Bu birinin bana söylediği en güzel şeydi. | Open Subtitles | وهذا أجمل كلام قد قاله لي أحدهم على الإطلاق |
birinin bana kahve getirmesinden nefret ederim ben de. | Open Subtitles | شكرًا ، أكرهـ عندما يجلب لي أحدهم كوبًا من القهوة |
Bu şu ana kadar birinin bana söylediği en çılgın şey. | Open Subtitles | حسناً ,هذا أكثر شيء جنوني قاله شخص لي على الأطلاق |
Bu şu ana kadar birinin bana söylediği en çılgın şey. | Open Subtitles | حسناً ,هذا أكثر شيء جنوني قاله شخص لي على الأطلاق |
Sana başka birinin bana verdiği bir tavsiyede bulunayım. | Open Subtitles | دعاني أقدّم لكم بعض النصائح التي قدّمها لي شخص ما. |
Bu birinin bana şimdiye kadar yaptığı en iyi şey. | Open Subtitles | أتعلمي , إن هذا أجمل شئٍ .فعله لي أحد ما قط |
Çünkü önceden bana, sana James Bond'u anımsattığımı söylemiştin ve bunun da, şimdiye kadar birinin bana dediği en güzel şey olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | -لإنك عندما أخبرتيني أني أذكرك -ب"جيمس بوند" و أنا كنت أقول أنه أفضل شيء -قاله أحد لي |
Uçaktan indiğimizden beri birinin bana söylediği en nazik ve anlayışlı şey buydu. | Open Subtitles | هذا أكثر الأمور لطفاً ومراعاة قاله لي أي شخص منذ نزلنا من الطائرة |
Dövüşçülerimden birinin bana Kölecilerin Ayı'ndan bahsettiğindeki heyecanımı hayal et. | Open Subtitles | لذا تخيلي إثارتي حيتما أخبرني أحد مصارعيّ بشأن قمر العبيد |
Ama ben birinin bana ateş ettiğini sandım. | Open Subtitles | لكننى ظننت أن احدهم يطلق النيران على ، واتعلمين يا ريتش |
birinin bana böyle nezaket göstemesi için ruhumu bile satardım. | Open Subtitles | كنتُ مستعدة لبيع روحي كي يظهر لي أحدهم بعض اللطف كهذا |
Bu birinin bana söylediği en aşağılayıcı şey. | Open Subtitles | هذا أكثر الأقوال إهانة التي قالها لي أحدهم |
Bu gece, birinin bana verebileceği en güzel hediyeydi. | Open Subtitles | الليله أفضل هديه قدمها لي أحدهم. |
Bu herhangi birinin bana tüm gün söylediği en güzel şeydi. | Open Subtitles | هذا ألطف شيء قاله لي أحدهم طوال اليوم |
Bu hayatımda birinin bana yaptığı en romantik şey. | Open Subtitles | هذا أكثر شيء رومانسية فعله شخص لي |
Bu şimdiye kadar birinin bana söylediği en kötü şeydi. | Open Subtitles | هذا اسوأ شي قاله شخص لي |
Oh! Bu birinin bana söylediği en güzel şey. | Open Subtitles | هذا ألطف شيء يقوله أي شخص لي. |
Şimdiye kadar birinin bana söylediği en hoş şeydi bu. | Open Subtitles | -هذا أجمل شيء قاله لي شخص |
Bir gün birinin bana gelip: "Bayan Matei oğlunuz - " diye bir haber getirmesi düşüncesinden bile hep korktum. | Open Subtitles | طوال حياتي عشت مع فكرة أنّ في يومٍ ما سيقول لي شخص ما "إبنكِ ، سيدة (ماتي)..." |
birinin bana güzel olduğumu söylediği son geceydi. | Open Subtitles | كانت هذه آخر مرة قال لي أحد أنني جميلة |
Bu, birinin bana söylediği en güzel şeydi. | Open Subtitles | هذا ألطف شيء قاله لي أحد في اي وقت مضى |
Bu birinin bana yaptığı en bencil olmayan şeydi. | Open Subtitles | هذا أكثر شئ أناني قام به أحد لي. |
- İyi, birinin bana bir şey vermesi- | Open Subtitles | -إذاً، فليحضر أحد لي محققاً للوفيات |
Bu birinin bana söylediği en güzel şey olabilir. | Open Subtitles | هذا قد يكون ألطف شيء قد قاله لي أي شخص |
Yakın zamanda birinin bana söylediği gibi, karanlık bir kere içine girince bir daha hiç çıkmaz. | Open Subtitles | أخبرني أحد مؤخّرًا أنّك حالما تسمحين للظلمة بدخولك، فلن تبارحك أبدًا. |
Tam da birinin bana gerçekten inandığını sandığımda. | Open Subtitles | فقط عندما اعتقدت أن احدهم حقاً في وثق بي |