Şey sanırım yemek için hazırlanacağım. Açım. Bugün güzel bir yemek yerim. | Open Subtitles | حسنا أعتقد أننى جاهز للعشاء انا جائع بامكانى تناول عشاء جيد الليلة |
En azından güzel bir yemek verebilir ve herkese teşekkür edebilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكنني فعله لأتناول عشاء جميل ، ولأشكر الجميع |
Büyükbabam, birini işe almadan önce onlara bir yemek ısmarlardı. | Open Subtitles | جدي,كان قبل أن يوظف أحد كان يعطيه وجبة طعام مجانا |
Potamak nehrine bakan "Le Donkle's"te mum ışığında küçük bir yemek planlıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت افكر بعشاء على ضوء الشموع فى لى دونكلى النظر للبوتوماك |
Albatroslar birkaç hafta boyunca sık sık altı, bazen de on bin mil onları bekleyen yavrularına bir besin, büyük bir yemek ulaştırmak için uçar. | TED | يطير القطرس 6 ألاف وأحيانًا عشرة آلاف ميل مدة عدة أسابيع للحصول على وجبة واحدة، وجبة واحدة كبيرة، لأطفالهم المنتظرين. |
Postanedeki o tatlı İtalyan kadın... bana güzel bir yemek getirdi. | Open Subtitles | تلك السيدة الإيطالية الرائعة في مكتب البريد جلبت لي عشاء فاخر |
Başkan adayı arkadaşım Donald Greenleaf, senin onuruna... özel bir yemek daveti düzenliyor. | Open Subtitles | الليلة، هناك عشاء خاص على شرفك يستضيفه صديقي المرشح الرئاسي السيد دونالد غرينليف |
Oturup güzel bir yemek yiyebilir ve bir birimizi tanımanın tadını çıkarabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نجلس ونحصل على عشاء لطيف ونتعرف على بعض من جديد |
İyi bir yemek için şehre kaçayım deme sakın, çünkü durmadan çalışıyor olacaksın. | Open Subtitles | ولا تفكّري بالهروب إلى البلدة من أجل عشاء جيد لأنك ستعملين كلّ الوقت |
Yarın akşam bir yemek düzenliyorum ve bize katılmanızı istiyorum. | Open Subtitles | إني أستضيف حفل عشاء ليلة الغد، وأود أن تنضمي إلينا. |
Kendisi için güzel bir yemek alıp da boşa gitmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أحضر له وجبة طعام جيدة و تذهب سدىً |
Bana pahalı bir yemek ısmarladın ve beş dolar verdin hem de yapmadığım bir iş için. | Open Subtitles | وأشتريت لى وجبة طعام غالية الثمن و وأعطيتنى خمسة جنيهات لخدمات لم أعد بتقديمها. |
Baba sen öderken pahalı bir yemek ısmarlamak beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | النظرة، أَبّ، هو فقط لَيسَ ذلك الطَلَب المريحِ وجبة طعام غالية عندما أنت تَدْفعُ. |
Yani üçüncü randevu, ateşli bir gece romantik bir yemek, ama neredeyse zar zor iyi geceler öpücüğü verdi. | Open Subtitles | أعني، إنه الموعد الثالث، وفي ليلة مُثيرة، بعشاء رومانسي، وكل ما فعله هو قبلة الوداع |
Bak, olanları unutup normal bir yemek yiyemez miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا نسيان الموضوع و نحظى بعشاء عادي؟ |
Kocana iyi bir yemek yapmış olsaydın, muhtemelen kızkardeşin için seni terk etmezdi. | Open Subtitles | لو أنكِ قدمتِ لزوجكِ وجبة واحدة لائقـة ربمـا لم يَكُن لِيهجركِ من أجل أختك |
Evet, insanlar birbirlerini öldürmeyi keserse doğru düzgün bir yemek yiyebiliriz dedim. | Open Subtitles | لو أن الناس تتوقف عن قتل بعضها قد نحصل على وجبة أفضل |
Çok özel bir yerde oturup gurme bir yemek yemekten bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدث عن الجلوس و الأستمتاع بوجبة رائعة في مكان خاص جداً |
Del Posto'da harika bir yemek ve gece harika bir sevişme yerine ki dört gözle bekliyordum. | Open Subtitles | بدلاً من وجبة رائعة في ديل بوستو وليلة من المعاشرة المتهورة والتي كنت أتطلع إليها حقاً |
Kendine güzel bir yemek, iyi bir puro ve kaliteli bir fahişe ikram et. | Open Subtitles | رتب نفسك لعشاء جيد، سيجار جيد أوعاهرة جيدة؟ |
Mesela, bir roman yazarken, bebek maması diyeceğiniz bir meyve püresi açıp üç dakika içinde kendime bir yemek hazırlarım, fazlası değil... | Open Subtitles | كـ مثال : حينما اكتب روايتي , احضر الحساء ما تسمونه غذاء للطفل |
Ben de tarifleri kendileri tadabilsinler diye küçük bir yemek vermeyi teklif ettim. | Open Subtitles | لذا ، اقترحت عليهم أن .. أعدّ لهم عشاءاً صغيراً لأجعلهم يتذوقون الطعام |
Pazarları çocuklar için sıcak bir yemek olması çok hoş. | Open Subtitles | من اللطيف أن يتناول الصغار عشاءً ساخناً في يوم الأحد |
Bahçe, fiziksel anlamından öte, bu tariflerin hepsini içeren bir yemek kitabı olacak. | TED | بالإضافة للجانب المادي للبستان، سيكون هناك كتاب للطبخ لتجميع كل تلك الوصفات، |
Seninle her görüştüğüm gün ona güzel bir yemek ısmarlıyorum. | Open Subtitles | في اليوم التالي من رؤيتي لك آخذه لتناول وجبة لذيذه |
Şimdi bay ve bayan Harold Veltri adına... iyi bir yemek dilerim. | Open Subtitles | والان بالنيابة عن استاذ ومدام هارولد اتمنى لكم عشاءا طيبا يا سادة. |
Ama sonra çiğnenmesi daha kolay bir yemek arzularız | Open Subtitles | و لكننا بعدها نبحث عن وجبة نأكلها |