Gerçekten küresel bir toplum oluşturmak için gerekli araçlara sahibiz. | TED | لدينا الوسائل التي عبرها نقدر على صنع مجتمع عالمي حقيقي. |
İnsanların hareketlerini açıklamaya fırsatları olmadan idam edildiği bir toplum mu? | Open Subtitles | أهو مجتمع حيث يتم به إعدام الناس.. بلا فرصة لتفسير أفعالهم؟ |
Bütün bunların altında yatan şey, iyi bir toplum oluşturmak için yapılan savaşta, | Open Subtitles | في الأساس كان هناك اعتقاد بأن المعركة تدور من أجل خلق مجتمع خَير |
Eğer hatırlarsanız John Rawls'ın adil bir toplum için şöyle bir görüşü vardı: | TED | إذا كنتم تذكرون جون رولز كان لديه ذلك المبدأ عن ماهية المجتمع العادل |
Yerel bir toplum merkezinde basın toplantısı tertiplemeyi teklif etti. | TED | فاقترح أن يقوم بتجهيز مؤتمر صحفي في مركز المجتمع المحلي. |
Son olarak, büyük istisnaları olmadan değişen bir toplum dünyanın hiçbir yerinde yoktur. | TED | وفي النهاية لا يوجد اي مجتمع في العالم لم يتغير بسبب وجود الاستثناءات به |
Onun da benim gibi daha adil bir toplum yaratmaya inandığını gördüm. | TED | وجدت أنه مثلي، يؤمن ببناء مجتمع أكثر عدلاً. |
Eğer Mısır, hukuk kurallarına dayanan bir toplum kurmayı başarabilirse bir model olabilir. | TED | إذا قُدّر لمصر النجاح في بناء مجتمع ينبني على حكم القانون، يمكن أن تكون نموذجا. |
Başlangıç olarak, bu bizimkinden çok daha gelişmiş bir toplum olacaktır. | TED | في البداية، سوف يكون مجتمع متقدم جداً عن مجتمعنا |
nasıl sayısal veriyi kullanabilen bir toplum oluşturulacağını bulmaya çalıştığımız küçük bir araştırma topluluğudur. | TED | حيث أننا نتطلع إلى العثور على رؤى بديلة لكيفية خلق مجتمع رقمي شامل |
Eskiden ütopik bir toplum ya da mükemmel bir dünya gibi şeyler tasarlamak isterdim. | TED | كنت اريد ان اصمم مجتمع طوباوي او عالم مثالي او ما شابه ذلك. |
Bireysel değişim ve kültürel değişim birbirini etkiliyor ve evet, daha altruistik bir toplum olmayı başarabiliriz. | TED | لذلك حالياً فإن التغير الفردي والتغير الثقافي يصيغان بعضهما بشكل مشترك، وبإمكاننا خلق مجتمع أكثر إيثارًا. |
İşbirliği gerektiren bir zorluk ki bu nedenle araştırma faaliyetlerini hızlandırmak için açık bir toplum yaratıyoruz. | TED | إنه تحدي بحاجة إلى التعاون، وهو السبب في أننا نعمل على خلق مجتمع مفتوح لتسريع النشاطات البحثية. |
Hepimizin istediği daha güvenli bir toplum amacımıza zarar veren, modası geçmiş bir usule saplanmış durumdayız. | TED | نحن نتمسك باسلوب قديم، غير مثمر فى تحقيق الهدف نفسه الذى نريده جميعا، أن نكون مجتمع أمن. |
Bu özellikler güçlü bir toplumun alamet-i farikasıdır ve güçlü bir toplum ise güvenli bir toplumdur. | TED | وهذه السمات هي ما تجعلنا مجتمع قوي، المجتمع القوي هو مجتمع أمن |
Bu insanlardan arındırılmış bir toplum fantezisinden vazgeçtiğinizi düşünün. | TED | تخيل لو أنك تخليت عن التخيلات عن مجتمع مطهر من هؤلاء أو أولئك الناس. |
Yasaların olmadığı ya da keyfi olduğu bir toplum vardı. | Open Subtitles | يتميز هذا المجتمع بأنه مبنى على فكرة الثأر, بمعنى انه |
Hiç bir şey, sadece size bireysel başarıların geliştirildiği bir toplum teklif ediyorum. | Open Subtitles | لا شئ , انا فقط اعرض على المجتمع الاشياء الى ستحقق الانجازات الفرديه |
Birisinin, son gühanının kefareti olarak ufak bir toplum hizmeti yapıyoruz. | Open Subtitles | , ماذا تفعل هنا؟ حسناً, نحن نقوم ببعض أعمال خدمة المجتمع |
Bu nedenle seni ufak bir toplum hizmeti ile kurtarabiliriz muhtemelen. | Open Subtitles | لذا نستطيع تخطي الامر مع قضاء بعض الوقت في خدمة المجتمع |
Bana aşırı derecede eşit olmayan bir toplum gösterin ve ben de size polis devleti veya bir başkaldırı göstereyim. | TED | أرني مجتمعا غير متكافئ للغاية، وسوف أُريك دولة بوليسية أو انتفاضة ما. |
Böylece herkesin özellikle de siyahi insanların başarılı olduğu bir toplum oluşturabiliriz. | TED | هذه هي طريقة بنائنا لمجتمع حيث يستطيع كل شخص، وخصوصًا الشباب السود، الازدهار. |
Böyle bir toplum çılgınlık olur, kimse hayatta kalamaz, sorunlarıyla başa çıkamaz. | TED | ومجتمع كهذا سيكون مجنوناً لن يتمكن من الصمود أو من مواجهة مشاكله. |
İkincisi, bir toplum olarak bu inançlarla yaşar hâle geldik. | TED | ثانيًا، لقد أصبحت تلك الأفكار هي أكثر ما يحركنا كمجتمع. |