"bir tanrı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• إله
• إلهاً
• اله
• كإله
• هناك رب
• إلهًا
• هناك الله
• كآلهة
• إلها
• الرب
• ألهاً
• الاه
• بعض الآلهة

Çocukların katildi ve nerede yozlaşmış bir tanrı varsa onları kullandı.
لقد قتلوا و شوهوا كفاية لكي لكي لا يستعملهم إله المفاسد

Hiç bir tanrı kutsanmışlığı ispat için masum bir adamın öldürülmesini istemez.
لا إله يجب أن يطلب منك أبدا قتل رجل بريء لتثبت طهارتك.

İyi tanrılar yaratmayı dilerler, ama bu neticede gerçek bir tanrı, değil mi?
حتى أنها قد قررت أخيرا يريدون لخلق إله الحقيقي بدلا من تلك كاذبة.

Çünkü kurban edilmek üzere seçildiği zaman o kişi bir tanrı olmuş oluyordu.
لأنه حين يتم إختياره كأضحية في تلك اللحظة، يصبح هو نفسه إلهاً

Az sonra bir Maya tanrısı olacaksın. bir tanrı gibi giyinmen gerekir.
قريباً ستكون إلهاً للمايا من المناسب أن ترتدي كواحداً

Söylentiye göre Set ve bütün yardakçılarının eski Mısır'da öldürülmesinden sonra,... ..antik Yunan'da Typhon adlı benzer bir tanrı ortaya çıkmış.
حسنا ,فبعد ان قتل سيث فى مصر القديمه هو وكل أتباعه ..اله مشابه ظهر فى اليونان يدعى تيفون.

Uzak bir mağarada saklanarak tam bir tanrı olgunluğuna erişmiştir.
مختبئا في الغار البعيد أصبح جاهزاً كإله مكتمل

bir tanrı öldüğünde, bu ölmek değil yok olmak anlamına gelir.
وحين يموت إله فلا يكون موتًا، إنّما يكون إنعدامًا من الوجود.

Her yeni keşif, bir tanrı gereğini daha da azalttı.
ومع كل إكتشاف جديد تزول بشكل أبعد الحاجة الى إله

Dışarıda sadece bir genel müdür yardımcısı, fakat burada bir tanrı'yım.
أنا في الخارج لست سوى نائب رئيس لكن هنا أنا إله

Çalıştırıldığında içindeki saf güç her şeyi, hatta bir tanrı'yı bile silebilir.
فور تفعيله تستطيع القوّة الخام بداخله أنْ تبيد أيّ شيء، حتّى إله

Dışarı çıkıp her yeri ele geçiren intikamcı bir tanrı olabilirsiniz, çünkü bu olanağınız var; gidip diğer zeki ırklara saldırabilirsiniz.
يمكن أن تكون إله إنتقامي و تخرج وتستولي. لأنه يمكنك فعل ذلك، أن تذهب وتهاجم في سباقات أخرى ذكية.

Avrupa'da bulduğum bir heykelim vardı, bir tanrı heykeli.
عندى تمثال كنت وجدته فى أوروبا، تمثال إله

Bana tapma. Ben çok kötü bir tanrı olurdum. Her şeyden önce, hiç izin günün olmazdı.
. لا تعبديني، فسأكون إلهاً سيئاً جداً . أول شئٍ سأفعله أنني سأحرمكِ من العُطل

Bu arada sen nasıl bir tanrı oldun?
ما الذي ستحصل عليه لو أصبحت إلهاً على أية حال؟

bir tanrı muhalif tarafları uzlaştırabilir, ama bir ölümlü bir taraf seçmek zorundadır.
..الان اله , يمكنه التوفيق بين هاتين القوتين المتعارضتين .. لكنه مظطرب يجب ان ينحاز الي احدهم او الاخر

Keşke ben de çılgın bir tanrı gibi yaşayabilsem. Çılgın bir ezik gibi yaşıyorum.
ليتني أعيش كإله مختل، إني أعيش كفاشل مخبول

Yukarıda bir tanrı varsa bile, şimdiye kadar bize sırtını çevirmişti.
إذا كان هناك رب في الأعلى لكان قد تخلى عنّا، الآن

Çoğumuz, ben de dahil daha önce bir tanrı görmemiştik.
معظمنا، بما فيهم أنا، لم نرى إلهًا حقيقيًا من قبل

Bizi sarmalayan bir tanrı var, Bay Holmes ve o kötü adamı cezalandıran aynı Tanrı oğlumu da cezasından kurtaracaktır.
هناك الله فى السماء يا سيد هولمز, وهو نفس الاله الذى عاقب هذا الرجل الشرير وسوف يُرينا الاوقات السعيدة,

Küçük bir şimşek ve gök gürültüsü yarattıp ölümlülerin sana bir tanrı olarak taptıkları Dünya'ya yaptığın bir geziye benzemez bu.
هذه ليست برحلة إلى الأرض , حيث يمكنك صناعة الرعد و البرق ليعبدك البشر كآلهة

Bilim insanları için bir ahşap parçasının nasıl canlı bir tanrı olduğunu ya da kemiklerin ruhları olabileceğini anlamak zor olabilir.
بالنسبه للعلماء قد يكون من الصعب استيعاب كيف يمكن لقطعة خشبية أن تكون إلها حيا أو كيف الأرواح تحيط بالعظام.

Böyle bir tanrı insanlığın yüce ideallerine kıyasla ahlaken daha aşağıda olurdu.
فمثل هذا الرب سيكون من الناحية الخلقية أدنى من المثل العليا البشرية.

İmparator onlar için bir tanrı ve savaş kumandanıydı.
الأمبراطور كان ألهاً وقائداً أعلى للجيش

İlk olarak bir insan, sonra bir canavar, şimdi de bir tanrı.
اولا بشري ومن ثم وحش والان الاه

Kutsal Haçlı Seferi'nizi insanlar yönetiyor, aziz bir tanrı değil.
حملتُكِ الصليبيّة تُقاد بواسطة رجال و ليس بواسطة بعض الآلهة المُقدّسة