Üstelik başınızı sokacak bir yeriniz de olur. | Open Subtitles | و سيكون لديك مكان لتعليق قبعتك، بالإضافة إلى ذلك |
Gidecek bir yeriniz var, efendim. | Open Subtitles | ،هذا ليس بصحيح يا مولاي فيوجد لديك مكان تقصده |
Şimdi buradasınız, ve gidecek bir yeriniz de yok, sizi şehir merkezine bırakana kadar misafir etmek zorundayız. | Open Subtitles | ,بما أنك هنا ليس لديك مكان أخر تذهب إليه , إلى أن نتمكن من اعادتك إلى البلدة |
Bana yardım ederseniz sizin de bir yeriniz olur. | Open Subtitles | ساعدوني وسيكون هناك مكان لكم فيها. |
Gidecek bir yeriniz yok. Telefon lazım. | Open Subtitles | لا مكان لكم للذهاب إليه ؟ |
Gidecek bir yeriniz yok. | Open Subtitles | لا مكان لكم للذهاب إليه ؟ |
Memur bey, amacımız saygısızlık etmek değildi, burada çok güzel bir yeriniz var. | Open Subtitles | حضرة الضابط لم نقصد قلة إحترام نعلم أن لديك مكان جميل هنا |
"Artık pazarları gidecek bir yeriniz yok". | Open Subtitles | والآن ليس لديك مكان تزورونه يوم الأحد |
Gidecek bir yeriniz kalmadı. | Open Subtitles | ليس لديك مكان تتوجه له من فضلك دعني أمر |
Gidecek bir yeriniz kalmadı. Lütfen geçmeme müsaade edin. | Open Subtitles | ليس لديك مكان تتوجه له من فضلك دعني أمر |
Güzel bir yeriniz olması lazım, siz bu tiplerden değilsiniz.. | Open Subtitles | أنت خارج العلم المرفرف لديك مكان جيد |
Kaçacak, saklanacak bir yeriniz yok. | Open Subtitles | لايوجد لديك مكان للهرب أو مكان لأختباء. |
Bu kamerayı saklayacak bir yeriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك مكان لإخفاء هذه الكاميرا؟ |
Gidecek başka bir yeriniz varsa tabii. | Open Subtitles | فقط إن كان لديك مكان تذهب إليه. |
Oldukça güzel bir yeriniz varmış, Dr. Nichols. | Open Subtitles | حسنٌ، لديك مكان أنيق هنا، أيها الطبيب (نيكولاس). |