bir sürü kişi bir sürü insan öldü senin özgürlüğün için. | Open Subtitles | هناك الكثير الكثير من الناس ماتوا لأني أردت أن أطلق سراحك |
Neyin mahrem olduğuna ve Amerikan halkını ilgilendirmediğine... karar veren bir sürü kişi vardı. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس كانوا يقررون ما هو الأمر الخاص الذى ليس من شأن الشعب الأمريكي |
bir sürü kişi sizin yerinize çalışmak için sırada bekliyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس يصطفون للحصول على عمل |
bir sürü kişi olabilirim. Aynı senin gibi de olabilirim. | Open Subtitles | أستطيع ان اكون العديد من الناس استطيع ان اكون نفسك |
Orada seninle ilgili problemleri olan bir sürü kişi var. | Open Subtitles | هُناكَ العديد من الأشخاص الذينَ لديهِم مَشاكِل معَك |
bir sürü kişi, bir daha güreşemeyeceğimi söylediler Oysa bildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | كثير من الناس قالوا لي بأني لن أصارع ثانيةً وهذا كل ما أفعله |
Beklenmeyen bir sürü kişi gelir. | Open Subtitles | يأتي الكثير من الأشخاص الذين ليسوا من المتوقع حضورهم. |
Bunu yapmak isteyen bir sürü kişi var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس الآخرين الذى يريدون فعل هذا |
bir sürü kişi böyle düşünüyordu. | Open Subtitles | كان هنالك الكثير من الناس . من يفكر في ذلك |
Tamam da, bir sürü kişi bu günlüğü okumuştur. | Open Subtitles | لابد وان الكثير من الناس قد قرءوا هذه الجريدة |
Bunların doğru olmaması yüzünden acı çeken bir sürü iyi insan, dualarına cevap alamayan bir sürü kişi var. | Open Subtitles | ثمّة الكثير من الناس الأخيار تعاني لتحقيق شيء من ذاك القبيل الكثير من الصلوات تبقى دون إجابة |
Aksi halde bir sürü kişi daha hastalanır. Diş macunu, deodorant. | Open Subtitles | وإلاّ سيمرض الكثير من الناس معجون الأسنان، مزيلات العرق |
bir sürü kişi vardı. Her zaman bir sürü kişi olur. | Open Subtitles | الكثير من الناس هناك دوماً أناس بكلّ الأنحاء |
Ama seni gördüklerine çok sevineceklerini bildiğim bir sürü kişi var. | Open Subtitles | ولكن ثمة الكثير من الناس الذين سيفرحون برؤيتك. |
Şart değil. Satmak istersek almak isteyecek bir sürü kişi tanıyorum. | Open Subtitles | اعرف العديد من الناس اللذين قد يودون شراؤه إن قررنا بيعه |
bir sürü kişi gelemeyeceğimi düşünüyordu, ne de olsa burası aynı oda... vurulduğum yer. | Open Subtitles | العديد من الناس اعتقدوا أني لا يجبُ أن أحضُر نظراً لحقيقَة أنها نَفس الغُرفَة التي أُصِبتُ فيها |
bir sürü kişi oyunu izlemek için gelmiş. | Open Subtitles | العديد من الناس أتوا هُنا .كي يُشاهدوا المُباراة |
Çocuğun bir sürü boka bulaşmıştı... torbacılık ve pezevenklik... yani onu öldürmek isteyebilecek bir sürü kişi olabilir. | Open Subtitles | نعم، ابنكَ كانَ متورطاً في أمورٍ عِدَة المخدرات و القُوادَة لِذا، فهناكَ العديد من الأشخاص أرادوا مَوتَه |
Doğrusu senden şüphelenen bir sürü kişi var. | Open Subtitles | فى الحقيقة هناك العديد من الأشخاص يشككون بكِ. |
Jeremiah Smith'le görüşmek isteyen bir sürü kişi var. | Open Subtitles | يوجد كثير من الناس يودون التحدث مع جيرمايا سميث. |
Bu bir parti. Beklenmeyen bir sürü kişi gelir. | Open Subtitles | أنها حفلة , يأتي الكثير من الأشخاص الذين ليسوا من المتوقع حضورهم |
O hastanede onu kurtarabilecek bir sürü kişi var. | Open Subtitles | لابد وان هناك الكثيرون فى المشفى و الذين يمكنهم انقاذ باق ها |
bir sürü kişi gelecek Savannah. | Open Subtitles | فقط صلاه؟ هناك العديد من الاشخاص القادمون سافانا |