bu fotoğrafı nasıl açıklayacağımı, hatta neyi gösterdiğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف حتى كيف أفسر هذه الصورة, أو حتى اثبتها. |
Çünkü efendim, öncelikle caddenin karşısındaki bir ATM'den bu fotoğrafı aldık. | Open Subtitles | ..لأن يا سيدي أولًا لدينا هذه الصورة مِن صرّافة بالشارع المقابل |
Tamam, eğer bu fotoğrafı internette görürsem ergenliğinin geri kalanını parmaklıklar ardında geçirirsin. | Open Subtitles | عندما أرسل لهم هذه. حسناً, لقد سبق إن رأيت هذه الصورة على الإنترنت, |
Uydu, 34 saat önce, bu fotoğrafı çekti. | Open Subtitles | يجب أن أحصل على واحد من هؤلاء القمر الصناعى التقط بالأشعة الحمراء منذ 34 ساعة هذه الصور |
7 yaşındaki yeğenim çekti bu fotoğrafı. | Open Subtitles | ابن اخي الكبير ذو السبع سنوات التقط هذه الصوره |
Olay yerinin bu fotoğrafı hep kafamı kurcalamıştır. | Open Subtitles | هذه الصورةِ مِنْ مشهدِ الجريمةَ أقلقَني دائماً. |
bu fotoğrafı kendime yakın tutuyorum – benim ofisimde – çünkü kim olduklarını bilmediğim bu iki adama her zaman mistik bir bağlantı hissettim. | TED | لقد أحتفظت بهذه الصورة قريبا مني أنها في مكتبي لأنني دائما أحسست برابط عجيب مع الرجلين وكلاهما لم أعرفه |
bu fotoğrafı 15 yıldan beri görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى هذة الصورة منذ خمسة عشر عام |
Ben de profilini araştırdım ve bu fotoğrafı buldum. | Open Subtitles | لذا دخلت لملّفها الشخصي، وإذ وجدت هذه الصّورة. |
bu fotoğrafı ilk gördüğümde sahip olduğu süper güçlerin süper yakasından geldiğini düşündüm. | TED | وعندما رايت هذه الصورة توقعت ان الطاقة الخارقة موجودة في ياقته الخارقة |
Şimdi şu anda hayal etmeniz gerekiyor- bu fotoğrafı unutun, bu adamı uzun kızıl sakalı ve çarpılmış kızıl saçları hayal edin. | TED | الآن تصوروا الفكرة للحظة تناسوا هذه الصورة .. تخيلوا الشخص بلحيته الطويلة وشعره الأشعث |
O günden beri bu fotoğrafı hep yanımda taşıyorum. | TED | وقد كنت أحمل هذه الصورة معي يوميا منذ ذلك الحين. |
Ve dolayısıyla, bu fotoğrafı ilk gördüğünüzde size çok bir şey ifade etmemişti. | TED | وعند رؤيتكم هذه الصورة لأول مرة لم تعني لكم الكثير. |
Kaveh, bu fotoğrafı paylaştığında açıklama olarak şunu yazdı: "Bu, yazmayı planladığın şiiri evrenin çoktan yazdığının bir başka hatırlatıcısıdır." | TED | وعندما شارك كافيه هذه الصورة على الانترنت علق عليها "هذا تذكير آخر أن الكون كتب القصيدة التي كنت تخطط لكتابتها." |
Ve bir balık delisi için bunlar oldukça heyecan verici şeyler. Ve daha da heyecan verici olan, bu fotoğrafı çeken kişinin | TED | وبالنسبة لشخص لديه شغف بعالم الأسماك ، يعتبر هذا الأمر مثيراً بعض الشيء. والأمر الأكثر إثارة أن الشخص الذي التقط هذه الصورة |
Seni bırakalım ve bu fotoğrafı patronlarına | Open Subtitles | لنقل بأننا تركناك تذهب ونعطي هذه الصور إلى رئيسك |
Bir kız bulmuşlar. Geçen akşam, polis irtibat memuru bana bu fotoğrafı verdi. | Open Subtitles | ليلة أمس أعطاني ضابط الاتّصال المخوّل بي هذه الصور. |
Evet ama öyle olsaydı terörist David Clarke'ın hayatta olduğunu duyurmak için bu fotoğrafı yayınlardı. | Open Subtitles | أجل ولو كان كذلك لكان قد نشر هذه الصوره حتى العالم يستطيع أن يرى |
Baban bu fotoğrafı çektikten sonra kumdan kalemi mahvetmiştin. | Open Subtitles | نعم بعد ان اخذ اباك هذه الصوره انت دمرت قعلتي الرمليه |
bu fotoğrafı duvarınızda bulduk. | Open Subtitles | وَجدتْ هذه الصورةِ على حائطِكِ. |
bu fotoğrafı onayladığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا اتذكر انني سمحت بهذه الصورة للعرض |
bu fotoğrafı hatırlıyor musunuz, Bay Maréchal? | Open Subtitles | هل تعرف هذة الصورة , سيد "مارشيـل" ؟ |
Fadi bu adam tarafından öldürülmeden önce bu fotoğrafı çekmiş. | Open Subtitles | .. فادي التقط هذه الصّورة قبل أن يتقل بواسطة هذا الرجل |
bu fotoğrafı çektikten hemen sonra bir arı onu ayağından soktu. | Open Subtitles | بعد أن قمت بتصوير تلك الصورة قامت نحلة بلسعها في قدمها |
bu fotoğrafı daha önce görmedim. | Open Subtitles | لمْ أرَ هذه الصُورة من قبل. |