Bu işin insana öğrettiği bir şey varsa o da herkesin cinayet işleyebileceğidir. | Open Subtitles | إن كانت هذه الوظيفة تعلمك شيئا, فهو أن أي أحد قادر على القتل |
Bu işin, sahip olmak için uğraştığın her ilişkiyi mahvetmesi için beklersin. | Open Subtitles | حتى تكون هذه الوظيفة تفسدُ كلّ علاقة أنت لم تجربي هذا قط. |
- Onu hapishaneye yolla. - Sen Bu işin dışında kal. | Open Subtitles | ـ إدفع به إلى السجن ـ لا تتدخل في هذا الموضوع |
Şimdi, General ister beğenin ister beğenmeyin Bu işin içindesiniz. | Open Subtitles | الآن،أيها اللواء،أنت في هذا الأمر سواءً رغبت ذلك أم لا |
Tanrım, ben de Bu işin içindeyim, ama ben bile anlamıyorum. | Open Subtitles | اللعنة, أنا فيّ ذلك الأمر معك, و لا أفهمه. |
Bana sorarsan, Bu işin sırrı, doğru rakibi seçmek. | Open Subtitles | فى رأيي، الحل لهذا الأمر هو اختيار المنافس الصحيح |
Bu işin doğru gideceğinden emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد ان نتوثّق أن هذا الأمر سيتم بأكمل وجه |
6,7 aydır Bu işin içinde olduğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قلتِ أنّكِ بهذا العمل مُنذ 6 أو 7 أشهر ؟ |
O kalp cerrahı olabilir canım, ama Bu işin kalbi sensin. | Open Subtitles | -ستبدو جميلة جداً قد يكون جراح القلب لكنك قلب هذه العملية |
Bu işin arkasında kim var bulmamıza yardım et de başkaları incinmesin. | Open Subtitles | ساعدينا لنعرف من خلف هذا الامر لنمنع أي أحد آخر من الأذى |
Ancak onu, Bu işin devamını getirmemesi için ikna ettim. | Open Subtitles | لكنني تمكنت من اقناعه بألا يقوم بأي خطوة للأمام في هذا العمل |
Bu işin senin için önemini biliyorum. | Open Subtitles | انا اسف انا اعلم ماذا كانت تعني لك هذه الوظيفة |
Lanet olsun Chase, Bu işin insana neler yapabileceğini görüyorsun. | Open Subtitles | اللعنة, لقد رأيت ما قد تفعله بك هذه الوظيفة |
Bu işin, bu aileden daha önemli olacağını hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أظن أبداً أن هذه الوظيفة قد تصبح يوماً أهم من عائلتنا |
Onu Bu işin dışında tut! Onu neden Bu işin dışında tutmuyoruz? | Open Subtitles | أتركها فقط خارج هذا الموضوع لماذا لا يمكننا أن نتركها خارج هذا؟ |
Dürüst olarak mühendislik Bu işin kolay kısmı. | TED | فالهندسة هي حقيقة الجزء السهل في هذا الأمر. |
Bildiğim tek şey Bu işin dışında kalman gerektiği. | Open Subtitles | ولكنّي أعلم أن عليك ان تبتعد عن ذلك الأمر. |
Bu işin orta yolunu bulmaya, arkadaşını sana tek parça halinde vermenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | و لكنني مستعد للحوار هنا أحاول إيجاد حل لهذا الأمر أحاول إيجاد طريقة يمكنك إسترجاع صديقك بها قطعة واحدة |
Gerçeği pek önemsemediğini biliyorum ama ben bu yüzden Bu işin içindeyim. | Open Subtitles | الآن، أعلم أنّك لا تأبه إلا قليلاً حول الحقيقة، ولكن لهذا السبب أعمل بهذه الوظيفة. |
Bu işin seni germeye başladığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد ان تلك الوظيفة اصابتك بالتوتر الشديد |
15 yıldır Bu işin üzerindeyiz fakat iş daha tamamlanmış değil. | TED | كنا ولازلنا في هذا المجال منذ 15 سنة، لكننا لم ننته بعد. |
"Patronum Frosty, Bu işin geleceğinin "çok parlak olduğunu söyledi". | Open Subtitles | في البداية، أخبرني رئيسي بأنني لدي مستقبل عظيم في هذه اللعبة |
Bu işin sana mantıklı geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنَ هذه المهمة منطقيَة بالنسبةِ لك |