ويكيبيديا

    "bu durumu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هذا الوضع
        
    • هذه الحالة
        
    • هذا الموقف
        
    • هذه الوضعية
        
    • وهذا ما يبرر
        
    • هذا يجعل الأمر
        
    • تغيير ذلك
        
    • الواقع فلماذا لا
        
    bu durumu nasıl halledeceğime karar verebilmek için beynimi yiyordum. Open Subtitles لقد كانت تؤلم عقلي محاوله معرفة كيفية معالجة هذا الوضع
    bu durumu kötüleştirecek tek şey burada iki cesetle tıkılıp kalmam olur. Open Subtitles شيء واحد يجعل هذا الوضع أسوأ هو إن علقت هنا مع جثتين
    Ancak aramızda bir ticarî anlaşma bu durumu değiştirebilir. Open Subtitles ولكن فقط الاتفاق التجاري بيننا يمكن ان يغير هذا الوضع
    Ve bu ve benzeri pek çok ölçüm yöntemini kullanarak bulduğumuz şey şu ki, aslında elimizdeki bilim, bu durumu çok erkenden teşhis edebiliyor. TED وباستخدام هذه الأنواع من الأدوات, وأخرى كثيرة, ما وجدناه كان أن العلم يستطيع, في الحقيقة, التعرف على هذه الحالة مبكرا.
    - Bu durum onun menfaatine. - bu durumu değiştirmeye niyetliyim. Open Subtitles . و هذه الحالة فى مصالحته . حسناً ، أنا أنوى تغير حالتة
    Biz bu durumu kesin çözüme ulaştırmak istiyoruz. Open Subtitles نريد ان نحل هذا الموقف بشكل نظيف وقانونى
    Ve iyi biri olduğum için, bu durumu düzeltmeliyim. Open Subtitles وكي أشعر بنفسي كشخص أفضل عليّ إصلاح هذا الوضع
    Biz de tam bu durumu düzeltmek için senin küçük dükkanına gidiyorduk. Open Subtitles نحن كنا ذاهبات لمحلك الصغير لاصلاح هذا الوضع
    bu durumu bitirmek için elimizde yeteri kadar insan yok. Open Subtitles ليس لدينا أشخاص كفاية لكى نكمل هذا الوضع الراهن
    Ama şimdi, bu durumu düzeltebilecek, harika bir dostum öyle mi? Open Subtitles ولكنني الآن أصبحت صديقة جيدة أنا الوحيدة التي تستطيع إصلاح هذا الوضع لكِ؟
    Tatlım, onunla bir daha iletişim kurmamanı tavsiye ederim, bu durumu atlatana kadar. Open Subtitles عزيزتي,أفضل أن لايكون لكِ أتصال به حتى نخرج من هذا الوضع لماذا؟
    Ve belki de bu durumu yaratmaktan biz sorumluyuz. Open Subtitles ومن المحتملش أن نكون نحن المسؤولون عن هذا الوضع
    bu durumu tuhaf bir şekilde tanıdık bulan yalnız ben miyim? Open Subtitles أأنا الوحيد الذي يجد أنّ هذا الوضع مألوف بشكل مُخيف؟
    Kendi hayal kırıklığın sebebiyle bu durumu böyle gördüğünü düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع إلا التفكير أنك تقحم .القليل من إستيائك في هذا الوضع
    Herkesin güvenliğini sağlamak ve bu durumu çabucak çözmek için elimizden geleni yapıyoruz. Open Subtitles سنفعل كل ما نستطيع لضمان سلامه الجميع ولحلّ هذه الحالة بسرعة
    bu durumu başka yerlere çekme. Open Subtitles لذا دعنا لا نترك هذه الحالة أن تذهب للطريق الاَخر
    bu durumu tekrar bir araya gelmemiz için kullandığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles لا تظنّه يستغلّ هذه الحالة ليسهّل عودتنا إلى بعضنا؟
    Yani bu durumu gözlüyor musunuz Komutan? Open Subtitles لذا, هل كنتَ تراقب هذا الموقف لنا أيّها القائد؟
    bu durumu düzeltip... sizi sonra göreceğim. Open Subtitles انني ساغادر الآن من هذا الموقف و سالتقي بكي فيما بعد ليس هناك ما يدعي لتنظروا الية
    Nasıl onun lehine bu durumu kullanarak değil biliyor musunuz? Open Subtitles كيف نعلم أنه لا يستخدم هذا الموقف لمصلحته ؟
    Yani bu durumu değiştirmenin tek yolu istediğim şeyi bana hemen söyle, ve senden zevk çıkarmamı engelle. Open Subtitles لذا مخرجك الوحيد من هذه الوضعية أن تخبرني بما اريد معرفته الان وتحرمني لذة انتزاعه منك
    - Buna engel olamadık. - bu durumu düzeltir mi yani? Open Subtitles لم يكن بيدنا - وهذا ما يبرر الأمر؟
    Ama senin kıskançlığın bu durumu belirsizleştiriyor. Open Subtitles و لكن عندما تغارين هذا يجعل الأمر غير واضح
    CA: Peki, plastikte bu durumu değiştirmeye çalışmak adına fikrin nedir? TED ك.أ: حسنًا ما قولك، إذن، في فكرة أن نحاول تغيير ذلك في البلاستيك؟
    Ve o bu durumu kabullenmişti. Open Subtitles و هو قد رضي بالأمر الواقع فلماذا لا نترك الأمور كما هي عليه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد