ويكيبيديا

    "buluşmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نتقابل
        
    • مقابلتي
        
    • نلتقي
        
    • مقابلة
        
    • مقابلتك
        
    • لقاء
        
    • لمقابلة
        
    • لقائي
        
    • الإجتماع
        
    • مقابلته
        
    • أقابلك
        
    • أقابل
        
    • للقاء
        
    • مقابلتنا
        
    • تقابلني
        
    Benimle burada Rus bölgesinde buluşmak istemeniz iyi bir başlangıç değil. Korkuyordum. Open Subtitles طلبتى منى أن نتقابل هنا فى القطاع الروسى, وتلك ليست بدايه مُشجعه
    Benimle, domuz derisi lokantasında buluşmak isteyen ilk kadın sensin. Open Subtitles أنكِ أول إمرأة طلبت مقابلتي في مكان لبيع لحلم جلدالخنزير
    Hayır. Sonra, evelsi gün, birden beni aradı ve buluşmak istedi ambulans yolunda. Open Subtitles كلا ، ومن ثمّ البارحة إتّصلت بي من الفراغ ، وأردت أن نلتقي
    Beni başka biriyle buluşturmak için benimle buluşmak mı istedin yani? Open Subtitles طلبت مني مقابلتك وأجبت لك هذا أتطلب مني مقابلة شخص آخر؟
    Benim de öğrenmek istediğim buydu Bu yüzden onunla burda buluşmak istedim. Open Subtitles هذا ما أردت أن أعرفه منها لذا رتبت لقاء معها هنا
    Biriyle buluşmak için bir yere ihtiyacı vardı, gözden uzak bir yere. Open Subtitles كان محتاجاً إلى مكان لمقابلة شخص ما ، مكان بعيد عن الأنظار
    Buralar tam bok deliği. Neden burada buluşmak zorunda olduğumuzu anlamıyorum. Open Subtitles هذا الحي حفرة من القذارة فعلا لا أعرف لم أصررت على لقائي هنا؟
    Beni oğlunla tanıştırmaya hazır değilsin, bu yüzden burada buluşmak istedin. Open Subtitles أنتٍ لست مستعدة لكي اقابل إبنك لهذا أردتٍ ان نتقابل هنا
    Onca zamandan sonra böyle, karanlıkta buluşmak. Open Subtitles إن المكان مظلم ، نتقابل هكذا فى الظلام بعد كل هذا الوقت ؟
    Benimle bu gece ofis dışında, iş saatinden sonra buluşmak istiyor. Open Subtitles إنه يريد مقابلتي في الخارج اليوم بعد ساعات العمل
    O zaman neden benimle buluşmak istediğinizi anlamadım. Open Subtitles إذاً إنني لست متأكدة من سبب رغبتكِ في مقابلتي
    ödünç aldığım bir kitabı geri almak için buluşmak istiyor. Open Subtitles أنها تريد أن نلتقي حتى تسترد كتاب سمحت لي بأستعارته
    Planımız; pistte rehberimiz ile buluşmak, kano ile nehrin yukarısına geçmek ve oradan da helikopter ile Roraima Dağı'nın zirvesine uçmak. Open Subtitles الخطة هي أن نلتقي مرشدَنا في مهبط الطائرات، لنذهبَ في زورق إلى مصبّ النهر، على أمل الوصول لقمة جبل "رورايما" بالمروحية.
    Ne kadar Josh ile buluşmak ve onu uyarmak istesem de Emily ile ben burada olmayacağız. Open Subtitles بقدر ما أود مقابلة جوشوا وتحذيره إيميلي وأنا لن نكون هنا ستحضر لتوديعكم
    Esha'yla buluşmak için bir daha asla uğraşma tabi seni tekrar mahkemeye çağırmamı istemiyorsan. Open Subtitles لا تحاولي أبدا مقابلة عيشة إلا إذا كنتي تريدين أن آخذك إلي المحكمة ثانية
    Size hiç bir söz veremem, ama eğer Joss ararsa onunla buluşmak isteğini söyleyeceğim, ama eğer sizden korkmasına gerek, olmayacağına yemin ederseniz. Open Subtitles انا لا استطيع ان اعدك بشيء لكن اذا اتصل بي جوس ساطلب منه مقابلتك لكن فقط اذا وعدتني بان جوس
    Eğer biriyle buluşmak isterseniz, sizin için ayarlayacağım. Open Subtitles إذا كنت ترغب في لقاء أيّاً كان، سأتولى الترتيب لذلك
    Büyük gün geldiğinde buzdolabını süt ve taze meyvelerle doldurduk ve aileyle buluşmak için havaalanına gittik. TED حين أتى اليوم الكبير ملأنا ثلاجتهم بالحليب والفاكهة الطازجة واتجهنا إلى المطار لمقابلة العائلة
    Güzel bir duş aldıktan sonra Matthew McConahey'yle buluşmak için stüdyoya gittim. Open Subtitles وبعد ذلك بقليل، تمطر حديثا واستثنائي، اضطررت الى الاستوديو لقائي مع ماثيو ماكونهي.
    Cuma öğle yemeği için Brasserie'de buluşmak ister misin? Open Subtitles أرد الإجتماع على غداء الجمعة في براسيري؟
    Bugün, suçlu bir kaçakla buluşmak üzere konuştunuz. Open Subtitles أنتِ تكلّمت عن مجرم هارب بشأن مقابلته اليوم
    Şimdi dikkatinizi çektiğime göre, buluşmak istiyorum. Open Subtitles والآن بعد أن أثرت انتباهك أريد أن أقابلك
    Bebeklerini evlat edinmek istediğimiz çiftle buluşmak için söz vermiştim Cathy'ye. Open Subtitles وعدتّ كاثي بأن أقابل هاذين الزوجين الذين نفكر بأن نتبنى طفلهما
    Pencere yok, kamera yok, kalabalık yok. buluşmak için mükemmel bir yer. Open Subtitles لا نوافذ ، لا كاميرات ، لا شحود ، مكان مثالي للقاء
    Büyük ihtimalle bu yüzden 6.30'da buluşmak istediler. Open Subtitles ولهذا السبب يُريدون مقابلتنا في الساعة الـ 6: 30
    Benimle Sevgililer Gününde Empire State binasının tepesinde buluşmak istiyor. Open Subtitles تريد أن تقابلني على قمة الإمباير ستيت في عيد الحب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد