ويكيبيديا

    "boston'daki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في بوسطن
        
    • فى بوسطن
        
    • بوستن
        
    • خارج بوسطن
        
    Boston'daki tren hattının üzerine dikkatli bakın. TED لاحظوا هذه الصورة أعلى الخط البرتقالي في بوسطن
    Boston'daki bu toplantı üç şeye yol açtı. TED وقد خلص ذلك الاجتماع في بوسطن إلى 3 أشياء.
    Bunu Boston'daki bir okulda yaptım, yaklaşık 70 tane yedinci sınıf çocukları ile -- 12 yaşındalar. TED حسناً , لقد قمت بهذا في مدرسة في بوسطن مع 70 طالب من الصف السابع أبناء 12 عاماً
    Boston'daki o okul sonrası programında, o çocuklar gerçekten cinsellik hakkında ve pornografi hakkında konuşmak istediler. TED لهذا في برنامج بعد المدرسة في بوسطن هؤلاء الأطفال احتاجوا فعلًا للتحدث حول الجنس، واحتاجوا فعلًا للتحدث حول الإباحية.
    Belki Boston'daki açılışımızın yaklaşmasının yarattığı gerginlik nedeniyle diyetini bozmuştur. Open Subtitles لعل التوتر للإفتتاح القادم فى بوسطن قد سبب له خداعاً فى نظام غذائه
    Boston'daki halini hatırlıyorum. Hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرك بينما كُنتى في بوسطن, هل تتذكرين؟
    O ölünce... ev yasal olarak Boston'daki uzak bir akrabanın eline geçti. Open Subtitles و بعد موتها عبر البيت قانونيا إلى أيدي احد الاقارب البعاد في بوسطن
    Herkesi, Boston'daki sağlık personelini, kızın komşularını karantinaya aldım. Open Subtitles لا نحن نعزل الجميع وضعت في الحجر الصحي الجهاز الطبي في بوسطن
    Boston'daki yargıçla konuştum, şartlı tahliyeyi kabul edecek. Open Subtitles لقد تكلمت مع القاضي في بوسطن و سيوافق علي اطلاق السراح المشروط
    Boston'daki bir konseri iptal edip, onun yerine buraya geldim. Open Subtitles لقد ألغيتُ حفلة في بوسطن و جئتُ إلى هنا بدلاً من ذلك
    Bir süre için değil, ama Boston'daki okulda okunması gerekenlerin arasındaydı. Open Subtitles لَيسَ لفترة لَكنَّه يطلّبَ للقراءة في مدرستِي في بوسطن
    Bayanlar baylar, son durağımız babanızın yaşadığı Boston'daki Logan Airport Havalimanı. Open Subtitles السيدات والسادة سوف نصل لمكاننا النهائي في مطار لوغان في بوسطن حيث يعيش والدك
    Tommy'nin Boston'daki iç işlerinde gizli bir dosyası var. Open Subtitles تومي لديه ورقة إستدعاء مختومه من الشؤون الداخلية في بوسطن
    Boston'daki tüm üniversitelere mal satanı yakalamaya çalışıyorduk. Open Subtitles كنا نحاول القبض على الرجل الذي يورد الى جميع الكليات في بوسطن
    - Eğer mazereti doğrulanırsa Boston'daki bütün sübyancılarla her şeye baştan başlamam gerekecek. Open Subtitles و اذا تأكدت حجة غيابه ساعود الى المربع رقم 1 مع كل شاذ جنسيا معروف في بوسطن جين
    Telefonun otobandaydı, sen Boston'daki Baxter Parkı'ndaydın. Open Subtitles هاتفك كان في الطريق و لكن انتي في بوسطن في منتزه باكستر لقد كنت نائمة في المقعد الخلفي
    Topuz, Boston'daki Green Dragon Tavern'da. Open Subtitles إنّ المطرقة تخفي في حانة التنين الخضراء في بوسطن.
    Zamanı geldi. Boston'daki günlerinin sayılı olduğunu söyledin. Open Subtitles جوش فعل بك ذلك ؟ حان الوقت أنت قلت بنفسك أن أيامك في بوسطن معدودة
    Boston'daki en büyük hukuk firmalarından birini tutuyorum... kesinlikle en pahalılarından birini... Open Subtitles انا استأجر اكبر مكتب قانونى فى بوسطن وبالتأكيد من اعلاهم تكلفة ويتم ايقافى
    Boston'daki bu olay çaydan bile daha önemli bir şeydi. Open Subtitles فى بوسطن ، كان هذا بشأن شيء أكثر أهمية من الشاي
    Teknik kurulumlarının kilit bir noktası, Boston'daki çeşitli evlerde tavan arasına atılmış yarım mil uzunluğunda bir kabloydu. TED مفتاح التقنية الاساسي لهذه التقنية كان يكمن في سلك طوله نصف ميل, والذي أُلقي به عبر اسطح لعدة منازل في بوستن.
    Boston'daki aile mezarlığında gömülmesini izlerken bile ağlamadım. Open Subtitles لم أبك حتى عندما وقفت أشاهدهم وهم ينزلونه إلى الأرض في مقبرة عائلته خارج بوسطن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد