Ölümsüzler dağılıp gitti. Bizim zamanımız geçti artık. | Open Subtitles | لقدْ تفرّق الخالدون في بقاع الأرض, زمننا إنتهى |
Artık Bizim zamanımız geldi kardeşim. | Open Subtitles | هذا هو زمننا, أخى |
Hayır değiller ayrıca bu Bizim zamanımız bile değil! | Open Subtitles | -كلا، ليسوا كذلك، وهذا ليس حتى زمننا |
Eğer ben buradaysam, siz de buradaysanız, bu "bizim" zamanımız olmaz mı? | Open Subtitles | لو أنا هُنا وأنتَ هُنا، ألّا يجعلُ ذلك من وقتنا جميعًا؟ |
Dostlarım, bizler azmin kardeşleriyiz ve Bizim zamanımız geldi. | Open Subtitles | أصدقائي، نحن إخوّة فولاذ. وقد جاء وقتنا. |
Bizim zamanımız geçti. Buna "ilerleme" diyorlar. | Open Subtitles | لقد ولى زمننا يطلقون عليه "إحراز تقدم" |
Bu Bizim zamanımız. | Open Subtitles | هذا هوا زمننا. |
Bizim zamanımız. | Open Subtitles | زمننا |
Senin ve benim yaşadıklarımız harikaydı ve sana hâlâ büyük bir sevgi duysam da Bizim zamanımız geçti. | Open Subtitles | الذي أنا وأنت لدينا أشياء رائعة ولدي صفقة حُب رائعة لك، انتهى وقتنا |
Yani Bizim zamanımız, bu zamanlar değil. Bu zaman siyahlar için berbat. | Open Subtitles | أعنى وقتنا و ليس هذا الوقت إنه وقت مروع للزنوج |
Bu Bizim zamanımız olması gerekiyordu sen ise maçı lensliyorsun. | Open Subtitles | يفترض أن يكون هذا وقتنا الخاصّ وأنت تشاهد مباراة |
Bizim zamanımız olmayacaksa benim zaman olacak yani. | Open Subtitles | لذا إن لم نستطع الحصول على وقتنا الخاص يجب أن أحصل على وقتي الخاص. |