Bir ara, ateşli konuşmalarımızın birinde, babam, Stonewall isyanından bahsetmişti. | TED | يوماً ما وفي أحد حواراتنا الحادة، ذكر أبي اضطرابات ستونوول. |
Las Vegas'da olduğunuzu düşünün, kumarhanedesiniz ve oradaki bilgisayarlardan birinde oyun oynamaya karar veriyorsunuz, aynı solitaire ya da satranç oynar gibi. | TED | تخيل أنك في لاس فيجاس، في كازينو، وقررت أن تلعب لعبة في أحد حاسوبات الكازينو، فقط مثل ما تلعب السوليتير أو الشطرنج. |
Şimdi, o sitelerden birinde işe girmek, grafik tasarım yapmak istiyorum. | Open Subtitles | ما أريده الآن هو الحصول على عمل في أحد هذه المواقع |
Ya da gözü bir tehdidi görsel olarak veya skoplarından birinde algılar algılamaz pilotun düşünce itkileri, tehdide füze yolluyor. | Open Subtitles | أو سرعان ما تدرك عينه خطراً إما بصرياً, وإما على إحدى شاشات الرادار إندفاعات أفكاره توجه الصواريخ على ذلك الخطر |
Babamın kulüplerinden birinde Elois adlı zenci bir kız çalışıyordu. | Open Subtitles | في إحدى نوادي أبي ، احد النادلين زنجي واسمه اليوس |
Günün birinde yüzünü lime lime ettiler. Ameliyat paramız yoktu. | Open Subtitles | ذات يوم يشوهون وجهها و ليس لدينا مال للجراحة التجميلية |
Son günlerinden birinde, yanında oturuyordum, bana baktı ve açıkça dedi ki: | Open Subtitles | في أحد آخر أيامها، وعندما كنت جالسة بجانبها. نظرت لي وقالت بوضوح: |
Kocası yaklaşık bir yıl önce diğer kampların birinde sıtmadan öldü | Open Subtitles | لقد مات بسبب الملاريا قبل حوالي سنة في أحد المعسكرات الأخرى |
Ve bu ufaklıkta günün birinde Dunder Mifflin kağıdı olabilir. | Open Subtitles | وهذا الجذع هنا قد يكون في أحد الأيام دندر ميفلين |
Sadece merak ediyorum. Bu pozisyonlardan birinde yapışıp kalacağını hiç düşündün mü? | Open Subtitles | أنا فقط أتسائل ألم تفكري أنه قد تعلقين في أحد هذه الأوضاع؟ |
Günün birinde, biri karşı çıkacak ve sana iyi bir ders verecek! | Open Subtitles | في يوم من الأيام أحد سوف يقف لك شخص سوف يعلمك درساً |
Southampton karşılarında, Normandiya'da İngiliz bir jeologu açığa çıkarttığımız sahillerimizin birinde. | Open Subtitles | عبر ساوثمبتون، في النورماندي، على أحد الشواطئِ، حيث إكتشفنَا الجيولوجي الإنجليزي. |
Babamın klüplerinden birinde Elois adlı bir zenci kız çalışıyordu. | Open Subtitles | في إحدى نوادي أبي ، احد النادلين زنجي واسمه اليوس |
- Hadi ama! Greenwich Village'daki yol kenarı kafelerinden birinde değilsin. Burası Broadway. | Open Subtitles | إنك لست فى إحدى مقاهى الرصيف فى قرية جرينيتش ، هذه هى برودواى |
Ne dersin, günün birinde o helikopterlerden birine binebilir miyim? | Open Subtitles | هل تعتقد إننى فى يوم من الأيام سأستقل إحدى مروحياتهم؟ |
Ve günün birinde, gelmiş geçmiş en büyük ülkenin hükümdarı olacaksın. | Open Subtitles | وستغدين ذات يوم سيّدة بلد أعظم مِنْ أيّ بلد تواجد يوماً |
Günün birinde "Morrie ile Her Salı" kitabını yazsaydı hiç şaşırmazdım. | Open Subtitles | ان قام بأحد الأيام بكتابة كتاب مثل أيام الثلاثاء مع موري |
Gizli mekânlarımdan birinde bir dinleme cihazı buldum sen bize katılmadan önce. | Open Subtitles | الذي اثق بكونه ليس مدسوساً اكتشفت وجود جهاز تنسط في احدى مخابئي |
Odanın birinde bir piyano vardı. Ben de oturmuş tuşlarıyla oynuyordum. | Open Subtitles | أحدى الغرف كان بها بيانو، كنت أجلس أمامه أعزف بأصبع واحد |
Kutuların birinde, ekstra kalça kemiği buldum... - ...ve bir başkasında, ekstra kavalkemiği. | Open Subtitles | لقد وجدتُ عظمة فخذ إضافيّة بإحدى الصناديق وعظم رَّبْلَة إضافي في صندوق آخر |
birinde Papa'yı oynuyorum diğerinde de iyileşmekte olan bir esrarkeşi. | Open Subtitles | أحدها دور الـ بابا وفي الآخر مدمن في طريقه للتعافي |
Gecenin birinde dışarıda dolaşmanın nedeni bu muydu? | Open Subtitles | ألهذا السبب كنت تتسكعي في الواحدة صباحاً؟ |
Ekipmanlarımız, şirket binalarınızdan birinde ağır bir gaz kaçağı tespit etti. | Open Subtitles | أجهزتنا تُظهر تسريباً حاداً في الغاز.. في واحدٍ من المبانِ لديكم. |
Geçmişime gelince, dünyanın en harika şehirlerinden birinde sevgi dolu ve yetenekli sanatçıların olduğu bir ailede büyüyecek kadar şanslıydım. | TED | كخلفية، لقد كنت محظوظاً كفاية لأكبر في عائلة من الفنانين الموهوبين و المحبوبين في واحدة من المدن الكبرى في العالم. |
birinde, onun çocuğuna hamileyim diyordum. | TED | أجد نفسي في إحداها أقول له أني حامل بطفله. |
birinde aktivite sağlamakta zorlanıyorum zaten. | Open Subtitles | أنا أجد صعوبة في ممارسة النشاط الجنسي بواحدة. |
birinde çok çabuk yığılmanın başladığını görebilirsiniz. | TED | تستطيع أن ترى أن في أحدهما أن الأشياء تتكل سريعًا. |