Belli seviyelerdeki atomaltı titreşim, p-brane'i sökebilir ve boyutlar arası yolculuğu mümkün kılar. | Open Subtitles | ان مستوى معين من الاهتزاز الذري يمكنه شق الغشاء ليسمح بالسفر بين الأبعاد |
Android'e göre kullananın, boyutlar arası uzay- zaman cepçiklerine ulaşmasını sağlıyor. | Open Subtitles | أنه المفتاح الي يسمح للدخول إلى الزمن الفضائي ما بين الأبعاد |
Sizi bilmem ama ben her zaman solucan deliğini ya da boyutlar arası giriş kapısını bulmuş gibi hissederim. | TED | الآن، لا أدري عنكم و لكنني دائما أشعر أنني وجدت هذا الثقب أو هذا المدخل بين الأبعاد |
Bir süredir bir boyutlar arası geçidin prototipiyle uğraşıyordum. | Open Subtitles | لقد تم ترقيع مع النموذج بوابة عبر الأبعاد. |
Bir kez buraya geldi mi, boyutlar arası fiziksel etkileşime giremeyeceğini biliyordu. | Open Subtitles | لن يمكنه التفاعل جسديا بين الأبعاد عندما يصل هنا |
P- brane'ler, boyutlar arası sallanmalar, Carter'ın uçan espresso makinesi? | Open Subtitles | الغشاء يهتز بين الأبعاد آلة كارتر للإسبرسو طائرة |
Leonardo cidden, iyiliğiniz için siz kardeşlerin boyutlar arası gezme işini bırakmanız lazım. | Open Subtitles | ليوناردو جدياً ، ولمصلحتكم يجب عليكم التوقف عن التنقل بين الأبعاد ، يا أخوتي |
HKM'ye boyutlar arası bir yaralanmayı açıklamak mı? | Open Subtitles | وكشف ما بين الأبعاد إصابة لمركز السيطرة على الأمراض؟ |
Sanırım boyutlar arası yolculuğun sırrını çözdün. | Open Subtitles | أظن إنّك أكتشفت طريقة السفر بين الأبعاد. |
Yarattığım bir android ile birlikte boyutlar arası bir geçit yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم ببناء بوابة بين الأبعاد مع أندرويد قمت بتصميمه |
Yarattığım bir andorid ile birlikte boyutlar arası bir geçit yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أبني بوابة بين الأبعاد مع الأندرويد الذي صممته |
Şahit olduğunuz şey, daha önce hiç görmediğiniz, boyutlar arası seyahat amaçlı bir teknolojik denemeydi. | Open Subtitles | ما شهدته كان اختبار تكنولوجيا أنك لم تشاهد من قبل، قادر واحد من السفر بين الأبعاد. |
boyutlar arası bir geçit var. Öteki tarafta ne var biliyor musun? | Open Subtitles | بوابة بين الأبعاد أتعلمين ما يوجد على الجانب الآخر؟ |
ve ancak o zaman boşlukları dolduran ve solucan deliğine, boyutlar arası giriş kapısının kestirme yoluna imkan tanıyan bazı yerel otobüs güzergahlarını keşfetmeye başlarsınız. | TED | حينها فقط ستكتشف بعض المسارات للحافلات المحلية التي ستأخذ بملأ الفراغات مما سيسمح لك بانشاء تلك تراكيب تلك الثقوب أو الممرات بين الأبعاد |
Bu, boyutlar arası bir geçidin uzaktan kumandası. | Open Subtitles | هذا جهاز تحكم لبوابة بين الأبعاد |
Ama gücünün kaynağı, boyutlar arası hareket etmek içindir. | Open Subtitles | ولكنه إعتاد التحرك بين الأبعاد |
Ben burada kalıp boyutlar arası geçit üzerinde çalışacağım. | Open Subtitles | سأبقى هنا والعمل على العبارة عبر الأبعاد. |
Ufak düzenlemelerle ve pozitif düşünceyle yakında boyutlar arası geçit açan bir alet olacak. | Open Subtitles | ولكن مع تغيير القليل من الأسلاك والكثير من التفكير الإيجابي قريباً سيصبح لدينا عصا لفتح بوابة عبر الأبعاد |
Bu boyutlar arası bir geçit açan alet değil. | Open Subtitles | هذه ليست عصا لفتح بوابة عبر الأبعاد هذا |
Eğer boyutlar arası bir yırtık engelleyemiyorsa seninle irtibata geçmemi sence birkaç bin kilometre engelleyebilir mi? | Open Subtitles | اذا كان شق زمني متعدد لم يمنعني من الإتصال بكي أتظنين أن بضعة آلاف كيلومترات ستحول دون ذلك؟ |
Bir kaçağı adaletten saklıyorsunuz. Dünyamız boyutlar arası yolculuğu kesin bir şekilde yasaklamıştır. | Open Subtitles | تأوون هاربا من العدالة، عالمنا يضع حظرا مشددا على السفر البعدي |