- General Sklarov komutasındaki hükumet karşıtı olan askeri birlikler, - | Open Subtitles | القوات معارضة لانتخابات الرئاسة وتم قيادته من قبل الجنرال ليو سيكلوف |
Silahlar işe yaramaz. Tüm birlikler, standart silahlar işe yaramaz. | Open Subtitles | المسدسات لا تعمل أبلغ جميع القوات بأن الأسلحة لا تعمل |
birlikler Fort Myer'dan Potomac Nehiri'ni geçip bölgeye geldiler ve geminin etrafında bir kordon oluşturdular. | Open Subtitles | وقد هرعت القوات عبر نهر بوتوماك من فورت مايرز وقد القت طوقا حول السفينة. |
Mobilize bir savaş olacaktı ve bazı birlikler işe zor tarafından başladılar. | Open Subtitles | كانت الحرب متنقلة.. حيث كانت الأمور صعبة على بعض الوحدات منذ البداية. |
Ve şimdi sizin için gelen bir öğrenci milisi değil, muvazzaf birlikler olacak. | Open Subtitles | و لن تكون ميليشيا من الطلبة هي ما ستأتي من أجلك الآن.بل قوات جيش نظامية |
Bölgede hala Beyaz birlikler var. Doktor kalacak. | Open Subtitles | في هذه الأثناء فطالما ما زال هناك وحدات بيضاء فليبقى الطبيب بتلك المنطقة |
birlikler iyi eğitilmiştir ve moralleri yüksektir. | Open Subtitles | القوات التى زرتها اليوم تتميز بروح معنويه عاليه و مدربه بشكل جيد |
Teçhizattan yoksun birlikler, birbiriyle çelişen emirler alıyorlardı. | Open Subtitles | القوات تمت تعبئتها , ثم تسريحها ثم أعادة تعبئتها مره أخرى |
birlikler durdu ve birer birer müstahkem mevzilere yerleşti. | Open Subtitles | ثم أن تلك القوات كان يتم تسكينها فى ما يشبه المعسكرات المحصنه |
birlikler, muhtemel aksaklıklar konusunda habersizdi. | Open Subtitles | لم تعلم القوات أى شئ عن جهة الوصول المحتمله |
İlerleyen birlikler politik olarak masumdu. | Open Subtitles | فى هذا الشأن كانت القوات المتقدمة بريئة سياسياً على الأقل |
birlikler ölü bir şehirden ziyade canlı bir şehri daha iyi müdafaa eder diyordu. | Open Subtitles | لقد قال وقتها : أن القوات ستقاتل بشكلاً أفضل دفاعاً عن مدينه حيه مما ستفعل دفاعاً عن مدينه مهجوره |
Tüm birlikler kendilerini saldırıya adamışlardı. | Open Subtitles | كل تلك القوات تم استدعائها للأشتراك فى العمليات القتاليه |
Gördüğünüz birlikler Kuzey Krallığından geliyorlar, ...bizim birkaç yıl önce yaptığımız gibi onlar da sınır hattını incelemek için gönderildiler. | Open Subtitles | القوات كانت من المملكة الشمالية وأُرسِلوا هنا فقط لتفقد الحدود. تماماً كما فعلنا نحن قبل عدة سنوات |
İki saate sıfır dakika. Bütün birlikler saldırıya hazır ol. | Open Subtitles | ساعتان قبل ساعة الصفر جميع الوحدات جاهزة للهجوم |
birlikler karmakarışık olmuştu. | Open Subtitles | جميع الوحدات كانت تتخبط فى قراراتها نتيجة قلة المعلومات |
Ben Çavuş Lassard, tüm birlikler Galena ve Main'e. | Open Subtitles | هذا العريفُ لاسارد، يطَلَب كُلّ الوحدات المتوفرة إلى جالينا و الرئيسية |
Karşılarında seçkin birlikler ve yedek subaylar vardı. | Open Subtitles | كانت قوات العدو تتألف من قوات خاصة يقودها طلبة الكلية الحربية |
Bu sabah, askerlerimiz ve sizler Kuzey Vadisinde bitiveren yabancı birlikler nedeniyle huzursuzluk yaşadınız. | Open Subtitles | لقد لاحظتُ أن جنودنا هذا الصباح.. وأنتم أيضاً، كنتم مرتبكين بشكل ما، بسبب وجود قوات غير معروفة شُوهدت في الوادي الشمالي |
Silahlı birlikler artık darbeci üstlerinin emri altında. | Open Subtitles | وحدات عسكرية مدرعة تحت قيادة ضباط متعاطفين مع الأنقلابات |
Efendim. kızı 718. Hangar'da bulamadık ancak tüm birlikler alarma geçti. | Open Subtitles | سيدي لم نجدها في القطاع 718 ولكن كل الكتائب تبحث |
Birliklerimiz güney ve güney doğudaki yeni mevzilerine çekiliyor. - Takviye birlikler... | Open Subtitles | اٍن قواتنا تنسحب اٍلى أماكن جديدة في الجنوب و الجنوب الشرقى |
birlikler isyan ediyor, ilerlemeyi reddediyorlar Yeni bir emre kadar ateş edin. | Open Subtitles | إنّ القوَّاتَ في حالة عصيان يرفضون التقدم. أطلقْ النار كما أمرت! |
Asıl ihtiyacımız olan şey diğer birlikler için yedek askerler. | Open Subtitles | الذي نحتاجه بشدة هو بدائل للوحدات المقاتلة الاخرى |
Siz ve atlı birlikler surlarda gedik açılmadıkça saldırmayacaksınız. | Open Subtitles | لا ترسل الإنكشاريين أو الفرسان حتى نخترق الجدران |
Yani köydeki birlikler, bardaki çarpışma, hepsi kurmacaydı. | Open Subtitles | , لذا , القوَّات في القريةِ إطلاق النار في الحانةِ كل هذا كان مُعد مسبقاً |