ويكيبيديا

    "bir sabah" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إنه صباح
        
    • في صباح
        
    • من صباح
        
    • صباح أحد الأيام
        
    • ذات يوم
        
    • فى الصباح
        
    • ذات صباح
        
    • في صباحٍ ما
        
    • في الصباح رجل
        
    • بصباح
        
    • صباح يوم
        
    • صباحي
        
    • وذات صباح
        
    • هذا صباح
        
    • هو صباح
        
    Parka gidiyorum, gelmek ister misin diye soracaktım. Güzel bir sabah. Open Subtitles أنا ذاهب للمنتزه، إذا أردت أن تأتي معي، إنه صباح جميل
    Bu da bir sabah ben, 18 kiloluk sırt çantasıyla 12 kilometre doğa yürüyüşü yapmıştık, iki saatten daha az bir sürede. TED هذا أنا في صباح ذات يوم، عندما قطعنا مسافة سبعة أميال ونصف حاملين حقيبة ظهر وزنها 40 رطلا في أقل من ساعتين.
    "Ne güzel bir sabah" diye düşünüyordu ve Güneş Gene Doğar sihirli bir şekilde kağıt üzerinde belirdi. Open Subtitles انه يفكر : يا له من صباح جميل و الشمس ايضا مرتفعه تظهر بصورة خيالية
    Büyükanne Jack ise Şubat ayında bir sabah 257. hastasını görmesini bekliyorduk. TED أما بالنسبة للجدة جاك، في صباح أحد الأيام في فبراير، كانت ستستقبل زبونها ال257 في الحديقة.
    bir sabah kendini zindanda kilitli bir halde bulacak. Open Subtitles سيستيقظ ذات يوم ليجد نفسه محبوسا في زنزانة
    İnsan hayatı ne kadar kırılgan ve bir sabah çiği gibi uçup gidiyor. Open Subtitles الحياة الإنسانية حقا ضعيفة و تنتهى كالندى فى الصباح
    3 ay önce. bir sabah uyandığımda, bir ananasla evliydim. Open Subtitles منذ ثلاثة أشهر، استيقظت ذات صباح وقد تزوجت ثمرة أناناس
    Parka giderken bana eşlik eder misin acaba. Güzel bir sabah. Open Subtitles أنا ذاهب للمنتزه، إذا أردت أن تأتي معي، إنه صباح جميل
    Şey, çok güzel bir sabah ve telefonda güzel bir bayan var daha kötü olabilirdi. Open Subtitles حسناً، إنه صباح رائع، و لديّ فتاة رائعة على الهاتف، فمالذي قد يكون سيئاً
    -Muhteşem bir sabah. Open Subtitles إنه صباح رائع جديد في التفاح الكبير، هيا بنا
    bir sabah uyandığında, bir bakacaksın ki, baban olmuşsun. Biraz sabret. Open Subtitles انتظر فقط، في صباح ما ستستيقظ وتجد نفسك والدك انتظر فقط
    Sonra bir sabah, tuvalette, elime bir jilet aldım ve kendimi kestim. Open Subtitles ‫ثم، في صباح أحد الأيام، في الحمام ‫أمسكت بشفرة ‫وقطعت نفسي هنا.
    Sonra bir sabah kumda bir insanın ayak izini gördüm. Open Subtitles ثم في صباح ما, رأيت آثار أقدام شخص في الرمل
    bir sabah erkenden, yeni yıldan sonraki günde çiftliğime dönüyordum. Open Subtitles .. في وقت متأخر من صباح أحد الأيام .. اليوم التالي ليوم بداية العام كنت ذاهباً إلى مزرعتي
    Bundan daha beter bir sabah geçiren var mıdır? Open Subtitles هل هناك أحد يعاني من صباح سيء أكثر من هذا ؟
    Ne güzel, güzel bir sabah, bu beni çok mutlu ediyor. Open Subtitles أنا سعيد، سعيد، سعيد يا له من صباح جميل يبعث فيّ السعادة، أنا سعيد
    Ve bir sabah hayli iyi bir fikir ile uyandım. TED وكما تعلمون، استيقظت صباح أحد الأيام مع فكرة جيدة.
    bir sabah, seçimden bir ay evvel, Mary’nin köyü başka bir gözdağı mitingi için çağrılmıştı. TED في صباح أحد الأيام, قبل شهر من الانتخابات, تعرضت قرية مريم لاجتماع ترهيب آخر.
    bir sabah erkenden bize ceviz getirmiştiniz. Hatırladınız mı? Open Subtitles لقد أحضرت لنا بعض الحبوب ذات يوم , أتتذكر؟
    bir sabah çağıracağını söyledi. Open Subtitles أرجوك أخبره أن يتصل بى فى أو وقت فى الصباح
    1957 yılında bir sabah, beyin cerrahı Walter Penfield kendini böyle gördü, kocaman elleriyle tuhaf acaip bir yaratık, kocaman bir ağız, ve küçük bir popo. TED ذات صباح ، في العام 1957 جراح الاعصاب والتر بينفيلد رأي نفسه هكذا مخلوق شاذ غريب بايادي ضخمه فم ضخم وعجيزة صغيره
    Ve bir sabah uyandığımda korkmak istemiyorum. Open Subtitles أودُ أن أستيقظَ في صباحٍ ما و ألا أكونَ خائفاً
    bir sabah kurye, elinde bir zarfla geldi. Open Subtitles في الصباح رجل البريد أتي بمظرف من أجلي
    Hayır, biz sadece olaysız bir sabah geçirdiğinizden emin olmak için buradayız. Open Subtitles لا ، نحن هنا لنتأكد من أنكم ستحظون بصباح خال من الجرائم
    bir sabah daha seninle uyansaydım bunu yapabileceğimden emin değildim. Open Subtitles لم أكن متأكداً إن صحوت معك فى صباح يوم آخر
    New York'ta muhabirlikten Detroit'te bir sabah programında sunuculuğa gittim, Motor City. TED فترقيت من مراسل في مدينة نيويورك إلى مقدم عرض صباحي في ديترويت، مدينة السيارات.
    2 yıldır evliydik, bir sabah kahvaltıda, onun için yaşlı biri oluverdim. Open Subtitles كنا قد تزوجنا لمدة عامين وذات صباح أثناء الإفطار التفت فاكتشفت كم هو عجوز
    Bu Vancouver'da 2015 yılında bir sabah. TED هذا صباح ما في فانكوفر في عام 2015.
    Ve sizin için güzel bir sabah. Open Subtitles و هو صباح بهيج لك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد