Bu büyük bir operasyon. | Open Subtitles | انها عملية كبيرة و انت مجرد جزء صغير فيها |
Bu çok büyük bir operasyon ama burada kimse yok. | Open Subtitles | إنها عملية كبرى ولكن لا أحد هنا. |
Bu çok tehlikeli bir operasyon. | Open Subtitles | هذه عمليّة ذات مخاطر عالية. |
Bu, birkaç deri işini zımbalamak için riskli bir operasyon. | Open Subtitles | هذه عملية خطرة للنيل من بعض ألاهداف ذو السنحة البشرية |
Uzak Doğu'da gizli bir operasyon hazırlanıyor. | Open Subtitles | هناك عملية سرية على وشك البدء في الشرق الأقصى. |
ATF, DEA ve bölgesel kuvvetler arasında beraber yürütülen bir operasyon bu. | Open Subtitles | 22 انها عملية مشتركة بين مكتب المكافحة ومكافحة المخدرات والقوى المحلية , هناك الكثير للترتيب |
Benim için çocuk oyuncağı. Çok basit bir operasyon. | Open Subtitles | كانها قطعة كيك انها عملية بسيطة جدا |
Büyük bir operasyon, ama burada kimse yokmuş. | Open Subtitles | انها عملية كبيرة و لكن لا أحد كان هنا |
Bu iki kişilik bir operasyon. | Open Subtitles | وهذا مزعج إنها عملية تتطلب شخصين |
Dediğim gibi, bu oldukça hassas bir operasyon. | Open Subtitles | كما ذكرت، إنها عملية شديدة الحساسية |
Hayır, bu öyle bir şey değil. Büyük bir operasyon. | Open Subtitles | لا، ليس كما تتصور، إنها عملية كبيرة! |
Bu çok tehlikeli bir operasyon. | Open Subtitles | هذه عمليّة ذات مخاطر عالية. |
Bu, 90 memurun gece gündüz çalıştığı karışık bir operasyon. | Open Subtitles | هذه عملية معقدة تشمل 90 ضابطا العمل على مدار الساعة |
Uzak Dogu'da gizli bir operasyon hazirlaniyor. | Open Subtitles | هناك عملية سرية على وشك البدء في الشرق الأقصى. |
Bizim ofise 5 km uzakta yurutulen bir operasyon. | Open Subtitles | مركز مراقبة ما يبعد ثلاثة أميال عن "مكتب البريد" |
Viyana'daki gibi bir operasyon yapmak için benim gibilere ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أنت بحاجة لرجال مثلي. ليتولّوا عمليّة كالّتي حدثت في "فيينّا". |
Ailesi onu hastaneye getirmiş. Rutin bir operasyon için. | Open Subtitles | أحضره والداه إلى المشفى ، مجرد عملية بسيطة |
Kore'de bir operasyon planlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نخطط لعملية في كوريا إجلب هذا الفريق معا |
Adam koca bir operasyon yönetiyor ama biz küçücük bir parçasıyız. | Open Subtitles | إنّ لديه عمليّة كاملة، ونحن لسنا سوى جزءٍ ضئيل منها. |
Yarın küçük bir operasyon geçireceğim. | Open Subtitles | فقط أريد إخباركم أن لدي عملية غداَ |
- Şu anda ve yakın bir gelecekte herhangi bir operasyon için bıçak altına yatmanızı engelleyecek bir sorun. | Open Subtitles | ذلك النوع الذي يمنعكِ من إجراء أي عمليات جراحية انتقائية. الآن أو في المستقبل القريب. |
Amerika'nın onlara danışmadan bir operasyon yürütmesinden memnun olacaklarını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتصور أنهم سعداء أمريكا تجري عمليات سرية دون التشاور معهم أولًا |
Bu bir politikacının elindeki askeri bir operasyon, fazlası değil. | Open Subtitles | هذهْ , عملية عسكرية في أيدي سياسي لا شئ أكثر |
-Bu çapta bir operasyon için, temas sinyalleri elimize..." | Open Subtitles | لم يكن لدينا من قبل عملية على نفس المنوال، إشارات الاتصال سيتم تجميعها بسهولة ومنحنا مرجع.. |