Richard ve benim birbirimiz için uygun olup olmadığımızdan emin değilim. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ لَستُ متأكّده إذا كان ريتشارد وأنا نصلح لبعضنا البعض. |
Seni ne kadar çok sevdiğimi ve birbirimiz için yaratıldığımızı söyleyecektim. | Open Subtitles | وكنت سأخبرك عن مدى حبي لكِ وكيف أننا مناسبين لبعضنا البعض. |
birbirimiz için ne anlama geldiğimizi ifşa edersen o işi benim yaptığımı itiraf etmiş oluruz. | Open Subtitles | إذ كنت تود ان يكون معلوما ما نعنيه لبعضنا البعض سيكون أعترافاً بأنى فعلتها |
Bunca zaman birbirimiz için beraber tehlikelere göğüs gerdik. | Open Subtitles | بعد كل ما مررنا به معاً، المخاطر التي خضناها لأجل بعضنا البعض أنت مثل أخٍ لي |
Gözüme bak ve birbirimiz için yaratıldığımızı söyle. | Open Subtitles | إنظرْ في عيونِي وأخبريني بأننا لَمْ نخلق لبعضنا البعض. |
Bizim hakkımızda söylediğin birbirimiz için mutlu olabileceğimiz yere gelme konusu. | Open Subtitles | حيث يمكنن حقا ان نكون سعداء لبعضنا البعض |
Biz artık kardeş gibiyiz. yani birbirimiz için birşeyler yaparız | Open Subtitles | نحن مثل الإخوة الآن ، حسناً ؟ . ذلك يعنى بأننا سنفعل هذه الاغراض لبعضنا البعض |
birbirimiz için yaratıldığımızı söylüyor. | Open Subtitles | تقول أننا نناسب بعضنا وجعلنا لبعضنا البعض |
Belki bir gün, birbirimiz için mükemmel oluruz. | Open Subtitles | ربما يوماً ما , نحن سنكون مثاليين لبعضنا البعض |
Yeterince sık söylemediğimiz şeyler var mesela birbirimiz için neler ifade ettiğimiz. | Open Subtitles | ..توجد أمور لا نتحدث عنها عادة بما به الكفاية أشياء مثل مانعنى لبعضنا البعض |
birbirimiz için yaratılıldığımızı düşünmekle ben hata etmişim. | Open Subtitles | و قد ارتكبت خطأً حين اعتقدت أننا مقسومين لبعضنا البعض |
birbirimiz için yapabileceğimiz şeyleri satışa çıkarabiliriz, | Open Subtitles | يمكن أن نعرض للمزايدة أمورا نفعلها لبعضنا البعض |
Belki günün birinde birbirimiz için neler ifade ettiğimizi birbirimizi ne kadar sevdiğimizi düşünür oluruz. | Open Subtitles | يوماً ما، ربما نتذكر ما كنا نعنيه لبعضنا البعض.. وأننا أحببنا بعضاً |
Biz birbirimiz için uygun değiliz. Biz çok benzeriz. | Open Subtitles | نحن غير مناسبين لبعضنا البعض نحن متشابهين جداً |
Bunu söylemenin bile aptalca olduğunu biliyorum, ...ama biz birbirimiz için yaratılmışız. | Open Subtitles | هذا يبدو سخيفاً و لا يجدر قوله حتى لكن نحن خُلقنا لبعضنا البعض |
Ama bütün bu olanlardan sonra, farkettim ki biz asla birbirimiz için uygun olmadık. | Open Subtitles | ولكن بعد كل هذا الوقت أدركت أننا لم نكن نصلح لبعضنا البعض |
birbirimiz için her zaman vaktimiz oldu. | Open Subtitles | دائماً لدينا المزيد من الوقت لبعضنا البعض |
Vatanımız için, kızımız için, birbirimiz için yaptığımız iş bu. | Open Subtitles | هذا ما نفعله لأجل وطننا ، لأجل بناتنا لأجل بعضنا البعض |
Sahanın içinde veya dışında yaptığımız her şey, sadece - birbirimiz için var olmak ve birbirimize destek olmak içindir. | Open Subtitles | و أن نتأزر من أجل بعضنا البعض لذلك، أجل، لا أستطيع شكره كفاية أليس ذلك أمراً، أليس ذلك أمراً جميلاً |
O çok güzel, komik, akıllı... bir çok yönden harika biri... ama derinlerde bir yerde, birbirimiz için doğru kişi değiliz. | Open Subtitles | إنها جميلة و مرحة و ذكية إنها مثالية بشتى الطرق ولكن من الداخل نحن لا نناسب بعضنا |
birbirimiz için yaratılmış. | Open Subtitles | قَصدَ أَنْ يَكُونَ. |
birbirimiz için yaratılmışız. | Open Subtitles | أنا وأنت كان مقدراً لنا أن نكون معاً للأبد |
Bu yüzden birbirimiz için yaratılmışız diyorum. | Open Subtitles | هذا هو السبب في اننا قد صُنعنا من اجل بعضنا |