ويكيبيديا

    "biriyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أحد
        
    • أحدهم
        
    • شخصاً
        
    • أحداً
        
    • بشخص
        
    • احد
        
    • شخصٍ
        
    • إحدى
        
    • بأحد
        
    • لشخص
        
    • احدهم
        
    • رجلاً
        
    • شاب
        
    • لأحد
        
    • برجل
        
    Bizim bir grup olarak başka biriyle eşit hakları hak etmediğimizi nasıl söyleyebiliyorlardı? TED كيف يستطيعون أن يقولوا أننا كمجموعة لا نستحق حقوقا متساوية كأي أحد آخر؟
    Hem kendileriyle ilgilenip sorular soran biriyle karşılaşmaları onlar için bir maceradır. Open Subtitles إن أبدى أحد أي سوء أدب, فسيُعتبر فسقاً كبيراً وسيخبرن الأخوات الأُخريات
    Akşam biriyle görüşmem lâzım. Lyi bir fikir mi bilmiyorum. Peki. Open Subtitles يجب أن أرى أحدهم في المساء لا أعتقد أنها فكرة سديدة
    Orta Doğu'daki bazı kadınlar, kendilerini kariyerinde destekleyen biriyle evlenecek kadar şanslıdır. TED بعض النساء في الشرق الأوسط محظوظات لأنهن تزوجن شخصاً داعماً لمسيرتهن المهنية.
    Daha önce hiç kredi kartlarını alfabetik sıraya koyan biriyle tanışmamıştım. Open Subtitles لم أقابل أحداً من قبل يرتب بطاقاته الإئتمانية حسب الحروف الأبجدية.
    Birkaç ay sonra biriyle tanıştım olan oldu, öyle değil mi? Open Subtitles التقيت بشخص بعد بشهرين والماضي أصبح من الماضي، أليس كذلك ؟
    Tanrım, Amerika'nın 200. yılında dünyada olmayan biriyle seks yaptım. Open Subtitles مارست الجنس مع احد لم يكن حيا اثناء الذكرى المئوية
    Moskova'ya futbol maçı için gelmiş biriyle tanıştım İtalyanlardan birini görmüş. Open Subtitles إننى أعرف أحد جاء إلى موسكو من أجل لعبة كرة القدم
    Hayatımda ne yalnız kaldım, ne de biriyle birlikte oldum. Open Subtitles لم أكن قط وحيدة، ولا منعزلة، ولا مع أحد آخر
    Peki ben şu UFO çılgınlarından biriyle konuşmak isteseydim nereye gitmem gerekirdi ? Open Subtitles إنْ أردتُ التحدّث مع أحد مجانين الأطباق الطائرة الذين ذكرتَهم، فأين عساي أذهب؟
    Korumalardan biriyle ilgilenmeni istiyorum... ben de yapının tepesine çıkıp... sniper'ı halledeceğim. Open Subtitles لابد أن تقتل أحد الحراس حتى أتمكن من الصعود إلى أعلى المبنى
    - Çörek işimizi bu kadar isteyen biriyle daha önce hiç karşılaşmamıştık. Open Subtitles لا أعتقد أننا رأينا أحد لذلك يجب ان نخرج واحدة من هم
    Bu tanıma uygun biriyle tanıştığımı hatırlamıyorum. düşüneyim belki hatırlarım. Open Subtitles لا أتذكر إنى قابلت أحدهم يطابق تلك الأوصاف كنت سأتذكر
    Görüyorsun ya, biriyle tanıştım. Ve sanırım bu aradığım kişi olabilir. Open Subtitles انظر لقد قابلتُ أحدهم و أعتقد أنه ربما يكون الشخص المناسب
    biriyle tanışmak istiyor ama o kişinin kim olduğunu bilmiyor. Open Subtitles يريد أن يقابل شخصاً آخر ولكن لا يعلم من يكون
    Senin gibi biriyle hiç tanışmadığıma inanıyorum Gaul'lu Varinia... ve seni seviyorum. Open Subtitles انا مؤمن بانني لم اقابل شخصاً مثلك من قبل, فارينا وانني اُحبك
    Yeni biriyle görüşmeden önce genellikle bir yer sarsıntısı olması gerekiyor. Open Subtitles عادةً قبل أن تقابل أحداً جديداً ينبغي على الارض أن تتحرك
    Senin için seçilmiş biriyle evlendiğin için bunu ben de onaylamak zorunda mıyım? Open Subtitles فقط لأنكِ تزوجتي بشخص إختاروه لكِ هل عليّ أن أمر بذلك أيضاً ؟
    Her kavgadan sonra pes edersen biriyle uzun süre beraber olamazsın. Open Subtitles إذا كنت ستستسلم بعد شجار لن تبقى مع احد اطول من
    Bu alanlar gerçek biriyle etkileşim kurduğumuzda daha meşgul bir hale geliyorlar. TED وتصبح هذه المناطق أكثر نشاطاً عندما تتفاعل بشكل مباشر مع شخصٍ ما.
    Geçmişten gelen bu patlamalardan biriyle benimle ilgili anıların ortaya çıkacak. Open Subtitles كل ما سيتطلبه إنعاش ذاكرتك تجاهي هو إحدى ذكريات الماضي هذه
    Artık herhangi biriyle dalga geçecek durumda olduğuna inanmıyorum Graves. Open Subtitles لا أعتقد أنكم فى وضع يتيح لكم الإستهزاء بأحد الآن
    Annenle ilgili herşeyi bilmiyorsun, Sence benim annen gibi biriyle olma şansım varmıydı. Open Subtitles لم تعرف أمك أبداً .. لو أن شخص مثلي لديه فرصة لشخص مثلها
    Say ki vapurda ilk gün biriyle karşılaştın. Hiç tanımadığın biri. Open Subtitles افترض انك قابلت احدهم في القارب، في يومك الاول، غريب تماما
    Harika. Cumartesi tekrar buluşacağız. Ama başka biriyle daha görüştüğünü öğrendim. Open Subtitles رائعة، سنخرج مجدداً يوم السبت لكنني اكتشفت أنها تواعد رجلاً آخر
    Hem zaten pantolonu seninkinden daha dar biriyle çıkmak ister miydin? Open Subtitles بخلاف ذلك، أ تريدين فعلا مواعدة شاب بنطاله أضيق من بنطالك؟
    Sizleri rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama şeflerden biriyle bir kaza oldu. Open Subtitles في الحقيقة أنني متأسف على انتهاك حرمتكما ولكن هناك حادث وقع لأحد الطهاة
    Bütün hayatım boyunca zengin biriyle evlenmek istedim. Open Subtitles ليس كـافياً فقط لئن نقول أنّ الحقير هوَ الحقير كلّ مـا أردتـه في حيـاتي هو الزواج برجل غني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد