ويكيبيديا

    "bir tanesi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • واحد منهم
        
    • واحدة من
        
    • هناك واحد
        
    • واحدة منهم
        
    • إحداها
        
    • وأحدهم
        
    • واحد من
        
    • أحدهم كان
        
    • إحداهما
        
    • أحدها
        
    • واحده منهم
        
    • هناك واحدة
        
    • واحداً منهم
        
    • واحدٌ منهم
        
    • واحد منها
        
    Tek Bir tanesi için bile bu hayattan vazgeçmeye değmez. Open Subtitles لا يوجد أي واحد منهم يستحق أن تضحي بنفسك لأجله.
    Bir tanesi benimle olmak istemedi, diğer üçüyle birlikte oldum. Open Subtitles واحد منهم لم ينجح معه اﻷمر والثلاثة الباقون كانوا جيدين
    Buradaki büyük sarı küreciğin etrafındaki küçük küreciklerden Bir tanesi bilim bütçesi TED الميزانية العلمية هي واحدة من الفقاقيع الصفراء المتواجده حوالي الفقاعة الصفراء الكبيرة
    Bir tanesi bir ağaç hakkında ki anlaşılan onu bulmuşlar. Open Subtitles لذا، هناك واحد بشأن شجرة قد عثروا عليها كما يبدو.
    Her Bir tanesi, kolaylık için, bir tablet morfinle steril edilmiş. Open Subtitles كل واحدة منهم تحتوي على ضمّادة معقّمة ملفوفة حول قرص مورفين
    Buna her yönden bakabilirsin ama Bir tanesi bana çok açik ve mükemmel bir sekilde açikliyor: hastamla yattin. Open Subtitles ,يمكنك أن تنظري للأمر من كل الزوايا لكن إحداها :الأشياء تبدو بسيطة جداً بالنسبة لي لقد نمتي مع مريضي
    Sadece iki silahımız var, ve bence Bir tanesi sizde kalsa daha iyi olur. Open Subtitles ..معنا مسدسان فقط وأحدهم يجب أن يبقى معكم
    Hemen ertesi gün, Bir tanesi tapınağa gelip dinimize saygısızlığını açığa vurdu. Open Subtitles في اليوم التالي واحد منهم سار في المعبد بنفسه و عظ الدنس
    Alternatif sağcılardan Bir tanesi benden hoşlandı onlardan biri olduğumu sanıyor. Open Subtitles واحد من الشباب الحقوقيين معجب بي جداً يعتقد انني واحد منهم
    Hollanda'da böcek üreten girişimciler var ve onlardan Bir tanesi de izleyiciler arasında, bu resimde gördüğünüz kişi. TED وهناك رجال الأعمال في هولندا ينتجون منها، واحد منهم هو هنا في الجمهور ، ماريان بيتيرز وهو واضح هنا في الصورة.
    Taşlarımı çekmeceye koyarken... ben farkına varmadan... Bir tanesi bu plakanın üzerine düşmüş olmalı. Open Subtitles وعندما كنت أضع بلدي الصخور العودة الى درج واحد منهم يجب أن يكون سقط على هذه اللوحة دون بلادي أن يعرفوا ذلك.
    Bir tanesi Charles Gölü davası ile diğeri Dora Lange'in yarasıyla eşleşti. Open Subtitles واحدة من العينات تنتمي إلى ضحية بحيرة تشارلز الأخرى تنتمي لدورا لانق
    Bu şehir de haritadan ilk silinenlerden Bir tanesi olacaktır. Open Subtitles وستكون هذه المدينة واحدة من الأوائل التي ستمحى من الخريطة
    O şirketlerden Bir tanesi ucuz fiyata klima satışı yapıyordu. Open Subtitles واحدة من هذه الشركات تبقي مكيفات الهواء على اسعار رخيصة
    Bir tanesi bir ağaç hakkında ki anlaşılan onu bulmuşlar. Open Subtitles لذا، هناك واحد بشأن شجرة قد عثروا عليها كما يبدو.
    Kongo dünyadaki en zengin 5 korunmuş bölgeye sahip ve Okapi hayvan koruma alanıda onlardan Bir tanesi TED الكونغو تحوي خمس أغنى المناطق المحمية في العالم ومحمية أوكابي الحيوانية واحدة منهم
    Gelebilecek bir fırtınadan önce geri dönmek zorundalar ve Bir tanesi de hızlıca yaklaşmakta. Open Subtitles يجب عليهم أن يخرجوا قبل قدوم العاصفة التالية، إحداها قادم على جناح السّرعة الآن.
    Ama senin arkadaslarin var Ve Bir tanesi sana bir sey demek istiyor. Open Subtitles لكن لديك أصدقاء وأحدهم يريد أن يقول لك شيئاً
    Muhammed'e dönecek olursak, zar zor bulabildiği işlerden Bir tanesi de limon toplamaktı. TED بالعودة لمحمد، واحد من الأعمال القليلة التي كان يستطيع إيجادها هي قطف الليمون.
    İki insanımız polis tarafından vuruldu. Bir tanesi babandı. Bizim Bren'in'nimizdi. Open Subtitles مات اثنين من قومنا بواسطة الشرطة أحدهم كان والدك، وكان قائدنا
    Bir tanesi özel mülkte, Bir tanesi açık alanda, diğeri ise kasabanın sınırında. Open Subtitles إذن إحداهما في أرض خاصة والأخرى في حقل مفتوح والأخرى على حافة البلدة
    İçlerinden Bir tanesi foursquare üzerinden New York'ta bir şarküteride check-in yaptığım sırada beni buldu. TED أحدها في الواقع، ملائمة تماما، وجدتني حين دخلت إلى دلي في مطعم في نيويورك في فورسكوير.
    Aptalca biliyorum ama onları her defasında farklı şekilde saçıma takıyorum o yüzden içlerinden Bir tanesi terk edilmiş hissedecek. Open Subtitles لكن لقد أعتدت أن أضعهم في شعري في مناسبات مختلفه حتى لاتشعر ولا واحده منهم أنه قد تم التخلي عنها
    Bir tanesi sarı, Bir tanesi kahverengi, ...biri üç değişik renkli. Open Subtitles هناك واحدة صفراء، والآخر بنية والثالثة ممزوجة ما بين اللونين.
    Bir tanesi kaçtı ve şimdi benimle. Open Subtitles . واحداً منهم إستطاع الفرار وهو معيّ الآن
    Bir tanesi başkanımızın, Bay Edgar Trent'in ellerinde ki kendisi oldukça güvenilirdir. Open Subtitles واحدٌ منهم بين أيدي رئيسنا السيد إدغار تيرنت، والذي يعتبر موثوقا جداً
    İkinizin de bildiği gibi, Bir tanesi hamilelik testi olan birkaç test yaptık. Open Subtitles كما تعلمان كلاكما , لقد أجرينا بعض التحاليل واحد منها كان إختبار حمل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد