ama gerçekte Arjantina’ya gittiğimizde, çok sık olarak tamamen petrole bulanmış pek çok penguen bulduk. | TED | و لكن في الحقيقة حين ذهبنا إلى الأرجنتين وجدنا أن اغلب طيور البطريق مغطاة تماماً بالنفط |
Birisi de bana kızartılıp çikolataya bulanmış bir şey getirsin. | Open Subtitles | وليحضر لي أحد شيء ما مقليات مغطاة بالشيكولاتة |
Yağmur başladığında dışarıda kum ve çimentoya bulanmış halde olmak istemem. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون مغطى بالرمل والأسمنت في الخارج ثم إذا بها تقطر من فوقي، أليس كذلك؟ |
Kana bulanmış olan bu kıtada, bu toplum asla İspanyol’lar tarafından ele geçirilememiş. | TED | في قارة ملطخة بالدماء لم تعاني أبداً هذه القبيلة من الغزو الأسباني. |
Ormanda, senin olduğun yerde kana bulanmış bir mektup açacağı bulduk. | Open Subtitles | ووجدنا فاتح الرسائل ملطخ بالدماء في الغابة، حيثما كنت هُناك. |
Benim adımı şaraba bulanmış bir fahişeye yazmaya nasıl cüret ederler? | Open Subtitles | كيف يجرؤون على كتابة اسمي على عاهرة غارقة في النبيذ |
Ve sonunda biz burda 9 yılımızı hükümeti petrole bulanmış pek çok penguen olduğuna ikna etmeye çalışarak geçirdik. | TED | وبذلك انتهى بنا المطاف نقضي تسع سنوات في إقناع الحكومة بموضوع وجود الكثير من طيور البطريق الغارقة في النفط |
Özellikle kana bulanmış olanlar, | Open Subtitles | خاصّةً التي هي مُغطاة بالدماء. |
İngiliz erkekleri, kana bulanmış halde. | Open Subtitles | إنّه شابٌّ بريطانيّ مغطّى بالدماء. |
Bazı yıllarda mesela bu yıl gibi Sahilde bulduğumuz ölü yetişkin penguenlerden %80’den fazlasının petrole bulanmış olduğunu gördük. | TED | في بعض الأعوام مثل هذا العام وجدنا أن أكثر من 80% من طيور البطريق البالغة الميتة على الشاطيء كانت مغطاة بالنفط |
Claire o petrole bulanmış haliyle oldukça komik gözükmüştür. | Open Subtitles | بدت كلير مضحكة وهي مغطاة بالنفط. |
Dölüne bulanmış bir şekilde ailesinin yanına giden fettan orospuyum ben. | Open Subtitles | انا عاهرة صغيرة قذرة سوف تذهب الى البيت الى والديها مغطاة بالمني -منيك انت |
Öyleyse bana boş vermemi, gevşememi veya affetmemi asla söyleme hele de ben burada gerçekten sevdiğim insanlardan birinin kanına bulanmış haldeyken. | Open Subtitles | إذا لا تخبرني أبداً أنه على المضي ...أو أن أتساهل أو أسامح ليس عندما أكون هنا مغطاة بدماء |
Salıya kadar çamura bulanmış olacak ama o zamana kadar işimizin bu olacağı inancında. | Open Subtitles | كان مغطى بالوحل حتى يوم الثلاثاء، ولكن بعد ذلك تظن إننا سنحصل على هذا العمل، |
Jessie beni boka bulanmış olarak çıkarken görsün diye mi? | Open Subtitles | كي تراني [جيسي] أصعد مغطى بالقذارة؟ لا شكراً |
Bebek neden yapışkana bulanmış? | Open Subtitles | لمَ هذا الطفل مغطى بمادة لزجة ؟ |
Arabayı yoldan çıkarmamız lazım. Kana bulanmış araba polislerin dikkatini çeker. | Open Subtitles | لابد ان نخرج السيارة من الطريق الشرطة لابد انها ستلاحظ عربة ملطخة بالدماء |
Ülkem güzel ama her şeyin üzerine kan bulanmış gibi. | Open Subtitles | أن بلادي جميلة لكن هناك طبقة غير مرئية من الدماء ملطخة كل شيء. |
Bu kadar kana bulanmış birinin Majestelerinin yanında olması oldukça rahatsız edici. | Open Subtitles | . شخص ملطخ بالدماء يقف الي جانب جلالتك ... .... ليس شيئا جيدا |
"Bir süredir?" Şehir boğazına kadar kana bulanmış ama siz bir adamın geçmişine takılıp kalmışsınız. | Open Subtitles | "منذ مدة" ؟ المدينة غارقة في الدماء وأنتم تركزون على رجل ذو سوابق ؟ |
Arjantina’da petrole bulanmış penguen bulamazsınız, | TED | لا يمكنكم إيجاد طيور البطريق الغارقة في النفط في الأرجنتين |
Veltz, beni Reno'ya teslim edinceye kadar ben kana bulanmış ve yarı ölmüştüm. | Open Subtitles | (بمرور الوقت قام (فالتز) بإسالي إلى (رينو ...لقد كُنت مُغطاة بالدماء ونصف ميّتة |
Kocaman olanlardan, yemeğin sosuna bulanmış. | Open Subtitles | بسكويت كبير مغطّى بالمرق. |
Polisler Jen'in kanına bulanmış bir küpe mi buldular? | Open Subtitles | هل الشرطة عثروا على قرط (جين) مُلطخ بالدماء؟ |
Binlerce petrole bulanmış penguen ve binlerce istekli ama tamamen deneyimsiz gönüllümüz var. | TED | لدينا آلاف البطاريق المغطاة بالنفط وآلاف المتطوعين لكنهم بلا خبرة |
Kana bulanmış kıyafetleri nasıl açıklayacaksınız? | Open Subtitles | فهم دائماً مخطئون كيف ستفسر إذن ملابسه الملطخة بالدماء ؟ |