdürülebilir şehirleşme. TED وجميع هذه الشبكات التي بين المدن مكرسة لغرض واحد، الأولوية رقم واحد للبشرية في القرن ال21: هي التحضر المستدام.
    bir numaralı şüpheliyi uzun bir romörkun arkasında yaya olarak bulduk. Open Subtitles ولدينا المشتبه رقم واحد على قدميه. رقم واحد وراء مقطورة طويلة.
    Seni takımına almak için. Ülkenin bir numaralı lise basketbol programı. Open Subtitles فى برنامج كرة السلة رقم واحد للمدارس العليا فى البلاد كلها
    Yeryüzündeki en büyük sağlık sorunlarından birini ele alıyor, 5 yaşından küçük çocukların bir numaralı ölüm nedenini, TED حيث أنه يعالج احدى أهم القضايا الصحية في العالم, والسبب الأول في حالات الوفاه لدى الأطفال دون سن الخامسة,
    Dünyadaki bir numaralı şirkettir. Ama 50'liler dönemiydi. Open Subtitles كانت الرقم واحد في العالم لكنه كان بالخمسينات
    Ve bütün dünya şunu da bilsin, kendisi hayatımdaki bir numaralı kadındır. Open Subtitles و اريد من الجميع ان يعلم انها المرأة رقم واحد في حياتي
    Satışlarda bir numaralı emlakçıydım, hem de yedi yıI ardarda, 90'Iı yıllarda. Open Subtitles لقد كنتُ سّمسار رقم واحد في المبيعات، لسبعة أعوام متتالية في التسعينات.
    Bu dükkanda dövme yaptırmaman gerektiğini gösteren bir numaralı işaret. Open Subtitles تسجيل رقم واحد كنت قد مشى في متجر الوشم الخطأ.
    bir numaralı beceri başarıyı farketme ve başarısızlığı farketme becerisidir. TED المهارة رقم واحد هو القدرة على التعرف على النجاح والقدرة على الاعتراف بالفشل.
    Yani, ilk olarak, riski gören pek çok insan var, bunların bir kısmı hâlâ terörün bir numaralı tehdit olduğunu anlamıyorlarlar. TED اعني, اولا, الكثيرون الذين ينظرون للمخاطر وينظرون للارقام لا يفهمون هذا الايمان ان الارهاب \ما زال المهدد رقم واحد.
    İşte dünyadaki en yüksek sosyal ilerlemeye sahip ülke, sosyal ilerlemede bir numaralı ülke Yeni Zelanda. TED إذًا الدولة صاحبة أعلى تقدم اجتماعي في العالم الدولة رقم واحد في التقدم الاجتماعي هي نيوزيلاندا.
    bir numaralı prensip: Bu şeyler için sorumluluk almak zorundayız. TED اذاً المبدأ رقم واحد علينا أن نتحمل مسؤولية ما نقوم به
    İşin ilginç tarafı ise bir numaralı maymunun dört numaralı maymundan çok daha sağlıklı olması. TED والمثير في الأمر هو أن القرد رقم واحد أكثر صحة من القرد رقم أربعة.
    Ve bir numaralı sunum tüyosu: asla, asla ekrana bakmayın. TED و التلميح رقم واحد لعمل العروض الترويجية: إياك , إياك أن تنظر للشاشة.
    Örneğin, atmosferdeki CO2 yoğunluğunu, küresel ısınmanın bir numaralı sebebini, ele alalım. TED مثلًا، خذوا تركيز ثاني أكسيد الكربون في الجو، الدافع رقم واحد للاحترار العالمي.
    bir numaralı çift, bugünkü "Yeni Evliler" oyunumuzun kazananı oldu. Open Subtitles الثنائي رقم واحد, توم ورستي هما الفائزين في لعبة المتزوجين حديثا لهذا اليوم
    bir numaralı tübe basınç verildi. Yüzey atışına hazırız. Open Subtitles تم تعويم الأنبوب رقم واحد إستعد للإطلاق السطحى
    bir numaralı tüp hazır. Yüzey ateşe hazır. Open Subtitles تم تعويم الأنبوب رقم واحد إستعد للإطلاق السطحى
    Diğer tarafta gıda ve beslenme bu ülkedeki önlenebilir ölüm ve hastalıkların açık ara bir numaralı sebebi. TED من ناحيةٍ أخرى، النظام الغذائي والعناصر المغذية هي السبب الأول في تجنب الوفاة والأمراض في هذه البلاد حتى الآن.
    Hiçbir şey beni, bir numaralı saç bandını ele geçirme hedefimden vazgeçiremeyecek. Open Subtitles لا شيء سيوقف مهمتي للحصول على ربطة الرقم واحد
    Kanada dünyada bir numaralı para toplama kampanyası olmayı çok küçük bir rakamla kaçırdı. TED كانت كندا مجرد قناة العبور لما بعد كونها حملة جمع التبرعات الأولى في العالم
    Yoksa sen bir numaralı şüpheli olurdun, bu daha iyi... cesetler burada, yani bence arayı hak ettik. Open Subtitles بالإضافة نحن نحتاج لشيء آخرا، ما عدا بأنك المشتبه به الأوّل. هذا مفيد أكثر
    bir numaralı şüpheli olan oğlu Gary tarafından bakılıyormuş. Open Subtitles إهتمّ بمنذ ذلك الحين من قبل إبنه، غاري بإنّهم المشتبه به الرئيسي.
    Baksana bademcik bir numaralı diş çürüğü nedenidir. Open Subtitles ... انت تعلم إلتهاب اللثّة هو السبب الاول لتسوس الاسنان
    Kasabanın bir numaralı polisine... ..işini nasıl yapacağını söylemekten nefret ediyorum. Open Subtitles أكره أن أخبر الشرطي الأفضل في المدينة، كيف يقوم بعمله.
    Bu iş dönüp bize patlarsa bütün resmi listelerde bir numaralı terörist olacaksın. Open Subtitles وإذا عاد ذلك لضربنا فوقتها ستصبحين أنتِ الإرهابي الأول على جميع القوائم الرسمية
    Bu ülkenin bir numaralı ihracatı seksi sörfçüler. Open Subtitles هذه البلد الأولى عالمياً في تصدير راكبي الأمواج المثيرين
    Erken şeker hastalığının bir numaralı sebebidir. Open Subtitles أنه السبب الرئيسي في البداية المبكرة لمرض السكري
    bir numaralı araç, cevap ver. Open Subtitles (موبيل واحد) أجب يا، (موبيل واحد)
    bir numaralı gösterge veya sinyal ise sizi üç haneli rakamlara çıkartacak: Ne kadar insanı seviyorsun? TED وأول إشارة بأنك ستصبح من المعمرين هي: كم عدد الأشخاص الذين تحبهم؟
    Ben olmasam şimdi bir numaralı şüpheliydin. Open Subtitles لولا وجودي معك لكُنت أصبحت المُشتبه به الأول بجريمة قتل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد