bir rahip olarak. Ben gerçekten, gerçekten, evet, Tanrı'ya inanıyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد أن أؤمن بالله و في الواقع أنا كاهن إنجيلي |
Aşağıda bir rahip var. Parmağını suya batırsak nasıl olur? | Open Subtitles | يوجد كاهن في الأسفل ألا يمكننا أن نغمس إصبعه فيها؟ |
Aslında, kişisel olara, ben asla yaptığı şeyi para için yapan bir rahip ve bir papaz ve vaizle karşılaşmadım. | TED | في الواقع، أنا شخصياً، لم أقابل قط كاهن أو قس يفعل شئ من أجل المال. |
Her zaman, buraya bir rahip geldiğinde, Yerliler gelir. | Open Subtitles | في كل مرة يأتي فيها قس إلى هنا، يأتي الهنود |
bir rahip olarak sana söyleyeceğim: Eğer pişmanlık duyarsan, kendi kurtaracağındır. | Open Subtitles | بصفتي قسيس أخبركِ بأنه يمكنكِ أن تخلصي نفسكِ إن تبتِ |
Yüzyıl önce İngilizler bu tapınağa kanlı bir baskın yaptığında bir rahip son iki taşı bu yeraltı mezarlarına sakladı. | Open Subtitles | أيّ قرن مضى عندما هاجم البريطانيون معبدي وذَبحَوا شعبي كان هناك كاهن وَفِيّ خبّأ الحَجرين الأخيرين |
Şu anda kan veriliyor. bir rahip başkan için dua ediyor. | Open Subtitles | وتجري عملية نقل الدم وهناك كاهن مترقب فى حالة الحاجة لطقوس دينية |
Tamam. bir rahip, bir papaz ve bir haham var ve hepsi uçaktan atlayacaklarmış. | Open Subtitles | حسناً، هناك كاهن ووزير وحاخام يقفزون قفزاً حراً |
bir rahip ve bir haham bir bara girmişler, birinin papağanı varmış. | Open Subtitles | كاهن وراب يدخلان الحانة وأحدهم لديه توكي |
Daha hazır değiliz. bir rahip var ama onu bulmakta zorluk çekiyoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا مستعدين, لدى كاهن و لكننا لا نستطيع العثور عليه |
Sadece kilisede olan bir rahip bu köyü yeniden yaşatabilir. | Open Subtitles | فقط قس واحد في الكنيسة يمكنه أن يعيد مدينتنا إلى الحياة |
Çünkü biliyorsun, benden sonra başka bir rahip gelecek ve başkası ve başkası. | Open Subtitles | لأنك تعرف أن سيأتي قس آخر و آخر و آخر و آخر |
bir rahip'imiz olduğu zaman, Yaqui'lerin gözleri evlerimiz ve mısırlarımızın üzerindeydi ve onları bizden almak için kasabadaki askerler de geldiler. | Open Subtitles | عندما كان لدينا قس و بيوت و ذرة كانت عيون الياكي علينا و جاء جنود المدينة أيضاً |
Kenara çekip kırmızı bir Ferraride bulunan... zenci bir rahip tarafından kutsanmamızı istiyorsun ölemi? | Open Subtitles | اتريد منا ان نتوقف لكى يباركنا قس اسمر فى سيارة فيرارى حمراء؟ |
bir rahip gibi hissetmeme neden oluyorsun ve onlardan zaten yeterince nefret ediyorum. | Open Subtitles | تجعلينني أشعر كاني قسيس أنا أكرههم بما يكفي |
Tamam, bir rahip ve bir papaz süpermarkete girerler rahip domuz jambonu almak ister. | Open Subtitles | أعني ، حسنا قسيس وحاخام يذهبان إلى السوبر ماركت و يريد القسيس شراء لحم الخنزير فيقول الحاخام |
Cennete nikah için bir rahip getirtmem vallahi tam üç ayımı aldı. | Open Subtitles | لقد استغرقنى 3 اشهر لاجد قسيس لفرحى فى الجنة |
Kardeşim, sen bir rahip değilsin biliyorum ama bazı itiraflar yapmak zorundayım. | Open Subtitles | أخي، أعلم أنك لست كاهناً لكن عليّ بالأعتراف بشيء ما |
On yaşında çocuklar tarafından yolun ortasında bir rahip soyuldu. | Open Subtitles | راهب سرق بواسطة طفل يبلغ 10 سنوات وهو يعبر الطريق |
Neyse, burada tanıdığım bir rahip var, geceyi orada geçireceğim. | Open Subtitles | لحسن الحظ أنا أعرف راهباً هنا كان يستضيفني ليلاً |
Ben 40 yıllık bir rahip olarak her 10 yılda bir âşık olurum. | Open Subtitles | لقد كنت قسا على مدى أربعين عاما وكنت أشعر بالحب ينمو في قلبي في كل عام مرة على الأقل |
Affet beni tatlım ama kadınlarla gezen bir rahip aziz değildir. | Open Subtitles | معذرة يا عزيزتي لكن قساً يرتحل مع إمرأتين ليس قديساً |
Kafasındaki tıraş edilmiş leke büyüyor, bu da onun, görevlerini ihmal eden bir rahip olduğunu belirtiyor. | TED | تنمو البقعة الصغيرة المحلوقة على رأسه، مبيناً أنه رجل دين يهمل واجباته. |
Bugüne kadar içimdeki tek inanç beni bir rahip olarak görmeleri imajıydı. | Open Subtitles | كل ما كنت املكه حقا اي ايمان لصورتى ككاهن ، و عليه |
Kilisemde sahte bir mucizem var. Shh. Biliyorsun, bu yüzden bir rahip olamadın. | Open Subtitles | هناك معجزة وهمية في كنيستي تعلم هناك سبب أنك لم تصبح قسيسا |
O zaman sen bir rahip yaşamı yaşıyor... olmalısın. | Open Subtitles | لأنك فيما يبدو عشت حياة العزلة كعزلة الكاهن |