Şu anda söyleyemem Budd. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إخْبارك هذا الوقتِ، بود. |
Benim için risk aldın, sağ ol Budd. | Open Subtitles | شكراً لوَضْع نفسك فى وضع معزول وبدون دعم لي، بود. |
Babe Didrikson Zaharias, Mary Decker, Zola Budd... | Open Subtitles | بيب ديدريكسون زهاريزس ماري ديكر زولا بود |
- Hepatit olabilir, Budd Chiari. - Uyuşturucu ya da alkol. | Open Subtitles | "قد يكون الكبد الوبائي، "باد كياري - أو المخدرات و الكحول - |
Hayır o işlemez. lmprov' daki Budd Friedman ile görüştüm. | Open Subtitles | سوف اقلد باد فريدمان فى انــدروف |
Daniel Budd. 25 yaşında İngiliz vatandaşı. | Open Subtitles | دانيل بود يبلغ من العمر 25 عاماً ، بريطانى |
Bakın efendim, kimse Budd'ı durdurmayı benden çok isteyemez. | Open Subtitles | أنظر سيدى ، لا يود أحد أكثر منى إيقاف بود أكثر منى |
İddiaya göre, Daniel Budd bütün operasyonu oradan yönetmiş. | Open Subtitles | يزعم أن دانيل بود قام بنقل كل نشاطه إلى هُناك |
Budd'ı bunca zaman yakalayamamış olmak hepimizi sinir ediyor. | Open Subtitles | إن هذا الأمر صعب علينا جميعاً عدم القبض على بود طوال هذا الوقت |
Savaş başlığını ateşlemeye hazırlayan Daniel Budd mı? | Open Subtitles | هل نفكر فى أن الفاعل هو دانيل بود ؟ هل هو من قام بتسليح الرأس النووية ؟ |
Budd sinyali Şangay'dan yayınladı ve Dorney'in bilgisayarı aracılığıyla savunma alarm sistemimize girdi. | Open Subtitles | بود قام بصنعها فى شنجهاى وإخترقنا من خلال حاسوب دورنى ليصل إلى أنظمة إنذاراتنا الدفاعية |
- Budd askeri tehditleri sürekli izlediğimizi biliyordu. | Open Subtitles | بود يعرف أننا بإستمرار نراقب التهديدات العسكرية |
Budd denizaltındaki savaş başlığının ateşlenmeye hazırlandığını gösteren sahte tehlike işareti yayınladı. | Open Subtitles | بود كان قادراً على صناعة إشارة مُزيفة بتسليح الرأس النووية |
Bu sıradan bir uçak değil Budd. | Open Subtitles | انها لَيستْ كأيّ طائرة عادية , بود. |
Savaştan kaçtığını hiç görmedim Budd. | Open Subtitles | لم اكن أعرف ستتَرَاجُع معركة جيدة، بود. |
- Bry Budd öldürüldüğünde orada mıydın? | Open Subtitles | هل كنت هناك عندما حصلت بري بود قتل؟ |
Ama Zola Budd'ın meydan okurcasına çıplak ayakla koşması bana oldukça çekici geliyordu. | Open Subtitles | لكن الحقيقة أن (زولا باد) ركضت حافية بتحد ذلك جعلها جذابة للغاية بالنسبة إلى |
3,000 metre yarışında Zola Budd, Amerikalı Mary Decker'e çarptı. | Open Subtitles | (فى سباق الـ3,000 متر ، (زولا باد) اصطدمت بالأمريكية (مارى ديكير |
Budd'ın konsantrasyonu Decker'in düştüğü yerde kalmıştı. | Open Subtitles | تأثر قلب (باد) للسباق الذى خرجت منه (ديكير) حيث سقطت |
Budd yüzüme bile bakmamıştı. | Open Subtitles | باد لن ينظر حتى الى عينى |
Yemin etmemelisin, Budd. | Open Subtitles | لست مضطراً للتفوّه بالشتائم يا (باد) |