Kardeşinizin size anlattığı bize yardımcı olabilecek bir bilgi istiyoruz. | Open Subtitles | أردنا جميع المعلومات التي أخبرك بها شقيقك والتي قد تساعدنا |
Sonuç olarak bu teknoloji, tarihimizi tekrardan yazmamızda bize yardımcı oluyor. | TED | في نهاية المطاف، التكنولوجيا تساعدنا في إعادة كتابة تاريخنا. |
Yüzyıllardır, yerli kadınlar dokuma tezgâhlarında karmaşık desenler işleyerek hikâyeler anlatıyorlar ve umulmadık bir maharet, yeni cihaz için bize yardımcı oldu. | TED | لعدة قرون، روت نساء الشعوب الأصلية قصصا عبر نسج أنماط معقدة على النول، ومهارة غير متوقعة ساعدتنا في الجهاز الجديد. |
Hemşirenin sakinleştirici bir şeyler yapmasına, izin verirseniz bize yardımcı olabilirsiniz. | Open Subtitles | ويمكنكِ أن تساعدينا بأن تدعي الممرضة تعطيكي شيئاً ليساعدك على الهدوء |
Uyku tulumu bize yardımcı olabilir fakat endişeliyim. Oldukça yaygın görünüyor. | Open Subtitles | كيس النوم قد يُساعدنا, لكنّي أشك بذلك يبدو من نوع شائع |
Sonra bu hayvanlardan bir çeşit tekrar istediğimizde bize yardımcı oluyorlar. | TED | ومن ثم ولنوع من الاستعادة لهذه الحيوانات هي تساعدنا |
Bu kasabada bilinen bir evi arıyoruz ve sanırım bize yardımcı olabilirsiniz. | Open Subtitles | نحن كُنا نحاول إيجاد منزل معين . هُنا فى هذه البلدة . ونعتقد انه ربما يمكن ان تساعدنا |
Şimdi bize yardımcı olman için bir fırsat daha sunuyoruz. | Open Subtitles | والآن هناك مناسبة أخرى تستطيع أن تساعدنا بها |
Sizce bize yardımcı olabileceği bir şey var mı, Bayan Harper? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هناك أي شيء انه يمكن أن تساعدنا مع الآنسة هاربر؟ |
Gözetmenler konseyi, bize yardımcı olabilecek bazı bilgilere ulaşmış. | Open Subtitles | على ما يبدو أن مجلس المراقبين قد وجدوا بعض المعلومات والتي من الممكن أن تساعدنا |
Belki, bazı büyülü yaratıkları bize yardımcı olmak için bulabilirsiniz | Open Subtitles | ربما نجعل المخلوقات السحرية الأخرى تساعدنا |
Onlar hakkında bir takım bilgiler elde etmek üzere görevlendirildim. bize yardımcı olmanız memnuniyet verici olur. | Open Subtitles | عندى تعليمات بأن احصل على بعض المعلومات عنهم.وسنكون شاكرين لو ساعدتنا |
bize yardımcı olursan bizim de sana yardımcı olacağımızı anlamalısın. | Open Subtitles | عليكِ أن تدركي أنكِ إذا ساعدتنا سنساعدكِ نحن أيضًا |
Tamam, peki. İnanıyoruz. Ama bize yardımcı olmalısın. | Open Subtitles | حسناً ، جيد ، نحن نصدقك ولكن يجب عليكِ ان تساعدينا |
Sezdiğin bir şeyler ya da ufacık bir ipucu bile bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ربما لديكِ لمحة صغيرة، وهذا قد يُساعدنا. |
O uçağa binmene izin vermeyi istiyorum ama öncelikle bize yardımcı olman lazım! | Open Subtitles | والسماح لكِ بالصعود على متن تلك الطائرة، لكن عليكِ مُساعدتنا بدورك. |
Hayatım, bence dans eğitimi bu yarışmada bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | اعتقد ان قليل من تعليم الرقص سيساعدنا اكثر في المنافسة. |
Şurada oturan arkadaşın bize yardımcı olabilecek adamın sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والآن، صديقك هنا يقول إنك الرجل المنشود لمساعدتنا في فعل ذلك |
Tamam bak biliyorum bu biraz hassas bir konu... ama sanırım bize yardımcı olacak birini işe almanın zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً , اسمعي , أعلم بأن هذا الموضوع حساس ولكن ربما كان الوقت لنستأجر شخصاً ما ليساعدنا |
Ve ben bunu çok konforlu bir ışıklandırma olarak görüyorum, rahatlamamızda ve düşünmemizde bize yardımcı oluyor. Aynı zamanda şöyle birşey de olabilir: | TED | وأرى أن هذا هو النوع من الضوء مريح جدا فهو يساعدنا على الاسترخاء والتفكير. كما يمكن أن يكون شيئا من هذا القبيل : |
Semboller, geçmişi anlamamızda bize yardımcı olabilecek bir dildir. | Open Subtitles | الرموز عباره عن لغه لديها القدره على مساعدتنا فى فهم ماضينا |
Şampiyonada bize yardımcı olmak için hala zamanın var. | Open Subtitles | لازال لديك الوقت لتساعدنا للفوز بالبطولة |
Bay Rawls, bize yardımcı olabilecek Bir şeyler bilip bilmediğinizi iyice düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تفكر وتنظر إذا كنت تستطيع مساعدتنا لم يدعوني أذهب لجنازة ابني |
Bu koşullar altında bize yardımcı olma nezaketini gösterirseniz eğer, müteşekkir oluruz. | Open Subtitles | سنكون ممنونين لو استطعت مد يد العون لنا في هذه الظروف |
Şimdi size söylediği ve bize yardımcı olacak her şeyi öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أحتاج أن أعلم كلّ شيءٍ أخبركما به، أيّ شيء بإمكانه مساعدتنا. |
- O artık bize yardımcı olamaz. - O olabilir sadece bir tanesidir. | Open Subtitles | . لا يمكنه أن يساعدنا بعد الآن . إنه الوحيد الذي يمكنه ذلك |