Bu her şeyi değiştirdi. Bu andan itibaren mühendisleri bota geri getiremiyordunuz. | TED | غير ذلك كل شيء. منذ ذلك الوقت، لا تستطيع أن تعيد هؤلاء المهندسين إلى القارب. |
Çünkü bir gün uyanıp da sana ihtiyacım olmadığını düşünürsem Bu her şeyi değiştirir. | Open Subtitles | لأنه إذا نهضت من الفراش يوماً ما وقررت أنني لا أحتاجك فسيغير ذلك كل شيء. |
Bu her şeyi 25 sent fiyatına getirir. | Open Subtitles | قد يحول ذلك كل شيء إلى 25 سنت |
Bu her şeyi batırır. | Open Subtitles | -سوف يُفسد القضيّة كلّها . |
Bu her şeyi batırır. | Open Subtitles | -سوف يُفسد القضيّة كلّها . |
Kurbanın kimliği bilinmezse Bu her şeyi daha da zorlaştırır. | Open Subtitles | بما أن هوية الضحية مجهولة فذلك يجعل كل شيء أصعب |
Çok kötü çünkü Bu her şeyi sidik kıvamına getiriyor. | Open Subtitles | ومن فظيعة، لأنه يجعل كل شيء تماما مثل المائي شخ. |
Bu her şeyi değiştirdi. Seninle ben, o kadar da farklı değiliz. | Open Subtitles | غيّر ذلك كل شيء أنا وأنتَ... |
Bu her şeyi mahvetti Ray. | Open Subtitles | (لقد دمر ذلك كل شيء يا (راي |
Bu her şeyi mahvetti Ray. | Open Subtitles | لقد دمر ذلك كل شيء يا (راي) |
Demek, Bu her şeyi mubah kılıyor. | Open Subtitles | إذاً, ذلك يجعل كل شيء لا بأس به؟ |
Kesinlikle haklısın. Bu her şeyi değiştirir. | Open Subtitles | انت على حق هذا يجعل كل شيء مختلف |