ويكيبيديا

    "bir yeri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لديه مكان
        
    • بقعة
        
    • هناك مكان
        
    • لديها مكان
        
    • عن مكان
        
    • لها مكان لتهبط
        
    • لديهم مكان
        
    • لديه أي مكان
        
    • على مكان
        
    • بقعه
        
    • مكان كهذا
        
    • يستطيع صفّ
        
    • مكان هناك
        
    • لديه مكانٌ
        
    • إتخذنا قرار
        
    Beyin sıvısı akmaya başladığında, gidecek bir yeri olmaz. Open Subtitles , و عندما يتورم المخ هكذا ليس لديه مكان ليذهب إليه
    Gallagher'ın böyle şeyler için insanları götürdüğü bir yeri olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles هل تظن أن جالاجير لديه مكان يأخذ إليه الناس للتعذيب؟
    Gidip sana uyan küçük bir yeri seçebilirsin. Open Subtitles أنت فقط تذهب إختياراً لايّ بقعة صغيرة التي تناسبك
    Kendini kötü hissediyor, oldukça kötü. Gidecek bir yeri yok. Open Subtitles هو يشعر بأنة سيء وفي الحضيض ليس هناك مكان للذهاب
    Bu sabah olanlardan sonra, gidecek bir yeri kalmamıştı. - Kalmadı mı? Open Subtitles بعد ما حصل هذا الصباح , ليس لديها مكان آخر تذهب إليه
    Sabit bir yeri daha önce hiç savunmadım. Bambaşka bir olaydır. Open Subtitles لم أدافع أبداً عن مكان مُحدد , الأمر كله مختلف
    Seninkinin çalacak bir yeri olur, ben de kapıda para toplayıp kredi kartı borçlarımı öderim. Open Subtitles صديقك سوف يكون لديه مكان للعزف ويمكنني محاسبة الاشخاص عند الباب واسدد فواتير بطاقاتي الائتمانية منها
    Kalacak bir yeri yoksa burada kalabilir Open Subtitles ليس لديه مكان يذهب إليه لذ يمكنـه الـبـقـاء هـنـا
    Gidebileceği daha iyi bir yeri olan hiç kimsenin burada işi olmaz. Open Subtitles لا أحد هنا لديه مكان أفضل من هذا ليتواجد به
    Amacım eleştirmek falan değil ama galiba şurada bir yeri atlamışsın silerken. Open Subtitles ليس إنتقاداً أو أي شيء، لكن أعتقد بأنك نسيت بقعة هناك.
    ♪ Çünkü bir yeri atlamışsın ♪ kalbimde, de, de, de, de ♪ ♪ de, de, de, de, de ♪ ♪ de, de, de, de, de, de ♪ Open Subtitles ♪ لأنه فاتتك بقعة♪ ♪ في قلبي قلب قلب قلب قلب ♪ ♪ قلب قلب قلب قلب قلب قلب ♪
    Ben oradaki otobüs durağından başka bir yeri bilmiyorum. Open Subtitles ولماذا أخبرك؟ أنا لا أعرف هناك مكان ما خلف موقف الأتوبيس
    Gidecek başka bir yeri olmayan ya da kaybedecek bir şeyi olmayanlardan başka kimse buraya gelmez. Open Subtitles لذا قاموا بإغلاق المنطقة ، لا أحد يخرج من هنا إلا إذا لم يكن هناك مكان آخر للذهاب مع عدم وجود ما يمكن خسارته
    Kertenkele kız. Arka tarafta, ağladığı özel bir yeri var. Open Subtitles لديها مكان خاصّ على الدرج الخلفي حيث تذهب للبكاء فيه.
    "Bir zamanlar bir yeri arayan bir genç varmış... Open Subtitles كان ياما كان كان هناك شاب ذهب ليبحث عن مكان
    İnecek bir yeri olmayan kocaman bir uçakta yapayalnız. Open Subtitles وحدها في السماء في طائرة كبيرة ليس لها مكان لتهبط به
    Ama neticede Hooverville gidecek başka bir yeri olmayan insanlar için var. Open Subtitles ولكن في النهاية لهذا هوفرفيل موجودة للناس الذين ليس لديهم مكان آخر
    Gidecek bir yeri yokmuş ve ben de ne diyeceğimi bilemedim. Open Subtitles حسنا، لم يكن لديه أي مكان آخر للذهاب إليه ولم أعرف ما أقول
    Baba, hiç gitmediğin bir yeri öylece yargılayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تحكم على مكان لم تكن فيه قبلاً يا أبي
    bir yeri atladın. Herneyse, Japonya'dan gelen paralara odaklanmalıyız. Open Subtitles لقد فوّت بقعه, نحن ننتظر وصول استثمار ضخم من اليابانيون
    Böyle bir yeri bir ay içine inşa etmek çok fazla kaynak gerektirmiştir. Open Subtitles بناء مكان كهذا داخل القمر يجب أن يكون قد إستنفذ موارد هائلة
    Brian Williams'ın da orada bir yeri var. Open Subtitles .براين وليامز لديه مكان هناك "براين وليامز: مدير تحرير أحد الجرائد الأمريكية"
    Yatağımda anne! Gidecek bir yeri yoktu. Open Subtitles لم يكن لديه مكانٌ آخر يلجأ إليه.
    - bir yeri mi aradınız? Open Subtitles إتخذنا قرار قرار؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد