Tüm bu hikâyeler, mekân ve bizi nasıl barındırdığı ya da barındırmadığı ile ilişkili. | TED | حسنًا، كل هذه القصص تتعلق بالفراغ وكيف يستوعبنا أو لا. |
Şunu merak ediyorum: bu hikâyeler bizler için uygunsuz mu? | TED | لذلك أتساءل: هل هذه القصص لا تلائم رواياتنا؟ |
İspanyol gribi konusunda bu hikâyeler oldukça yaygın, çok hızlı vefatlar gerçekleşebiliyor. | TED | عندما يتعلق الأمر بالإنفلونزا الاسبانية، هذه القصص شائعة، الوفيات بسرعة البرق. |
Aslında, Bu hikayeler beni dünyayı dolaşmak zorunda bıraktı, ve 60'tan fazla ülkeye gittim. | TED | في الحقيقة ، تلك القصص أجبرتني على الطواف حول العالم ولقد زرت أكثر من 60 دولة |
Bu hikayeler kızları meraklandırıp yakın çevrelerinde konuşmaya teşvik edebilirdi. | TED | وهذه القصص تجعل الفتيات متشوقات ومهتمات بالحديث عن حيضهن في حلقاتهن المغلقة. |
bu hikâyeler birbirinden oldukça farklıydı ama hepsinin tek bir ortak noktası vardı: Bir çocuğa duyulan özlemin ve arayışın hikâyesiydi. | TED | وكانت هذه القصص متنوعة للغاية، لكنهم جميعًا يشتركون في شيء واحد: وهو حكاية شوقهم لطفل والسعي لهذا الطفل. |
Ve bütün bu hikâyeler aynı anda duyuluyor. | TED | وجميع هذه القصص تستمع اليها فى نفس الوقت |
Sizinle paylaştığım bu hikâyeler gösteriyor ki uzay, sürdürülebilir gelişim ve tüm insanların yararı için hakikaten faydalı. | TED | هذه القصص التي شاركتها معكم كلها توضح أهمية وفائدة الفضاء من أجل التنمية المستدامة بما يعود بالفائدة على جميع الشعوب. |
Bu devrimsel aşka dair ilk hayat dersiydi. bu hikâyeler kimseyi yabancı görmememize yardımcı olabilir. | TED | هذا كان درسي الأول في الحب الثوري هذه القصص يمكن أن تساعدنا ألا نر أي غريب. |
bu hikâyeler bizim dünyaya bakış açımızı değiştiriyor ve beraberimizde taşıdığımız ön yargıları şekillendiriyor. | TED | هذه القصص تُشكل تصورنا عن العالم، وتبني التحيزات التي نحملها معنا. |
Herkesten daha iyi bilmelisin ki bu hikâyeler gazeteleri seramik kedi toplayan kadınlara sattırmak için icat edilirler. | Open Subtitles | يجب أن تعرف أفضل من الجميع هذه القصص ملفقه لبيع هذه الجرائد الرديئه لإمرأه تجمع القطط المصنوعه من السيراميك. |
Tüm bu hikâyeler. 72 saat boyunca hiç uyumamam gibi öfkeli alfabetik yapma, sonra da ipi boynuma geçirmem. | Open Subtitles | كل هذه القصص إستيقظت لمدة 72 ساعة مشكلة الهجاء ثم محاولتي لربط عقدة |
bu hikâyeler iyi olalım diye uydurulmuştu. | Open Subtitles | هذه القصص كان الغرض منها إخافتنا لنُحسن التصرف |
fakat şu anda sizleri Endonezya'da yaşadığım bir ana götürerek başlamak istiyorum, hayatımın dönüm noktalarından biri ve tıpkı tüm efsaneler gibi, bu hikâyeler de aklımıza kazınmaları için, tekrar tekrar anlatılmalıdırlar. | TED | ولكن ما أود أن ابدأ به الآن هو الرجوع الى اللحظة التي ذهبت فيها اٍلى اٍندونيسيا والتي تعتبر لحظة تاريخية في حياتي وككل الأساطير تحتاج هذه القصص لأن تُحكى وتُحكي, حتى لا ننساها |
bu hikâyeler matematiğin, sezgilerimizin dışına çıkıp sonsuz görünen Dünya’yı hesaplayabildiğini, görünmez atomları görebildiğini veya şeklin algılanamayan çeşitlerini keşfedebildiğini gösteriyor. | TED | هذه القصص تظهر أن الرياضيات قادرة على أن تخرجنا من حدسنا فنقيس الأرض الشيء الذي يبدو لانهائياً، ونرى الذرات غير المرئية أو نكشف عن انحراف ضئيل في الشكل. |
Kültürümüzün en derinine işleyen bu hikâyeler ne diyor? Bazı insanlar diğerleri kadar akıllı değildir; bazı insanların sezgileri daha zayıftır; onlar güçlü değildir, daha değersizdir, yani onlara pek güvenilmez; dolayısıyla, onlar diğerleri kadar insan değildir. | TED | لذا توغّلت هذه القصص في صميم ثقافتنا بشأن اعتبار بعض الأشخاص أقل ذكاءً، أقل إدراكًا للأمور البديهية، أضعف، وبالتالي، أقل جدارة بالثقة، أقل قيمة، وأخيرًا، أقل إنسانية. |
bu hikâyeler okuyucuyu savaş alanlarına, kırsal Çin'in köylerine, modern evliliklere ve akşam yemeği masasının etrafındaki gergin toplanmalara götürüyor. | TED | هذه القصص تأخذ القارئ في جولة عبر مناطق الحرب والمناطق النائية في الصين، وداخل الزيجات المعاصرة والتجمعات التي يشوبها التوتر حول مائدة العشاء. |
bu hikâyeler hayatta kalma arzusu taşıyan insanları yansıtmaktadır. | Open Subtitles | هذه القصص تعكس لهفه الإنسان للإستمرار |
Bu hikayeler insanlar korkunç şekilde ölmeye başladıktan sonra ortaya çıktı. | Open Subtitles | تلك القصص بدأت عندما الناس بدأو يموتون بطريقة شنيعه |
Bana söylediğin her şey,... ..adın, doğduğun yer, bütün Bu hikayeler yalandı. | Open Subtitles | كل ما أخبرتني به... إسمك, و المكان الذي ولدت فيه, كل تلك القصص... |
Bütün Bu hikayeler Herald Tribune'de kapak yazısı oldu. | TED | وهذه القصص اصبحت غلافاً لمجلة " هيرالد تريبون الاقتصادية " |