Bu kez ben karar vereceğim Bu kez kararları ben vereceğim | Open Subtitles | هذه المره انا من سيقررها هذه المره يجب ان اقررها انا |
Ben de öyle düşünüyordum ama Bu kez ciddi olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | هذا ما أظنه دائماً لكن هذه المره أعتقد أن الأمر جاد |
Her zaman her şeyi bildiğini sanıyorsun, Julie, ama Bu kez yanılıyorsun. Hadi. | Open Subtitles | تعتقدى دائماً بأنك تعرفى كل شيء، جولي، لكن هذا الوقت أنت على خطأ |
Bunun, oynadığın başka bir oyun olduğunu biliyorum ama Bu kez benimle oynuyorsun. | Open Subtitles | اعرف ان هذا لعبة اخرى تقومون بها يلكن هذة المرة تلعبون بها معي |
İki ay sonra mayıs ayında, Einstein Bu kez atomun varlığıyla ilgili yüzyıllık soruları cevaplayan ikinci bir makale sundu. | TED | بعد شهرين في مايو قدم أينشتاين ورقة ثانية، هذه المرة بمواجهة قرون في مسألة ما إذا كانت الذرات موجودة فعلا. |
Beni seviyorsun David ve Bu kez sevdiğine değer vereceksin. | Open Subtitles | انت تحبنى يا ديفيد وهذه المرة, ستحافظ على ما تحبه. |
Bu kez buraya kadar geldi. Bunu daha önce hiç yapmamıştı. | Open Subtitles | انه جاءَ هنا هذا الوقتِ انه مَا عَملَ ذلك قبل ذلك |
Bu kez iblisleri ve insanları kapsıyor. | Open Subtitles | لمنع أرتكاب العنف, تلك المرة ضد الشياطين و البشر أيضاً |
Söz, Bu kez izleyeceğiz. İçeri gel. Vay bunlar çok cömertçe. | Open Subtitles | و اعدكِ اننا سنشاهدكِ هذه المره تفضل ياإلهي ، هذا رائع |
Ah, ve Bu kez benim takımın dönüşü garanti olsun, lütfen. | Open Subtitles | واخرص على اعاده جميع اغراضى هذه المره وبلا خدوش من فضلك |
Belki Bu kez bir Japon cezaevi kampına düşersiniz. | Open Subtitles | فقط هذه المره ستصطفوا بسجن بمعسكر اليابان |
Hedefime baktıkça, galiba Bu kez mağlup oldum dedim. | Open Subtitles | هذه المره و مع تحديد هدفى يبدو انى ساقابل الخساره |
İşte burada. Bu kez bizi aldatamayacaksın, doktor. | Open Subtitles | هذه هى النقطه لن تستطيع خداعنا هذه المره يا دكتور |
- Gözümle görmeden inanmam. - Marc Bu kez geleceğine yemin etti. | Open Subtitles | سأصدق هذا عندما أراه مارك يقسم بأنّه سيكون هناك في هذا الوقت |
Anlaşılan Bu kez de zavallı bir aileyi soymaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم يحاولون سرقة بعض العائلات الفقيرة في هذا الوقت |
Bana her zaman aynı şeyleri söylüyorsunuz! Ama Bu kez doğru! | Open Subtitles | هذا ما تقوله دائماً الأمر حقيقى هذة المرة |
Willie, Bu kez yataya geçmeden önce 10 metre dümdüz aşağı kazacağız. | Open Subtitles | ويلى" هذة المرة سنحفر للإسفل مباشرة 30 قدم" قبل أن نحفر أفقياً |
Mesaj Bu kez tek dizinin üstünde evlenme teklifi ederken fotoğrafıydı. | TED | أرسل لي هذه المرة صورة له وهو راكع يطلب يد صديقته. |
Yıl 1609'du, ve Bu kez sonuçlar her şeyi değiştirecekti. | Open Subtitles | كانت السنة 1609 , وهذه المرة النتائج ستغير كل شيء |
İşte Bu kez tam üstüne bastın. | Open Subtitles | إنظرْ وَضعتَ حقاً قدمكَ إليه هذا الوقتِ. |
Bu kez hareketsizlik kelimelerden daha anlamlıydı. | Open Subtitles | تلك المرة كان الكسل أعلى وقعاً من الكلمات |
Belki Bu kez bir Jurrasic* Kelebek kovalıyoruzdur. | Open Subtitles | ربما هذهِ المرة نحنُ نلاحق فراشة من العصور القديمة |
Bu kez kağıdı yiyorsunuz. Bir sonraki sefer bu cam olacak. | Open Subtitles | هذا المرة تأكلون ورقاً المرة القادمة سيكون زجاجاً |
Ve Bu kez senden uzak durmanı istediğimde, öyle yaptın. | Open Subtitles | وهذه المرّة, عندما طلبت منكِ الرحيل، رحلتي. |
Ama Bu kez gerçekten abarttınız. | Open Subtitles | لكن بهذه المرة, لم يبق لكم إلّا أسوأ الطرق. |
Başa sarıp, yeniden başlasam, Bu kez olsun her şeyi düzgün yapsam. | Open Subtitles | يعود كلّ شيء من جديد وعمل كلّ شيء بالشكل الصحيح هذه المرّة. |
"Başkalarının başına gelenler için kendini suçlayamazsın" derler ya, Bu kez kendini suçlayabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تلوم نفسكَ لما يحصل للأخرين لكن لهذه المرة يمكنكَ قول ذلك فعلاً |
Ama Bu kez elimde Vogel'i öldürdüğüne dair kanıt var. | Open Subtitles | لكن هذه المَرة لدي دليل أنكَ قتلتَ فوغيل |
Böylece, kanser yeniden belirene kadar bir yıl geçti. Beraberinde yeni bir ölüm hükmü geldi, Bu kez 9 ay. | TED | فمرت سنة قبل ان يرجع السرطان كما يفعل عادة ومعه يأتي حكم اعدام آخر وهذه المره تسعة اشهر |