Bizim bir grup olarak başka biriyle eşit hakları hak etmediğimizi nasıl söyleyebiliyorlardı? | TED | كيف يستطيعون أن يقولوا أننا كمجموعة لا نستحق حقوقا متساوية كأي أحد آخر؟ |
Hem kendileriyle ilgilenip sorular soran biriyle karşılaşmaları onlar için bir maceradır. | Open Subtitles | إن أبدى أحد أي سوء أدب, فسيُعتبر فسقاً كبيراً وسيخبرن الأخوات الأُخريات |
Akşam biriyle görüşmem lâzım. Lyi bir fikir mi bilmiyorum. Peki. | Open Subtitles | يجب أن أرى أحدهم في المساء لا أعتقد أنها فكرة سديدة |
Orta Doğu'daki bazı kadınlar, kendilerini kariyerinde destekleyen biriyle evlenecek kadar şanslıdır. | TED | بعض النساء في الشرق الأوسط محظوظات لأنهن تزوجن شخصاً داعماً لمسيرتهن المهنية. |
Daha önce hiç kredi kartlarını alfabetik sıraya koyan biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل أحداً من قبل يرتب بطاقاته الإئتمانية حسب الحروف الأبجدية. |
Birkaç ay sonra biriyle tanıştım olan oldu, öyle değil mi? | Open Subtitles | التقيت بشخص بعد بشهرين والماضي أصبح من الماضي، أليس كذلك ؟ |
Tanrım, Amerika'nın 200. yılında dünyada olmayan biriyle seks yaptım. | Open Subtitles | مارست الجنس مع احد لم يكن حيا اثناء الذكرى المئوية |
Moskova'ya futbol maçı için gelmiş biriyle tanıştım İtalyanlardan birini görmüş. | Open Subtitles | إننى أعرف أحد جاء إلى موسكو من أجل لعبة كرة القدم |
Hayatımda ne yalnız kaldım, ne de biriyle birlikte oldum. | Open Subtitles | لم أكن قط وحيدة، ولا منعزلة، ولا مع أحد آخر |
Peki ben şu UFO çılgınlarından biriyle konuşmak isteseydim nereye gitmem gerekirdi ? | Open Subtitles | إنْ أردتُ التحدّث مع أحد مجانين الأطباق الطائرة الذين ذكرتَهم، فأين عساي أذهب؟ |
Korumalardan biriyle ilgilenmeni istiyorum... ben de yapının tepesine çıkıp... sniper'ı halledeceğim. | Open Subtitles | لابد أن تقتل أحد الحراس حتى أتمكن من الصعود إلى أعلى المبنى |
- Çörek işimizi bu kadar isteyen biriyle daha önce hiç karşılaşmamıştık. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا رأينا أحد لذلك يجب ان نخرج واحدة من هم |
Bu tanıma uygun biriyle tanıştığımı hatırlamıyorum. düşüneyim belki hatırlarım. | Open Subtitles | لا أتذكر إنى قابلت أحدهم يطابق تلك الأوصاف كنت سأتذكر |
Görüyorsun ya, biriyle tanıştım. Ve sanırım bu aradığım kişi olabilir. | Open Subtitles | انظر لقد قابلتُ أحدهم و أعتقد أنه ربما يكون الشخص المناسب |
biriyle tanışmak istiyor ama o kişinin kim olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | يريد أن يقابل شخصاً آخر ولكن لا يعلم من يكون |
Senin gibi biriyle hiç tanışmadığıma inanıyorum Gaul'lu Varinia... ve seni seviyorum. | Open Subtitles | انا مؤمن بانني لم اقابل شخصاً مثلك من قبل, فارينا وانني اُحبك |
Yeni biriyle görüşmeden önce genellikle bir yer sarsıntısı olması gerekiyor. | Open Subtitles | عادةً قبل أن تقابل أحداً جديداً ينبغي على الارض أن تتحرك |
Senin için seçilmiş biriyle evlendiğin için bunu ben de onaylamak zorunda mıyım? | Open Subtitles | فقط لأنكِ تزوجتي بشخص إختاروه لكِ هل عليّ أن أمر بذلك أيضاً ؟ |
Her kavgadan sonra pes edersen biriyle uzun süre beraber olamazsın. | Open Subtitles | إذا كنت ستستسلم بعد شجار لن تبقى مع احد اطول من |
Bu alanlar gerçek biriyle etkileşim kurduğumuzda daha meşgul bir hale geliyorlar. | TED | وتصبح هذه المناطق أكثر نشاطاً عندما تتفاعل بشكل مباشر مع شخصٍ ما. |
Geçmişten gelen bu patlamalardan biriyle benimle ilgili anıların ortaya çıkacak. | Open Subtitles | كل ما سيتطلبه إنعاش ذاكرتك تجاهي هو إحدى ذكريات الماضي هذه |
Artık herhangi biriyle dalga geçecek durumda olduğuna inanmıyorum Graves. | Open Subtitles | لا أعتقد أنكم فى وضع يتيح لكم الإستهزاء بأحد الآن |
Annenle ilgili herşeyi bilmiyorsun, Sence benim annen gibi biriyle olma şansım varmıydı. | Open Subtitles | لم تعرف أمك أبداً .. لو أن شخص مثلي لديه فرصة لشخص مثلها |
Say ki vapurda ilk gün biriyle karşılaştın. Hiç tanımadığın biri. | Open Subtitles | افترض انك قابلت احدهم في القارب، في يومك الاول، غريب تماما |
Harika. Cumartesi tekrar buluşacağız. Ama başka biriyle daha görüştüğünü öğrendim. | Open Subtitles | رائعة، سنخرج مجدداً يوم السبت لكنني اكتشفت أنها تواعد رجلاً آخر |
Hem zaten pantolonu seninkinden daha dar biriyle çıkmak ister miydin? | Open Subtitles | بخلاف ذلك، أ تريدين فعلا مواعدة شاب بنطاله أضيق من بنطالك؟ |
Sizleri rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama şeflerden biriyle bir kaza oldu. | Open Subtitles | في الحقيقة أنني متأسف على انتهاك حرمتكما ولكن هناك حادث وقع لأحد الطهاة |
Bütün hayatım boyunca zengin biriyle evlenmek istedim. | Open Subtitles | ليس كـافياً فقط لئن نقول أنّ الحقير هوَ الحقير كلّ مـا أردتـه في حيـاتي هو الزواج برجل غني |