bu canavarı vurmak için bir yer arasaydım şuradaki çatıyı seçerdim | Open Subtitles | لو حصلت لي فرصة القضاء على هذا الوحش, فسأختار ذلك السطح |
Saygısızlık etmek istemem Müsteşar Bey ama bu canavarı siz yarattınız. | Open Subtitles | مع كامل أحترامي سيادة المستشار لكنك أنتَ من خلقت هذا الوحش |
Biz işçilik bölümünün kirli dolandırıcılığından bahsediyoruz, ve sen orada oturmuş bu canavarı yaratmış, bu suçlu aktiviteyi hazırlamış... | Open Subtitles | أننا نتحدث عن خيار مشترك ضار في مجال العمل، وأنت تجلس هناك، سيّدي، الذي خلقت هذا الوحش بمفردك، |
bu canavarı sokağa çıkarman için yalancı şahitlik yapacağım. | Open Subtitles | تريد أن أحنث بما قلته كي تطلق سراح ذلك الوحش |
Sizin için bu canavarı yakalarım ama kolay olmayacak. | Open Subtitles | سأُمسكُ بهذا الوحش ولكن ذلك لن يكون سهلاً |
Cehennem ile gece dünyaya getirecek bu canavarı. | Open Subtitles | . الظلام و الجحيم . ويطلع هذا الوحش السائر الى مطلع النهار |
Düşünün, eğer siz taşkafa pısırıklar anne-babanızı dinleseydiniz, bu canavarı sürmek yerine eVde yatıyor olacaktınız. | Open Subtitles | إستمع إلى أبويك ستكون في السرير، بدلا من ركوب هذا الوحش |
Bu yüzden yapmamız gereken bu canavarı yaratan hukuksal sistemin köklerine bakmak ve onları kimin sorumlu tutabileceğini düşünmektir.. | Open Subtitles | للصيغة القانونية التي خلقت هذا الوحش والذي نريد أن نفكر من يمكنه محاسبتهم. انهم ليسوا نحوتا بالحجر. |
bu canavarı görmenizi istedim, hiç kimsenin saçmalığını çekmeyeceğimi bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أردتكُم جميعاً أن تروا هذا الوحش لأجعلكُم تعرفون أني لَن أتقبَّل التفاهات من أي أحَد |
bu canavarı ailene yaptığı o kadar şeyden sonra nasıl korursun? | Open Subtitles | كيف تحمين هذا الوحش بعد الذي فعله بعائلتك؟ |
Polis bu canavarı sokaktan temizlediği için mutluydu. | Open Subtitles | الشرطة كانوا فرحين لإبعاد هذا الوحش عن الشوارع |
- Eğer yüzlerce savaşcı durduramadıysa bu canavarı bizim şansımız olabilir mi? | Open Subtitles | لو أن المِئات من الرجال لم يقوموا بوقف هذا الوحش إذن أى فرصة سوف تكون لدينا ؟ |
Evet, Meksika Balık ve Kumar Komisyonu'na göre bu canavarı tatmin etmenin tek yolu güzel bir bakire kurban etmek. | Open Subtitles | .. نعم، إدارة السواحل المكسيكية أكّدوا لي أن الطريقة الوحيدة .. للنجاة من هذا الوحش هي تقديم عذراء جميلة له .. |
Doktor, bu canavarı öldürmenin yolunu bulmanız gerekiyor. | Open Subtitles | ايها الدكتور , يجب ان تجدي وسيلة لقتل هذا الوحش |
Ama unutma, bu canavarı yenebilmek için taşların gücü yeterli değil. | Open Subtitles | ولكن تذكر, سيتطلب الأمر طاقتهم فقط لهزيمة هذا الوحش |
Hiç kimsenin bu canavarı yakalayamadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنّه لم يستطع أحد القبض على هذا الوحش. |
bu canavarı salıverdin ve onu kontrol edebileceğini düşündün. | Open Subtitles | أنت أطلقت عنان هذا الوحش هل اعتقدت أنك تستطيع التحكم به؟ |
Ruhunu bana teslim et. Yoksa bu canavarı serbest bırakırım. | Open Subtitles | , سلم روحك لي . او في حال اخر سوف اطلق سراح هذا الوحش |
Tamam, siz bu canavarı arkaya koyun, ben beş dakikaya kalmaz hazır ederim. | Open Subtitles | حسنا، إجلبوا ذلك الوحش إلى الخلف و سأقوم بتجهيزه في أقل من خمسة دقائق |
Jonathan ve ben gidip bu canavarı bulmalı ve tamamen yok etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نذهب أنا و (جوناثان) للعثور على ذلك الوحش وندمّره تماماً |
Bütün şehir ayaklanmıştı benim peşime düşmüştüler bu canavarı ne uğruna olursa olsun yakalayacaklardı siz de ilk kibriti çaktınız. | Open Subtitles | المدينة كانت متجمهرة كانوا يلاحقونى أرادوا الايقاع بهذا الوحش بغض النظر عن أى شئ |