Tristana'ya eve gitmesini söyle. Sonra Bu işi iki beyefendi gibi halledebiliriz. | Open Subtitles | اطلب من تريستانا أن تعود إلى منزلها ثم سنسوي هذا الأمر كسيدين |
Sam amcanın Bu işi yarın çözmüş olacağına eminim Birleşik devletlere hoşgeldiniz. | Open Subtitles | العمّ سام سيقوم بإنهاء هذا الأمر غدآ ومرحباً إلى الولايات المتّحدة تقريباً |
Bu işi orada tek başına halledebilecek misin dersin patron? | Open Subtitles | أتعتقد انه يمكنك القيام بهذا العمل بمفردك, يا زعيم ؟ |
Sizden Bu işi ne pahasına olursa olsun yapmanızı bekliyorum. | Open Subtitles | أتوقع منكم القيام بكل ما يلزم لتأكيد نجاح هذه المهمة |
Dediğim gibi, Bu işi kabul etmezsen tedavi için başka yollara başvuracağız. | Open Subtitles | ومثلما قلت, ان لم تقبل بهذه الوظيفة فسنحتاج لشكل اخر من العلاج |
Sanırım Bu işi yapanın bu adam olması, hepimizi oldukça rahatlatırdı. | TED | أعتقد أننا سنكون كلنا مرتاحين مع هذا الشخص الذي يقوم بها |
Sam amcanın Bu işi yarın çözmüş olacağına eminim Birleşik devletlere hoşgeldiniz. | Open Subtitles | العمّ سام سيقوم بإنهاء هذا الأمر غدآ ومرحباً إلى الولايات المتّحدة تقريباً |
Biliyor musun, eğer Bu işi başarırsak sana bir köpek alacağım. | Open Subtitles | أجل تعرفين, غن نجح هذا الأمر فإنني سأشتري لكِ كلباً صغيراً |
Seçim Bölümü'ne bir mektup göndererek Bu işi tamamlamak için kendimizi hırpaladığımızı açıkladım. 9'a kadar uzatma talep ediyoruz. | Open Subtitles | شارحاً لهم كم أجهدنا أنفسنا في محاولة تحقيق هذا الأمر نحن نطالب بتمديد المهلة حتى الساعة 9: 00 صباحاً |
Henüz yok ama ben pes etmem. Bu işi bitireceğim. | Open Subtitles | ليس بعد, و لكني لا أستسلم و سأنهي هذا الأمر |
Annemin cevabına aldanıp Bu işi sümen altı etmenize izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح لكم بأن تتبعّون رأي والدتي و تخفون هذا الأمر |
Süremizin ne kadar kısa olduğu düşünülürse Bu işi yapabilecek tek mühendis. | Open Subtitles | وبسبب محدودية الوقت الذي نملكه سيكون المهندس الوحيد الذي سيقوم بهذا العمل |
Bu işi aldığımda, seni ya da küçük prensesi incitmeyi düşünmüyordum. | Open Subtitles | عندما قبلت بهذا العمل, أمرت ألا أؤذيكِ أو أؤذي الأميرة الصغيرة |
Uzun süredir bu işteyim ve bence sen Bu işi yapabilirsin. | Open Subtitles | أنا أقوم بهذا العمل منذ فترة طويلة وأعتقد أن لديكِ مايلزم |
Bu işi bitirdikten sonra, size yeterli miktarda para getireceğim. | Open Subtitles | بعد أن أنهي هذه المهمة سأحضر بعض النقود لترتيب أموركم |
Ama sorun şuydu Bu işi neden istediğimi hiç iyice düşünmemiştim. | Open Subtitles | إذن، كانت المشكلة أنني لم أفكر قط لماذا أرغب بهذه الوظيفة. |
Bak, Bu işi erkek gibi halledeceğiz. Anlıyor musun? Eşini de getir. | Open Subtitles | أسمع, سنتعامل مع هذا الامر كالرجال وستحضر زوجتك لكيّ نحضى بوقت مُمتع |
Çünkü Bu işi doğru yaparsan, dinler ve öğrenirsen ondan sonra bu şehirde.. | Open Subtitles | لأن عندما تؤدي هذه الوظيفه جيدا إن استمعت وتعلمت ستكون قادرا على عمل |
Gördüğünüz gibi, 4. çeyrekteki mali tahminler Bu işi çok önemli kılıyor. | Open Subtitles | لذا، وكما ترون، التوقعات المالية للربع الرابع يجعل هذا الشيء كالضربة القاضية |
Neden o adamları tutuklattığını ve neden bana Bu işi verdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف لماذا جعلتهم يقبضون على هؤلاء الناس و لماذا أعطيتني تلك الوظيفة |
Dünyadaki tüm liderler Bu işi yapmak zorunda. | TED | كل القادة في العالم يقومون بهذه المهمة. |
İçeri... İçeri başkası gelmesin. Bu işi, başkası yokken yapmak istiyorum. | Open Subtitles | دعنا لا ندخل الناس أود فعل هذا بدون وجود أحد هنا |
Kızına yardım edeceğim ama ilk olarak Bu işi halletmem gerek. | Open Subtitles | سأقوم بمساعدة ابنتك ولكن يجب عليّ أن أعتني بهذا الأمر أولاً |
yani Bu işi görünce biraz çalıştı, Bu geldiğim yerdeydi. | TED | وبرؤية هذا الامر ينجح,عملتُ قليلاً عليه, هذه اللحظة حيث فكرت |
Yani, Bu işi beş kişiyle yapmamızı nasıl isteyebilirler bizden? | Open Subtitles | أعني, كيف بإمكانهم أن يسألوننا أن نفعل هذا بخمسة أشخاص؟ |
Kardeşin ve ben Bu işi kurmak için yıllar harcadık. | Open Subtitles | أختك و أنا قضينا سنوات و نحن نؤسس هذه العملية |
Kabul ediyorum ama nasıl Bu işi daha keyifli hâle getiririm onu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم ذلك تماماً، ولكن لا أعرف كيف يمكننى جعل ذلك العمل مرحاً |