ويكيبيديا

    "bir otobüs" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حافلة
        
    • الحافلة
        
    • حافلات
        
    • للحافلات
        
    • حافله
        
    • بحافلة
        
    • للباص
        
    • أتوبيس
        
    • بالحافلة ولا
        
    Uğursuz bir sabah idmanda iken bir otobüs bana çarptı. TED حتى ذلك الصباح المصيري، و بينما كنت أركض، صدمتني حافلة.
    Şimdi, Faro hareketli, küçük bir şehir ve sahile gitmek için, onun açıkladığına göre, bir otobüs ve bir bota binmeniz gerekiyordu. TED الان الفارو مدينة صاخبة صغيرة وللذهاب الى الشاطئ , أوضحت كاثرين لي , عليك أن تأخذ حافلة ثم قارب لتصل الى هناك
    Doğrusu, bir otobüs vasıtasıyla eğitimin sağlanması çok kolay bir girişim. TED انها طريقة بسيطة جدا لجذب الطلاب لكي يتعلموا داخل حافلة مرور
    Sakın görmediğinizi söylemeyin. Buradan kocaman bir otobüs geçse bilirdim. Open Subtitles أوه، أعتقد أنا سيكون عندي معروف إذا سلمت الحافلة الكبيرة.
    Herhangi bir otobüs rotası bu çemberle eşleşiyor mu bak bakalım. Open Subtitles تحققي إذا كانت هنالك أية مسارات حافلات تتسق مع هذه الدائرة.
    İşte, imalathanenin arkasındaki ağaçlar orada eski bir otobüs yok mu? Open Subtitles هذه هي الغابة التي خلف المصنع أليس هناك حافلة قديمة موجودة؟
    bir otobüs kiralıyorum ve siz tüm tayfayı Las Vegas'a götürüyorum. Open Subtitles لقد استأجرت حافلة حفلات ستأخكم أنتم الزبائن المعتادون إلى لاس فيغاس
    Bende bir kaç mil geride bir otobüs gördüğümü söyledim. Sanırım yediler. Open Subtitles لذا قلت انني رأيت حافلة على بعد بضعة اميال اظن انهم اشتروها
    Ama sonra 23 kayıp olan bir otobüs kazası oldu. Open Subtitles لكن ثم وصلت تقارير عن تحطم حافلة وبها 23 ضحية
    Hazırda bekleyen bir otobüs varsa, bir kaptan gemisini terk edebilir. Open Subtitles يمكن للقائد أن يترك سفينته لو كان هناك حافلة بالقرب منها
    Saat 11:00'de bir otobüs vardı ama şu an saat neredeyse 12:00. Open Subtitles هناك حافلة الساعة 11 : 00 ولكنها الان تقريبا 12 : 00
    Saat 11:00'de bir otobüs vardı ama şu an saat neredeyse 12:00. Open Subtitles هناك حافلة الساعة 11 : 00 ولكنها الان تقريبا 12 : 00
    bir otobüs on iki yaşındayken onu ezdi. Bire bir. Open Subtitles تمّ دهسها من حافلة عندما كانت في 12 من عمرها
    bir otobüs dolusu çocuğu öldürmek için nasıl bir hafifletici sebep olabilir. Open Subtitles ما هو العذر الذي يوجد لإطلاق النّار على حافلة تُقِلُّ أطفالاً ؟
    Dün gece, birine kocanızın bir otobüs biletçisi ile ilişkide olduğuna inandığınızı söylemişsiniz. Open Subtitles لقد أخبرتم أحدهم الليلة الماضية بأنك تعتقد وكان زوجك تشارك مع حافلة الحافلة.
    bir otobüs kullanıyorsunuz, 10 kişi biniyor, 10 kişi iniyor. Open Subtitles أنت تقود الحافلة , عشرة أشخاص يصعدون عشرة أشخاص يترجلون
    Birazdan bütün lanetli ruhları buradan Cehennem'e götürmek üzere bir otobüs gelecek. Open Subtitles الحافلة ستسحب قريبا جميع النفوس الملعونه من هذا المكان وصولا الى الجحيم،
    Otobüs durağındayız. Burası resmi, yetkili bir otobüs durağı! Open Subtitles نحن في موقف حافلات ، هذا موقف حافلات مُرخص و رسمي
    38 kurban, hepsi çembersel bir otobüs rotası üzerinde bırakılmış. Open Subtitles عدد ضحاياه 38 ضحية، أُلقيت جثثهم على مسار دائري للحافلات.
    Köyden Krizevci'ye giden bir otobüs var. Open Subtitles هناك حافله ستسافر من القريه الى كرويسفى0
    Ben de seni, kalp krizi geçirirken ya da bir otobüs çarparken hayal ediyordum. Open Subtitles أنا تخيَّلت أنكِ أُصِبتِ بأزمة قلبية أو صُدِمتِ بحافلة
    Otelin karşısında bir otobüs durağı var. Open Subtitles هنالك علامة توقف للباص مقابل شارع الفندق.
    Şimdi, büyük sopanı ve erkek arkadaşını al... ve yetişecek bir otobüs bul. Open Subtitles الأن , خذ عصاك الغليظة وأصدقائك وأبحث عن أتوبيس تلحقه
    Bir dakika. Uzun bir otobüs yolculuğu olacak. Yarı yolda ayılmak istemiyorum. Open Subtitles مهلاً، أمامي رحلة طويلة بالحافلة ولا أريد أن أستفيق بمنتصف الطريق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد