Bu beden yok olunca, anılarım, bilincim yeni bir bedene aktarılacak. | Open Subtitles | عندما يدمر هذا الجسد فإن ذاكرتى ووعيى ينتقل إلى جسد جديد |
Bu beden öldüğünde, benliğim başka bir bedene aktarılacak. | Open Subtitles | عندما يموت هذا الجسد , ادراكي ينتقل الي شخص اخر |
Bu beden öldüğünde, benliğim başka bir bedene aktarılacak. | Open Subtitles | عندما يموت هذا الجسد فان ذكرياتي تنتقل الي شخص اخر |
Bu beden farklı biliyorum, ama seni temin ederim, Thalan, bu benim. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذا الجسم مختلف لكن أؤكد لك أنني زوجتك |
Benim olan Bu beden hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | فما رأيك هذه الهيئة من الألغام؟ |
Bu beden ilk kez Red Valley, New Mexico'da 1999 yılında görüldü. Şimdikinden farklı bir görünümü vardı. | Open Subtitles | هذا الجسد ظهر فى الوادى الأحمر بالمكسيك عام 1999 وكان لديه منظر مختلف حينها.. |
Bu beden ölümden doğdu, tüm yapabileceği ölmektir. | Open Subtitles | هذا الجسد ولد من الموت كل مايمكنه فعله هو الموت |
Bu beden sonsuza dek bende kalmayacak ama onu kaybedinceye dek hışırını çıkarmaya niyetliyim. | Open Subtitles | الأن .. لن اكون بداخل هذا الجسد المريض للأبد لكن حتى ذلك الحين هذا الجسد سوف يكون لي |
Beni geri getirmek için kullandığın büyü.... ...beni Bu beden içinde ölmeden önceki halime getirdi. | Open Subtitles | التعويذة التي استخدمتها أحيتني لماهيّتي الخالية حين مُتّ في هذا الجسد. |
Sonuçta Bu beden yakında işime yaramayacak. | Open Subtitles | بالنهاية، لن أحتاج إلى هذا الجسد قريبًا. |
"Hayır. Bu beden bozuk. Bana daha fazla hizmet edemez." | TED | " لا . هذا الجسد محطم. لم يعد قادراً على خدمتي." |
Bu beden senin önceliğindir ve sana aittir. | Open Subtitles | هذا الجسد هو أول وآخر حيازة لك |
Bu beden yok olduğunda, hafızam, bilincim yeni bir bedene transfer olacak. | Open Subtitles | عندما يدمر هذا الجسد ذاكرتي , ادراكي... تنتقل الي شخص اخر. |
Bu beden belirli bir insana benzetilerek yaratıldı. | Open Subtitles | ـ هذا الجسد كان يستخدم لجسد بشرى سابق.. |
Bu beden yüksek oranda, işlenmiş tantal ve niyomyub elemenleri ihtiva ediyor. | Open Subtitles | يحوي هذا الجسد على نسبة عالية من "التنتاليوم" و "النيوبيوم" المعالَج |
Tanrım, Bu beden içebiliyor! | Open Subtitles | يا الهي هذا الجسد يقدر ان يشرب |
Tamamız. - Bu beden inanılmaz. | Open Subtitles | نجحنا بالتسلل، هذا الجسد مذهل. |
Bu beden gölgeden başka bir şey değil yeniden doğmamış, yeniden canlandırılmış bunu yapan Tanrı değil insanın bedenini yeniden yapabiliyorlar ama ruhunu değil. | Open Subtitles | ما هذا الجسم سوى ظلّ لم يولد من جديد، و إنّما أعيد تحريكه و ليس على يد الرب، بل على يد كائنات قادرة على إعادة تكوين الجسد البشري لكن ليس روحه |
Bu beden ticarete açıldı. | Open Subtitles | هذا الجسم مفتوح للعـمـل |
Bu beden benim değil. | Open Subtitles | هذا الجسم ليس لي |
Bu beden benim yeni muhafazam. | Open Subtitles | هذه الهيئة هي وعائي الجديد. |
Bu beden senin şimdi sahip olduğun, yani 1950 yılındaki. | Open Subtitles | هذا هو الجسد الذي تتواجدين فيه الآن في العام 1950 |