Eğer doğumgününün anlamı bir yaş daha yaşlanmaksa bunun anlamı ölüme bir yıl daha yaklaşmışız demek değil midir? | Open Subtitles | اذا كان عيد ميلادك يعني انكِ كبرتي سنة ، ألا يعني هذا انكِ تحتفلي بإقترابك من الموت بسنة ؟ |
- Sadece teşekkür etmek ve bir yaş daha yaşlanmanın nasıl bir şey olduğunu söylemek için. | Open Subtitles | فقط خطاب صغير لتقولي فيه شكرا لكم وتخبرين كل شخص بشعورك بعد أن كبرتي بسنة |
Öldüğünde şu anki yaşımdan bir yaş daha büyüktü. | Open Subtitles | انى .. انى اصغر بسنة واحده عن امى عندما ماتت |
Bugün masamda bir çocuk vardı. Herhalde, senden bir yaş küçüktür. | Open Subtitles | أجريت جراحة لصبي اليوم لا أدري يصغرك بعام ربما |
Teğmen Ford, senden sadece bir yaş büyük. Eğer yaşamı bir sene önce bitseydi neleri kaçıracaktı biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ما كان اللوتاننت فورد سيفتقد لو كان عمره أقصر بعام كامل ؟ |
Sonra yapabileceklerinin yerine olduklarının geçtiği bir yaş gelir. | Open Subtitles | ثم تصل إلى عُمرا ً ما ويضيع كل ما حققته , وتُصدم بالواقع |
Kızlar için zor bir yaş. Hormonlar, ergenlik çağı... Erkek çocuklar. | Open Subtitles | إنه عمر صعب على الفتيات الهرمونات, والمُراهقه, والفتيان |
İlk tanıştığımızda senden bir yaş küçüktü. | Open Subtitles | هل تعلم؟ كان بسنة واحده اصغر منك عندما تقابلنا , هل اخبرتك؟ |
İlk tanıştığımızda senden bir yaş küçüktü. | Open Subtitles | هل تعلم؟ كان بسنة واحده اصغر منك عندما تقابلنا , هل اخبرتك؟ |
Sen evi terk ettiğinde ikizlerden bir yaş küçüktüm. | Open Subtitles | كنت أكبر بسنة واحدة عن التوأمين الذين تركتمها الآن |
Senden bir yaş küçüklerle okuyana kadar bekle. | Open Subtitles | أنتظر حتى تكون في فصل مع . أولاد أصغر منك بسنة |
Annemi doğurduğunda benden bir yaş büyüktün. | Open Subtitles | شكراً على الحديث المشجع يا امي انت كنت اكبر مني بسنة عندما رزقت بإمي |
Aptal kardeşim benden bir yaş küçük ve şimdiden koltuk altında kıllar var. | Open Subtitles | أخي المتخلف أصغر منّي بسنة وقد نمى له شعر في إبطيه |
dedim. Güneyde, kırsal bir bölgede büyüdüm, benden bir yaş büyük bir ağabeyim ve bir yaş küçük bir kız kardeşim var. | TED | سأفعل ذلك." لقد كبرت في ريفٍ في الجنوب ، وكان لدي أخ يكبرني بسنة وأخت تصغرني بسنة. |
Jonathan Plunkett benden sadece bir yaş büyük, ama babasıyla ata biniyor. | Open Subtitles | جوناثان بلنكيت" أكبر مني بعام وهو يركب مع والدة" |
Philly'de Michael adında bir kardeşim vardı. bir yaş büyüktü. | Open Subtitles | لدي شقيق اسمه مايكل إنه أكبر مني بعام |
Senden bir yaş büyük olmama gerek yok. | Open Subtitles | لا أحتاج أن أكون أكبر منك بعام آخر. |
Sonra yapabileceklerinin yerine olduklarının geçtiği bir yaş gelir. | Open Subtitles | ..... ثم تصل إلى عُمرا ً ما ويضيع كل ما حققته , وتُصدم بالواقع |
Ah, evet. Bu eğlenceli bir yaş. Sanırım. | Open Subtitles | ـ أجل، إنه عمر رائع ـ أظن ذلك |
Bu harika bir yaş. Önünde koca bir hayat var. | Open Subtitles | هذا سن رائع إن أمامك حياة بأكملها |
Uyuşturucu ile tek deneyimim üniversite birinci sınıfta esrarlı bir yaş kekle oldu. Kazara. | Open Subtitles | تجربتي الوحيدة مع المخدّرات كانت مع قِدر كعكة شيكولاه في عامي الجامعيّ الأوّل بالخطأ |
ÇıIgın bir yaş. | Open Subtitles | انها سن مجنونه؟ |